Pazar Neşesi (Neden Ağlıyorlar ki)

İkinci Dünya Savaşı'nın son aylarıydı...


Bir Sovyet birliği, Plevne şehrine yakın bir Bulgar köyüne girmişti...


Vakit akşam olduğu için birliğin komutanı köy halkını meydana toplayarak, onlara iyi davranacaklarına, mallarına ve canlarına dokunmayacaklarına dair teminat verdi...


Lâkin, ertesi sabah erkenden yola çıkacaklarından, kumanyayı geceden hazırlamaları için hizmet edecek 20 kadar genç kıza ihtiyaçları vardı...


Birlik gerçekten de sözünde durdu ve ertesi sabah erkenden köyü terketti...


Fakat ne var ki, hizmet etmek için ayrılan kızlar ağlaşıyorlar, tecavüze uğradıklarını söylüyorlardı...


Bütün köy halkı sinirden küplere bindi!.. Bu düpedüz alçaklık, barbarlık, haydutluktu...


Köy halkı sayıp sövedursun, kızlardan sadece bir tanesi ağlamıyordu...


Üstelik bu kız, köyde bulunan kızların içerisinde en genci ve en güzeli "Sofia" idi...


Köylüler bunun farkına varınca merakla etrafında toplandılar ve sordular...


"Sen neden ağlamıyorsun ki?"


Sofia cevapladı...


"Bana el sürmediler ki!"


Köylülerin şaşkınlığı daha da artmıştı bu yanıtı alınca...


"Peki ne yaptın da sana el sürmediler?"


Sofia...


"Hiiiç!.. Hiç bir şey yapmadım!.. Sadece "istemiyorum" dedim, işte hepsi o kadar!"



.......................................................................... MUTLU PAZARLAR ...................................................................