Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '12

 
Kategori
Sinema
 

Pedro Almodovar usulü gerilim

Pedro Almodovar usulü gerilim
 

BANDERAS VE ANAYA


 

Pedro Almadovar bu güne dek denemediği gerilim türüne göz kırpan bir film ile şaşırtıyor. Hitchockvari öğelerin kurduğu esrarengiz atmosfer tüm filme hakim olsa da sonuçta kendisinin ilgi alanı olan temalara sapmadan geri kalmıyor. Değişen beden yapısının benliği değiştirip değiştirmeyeceğini fantastik bir tıp hikayesi üzerinden anlatırken transseksüalite, ensest, intikam gibi konulara yan dallara atlıyor. Herkesin büyük ciddiyetle işlediği konuları, hafiften bıyık altından gülerek bazen pervasızca ele almayı seven usta yönetmen bu kez gerilimi de nevi şahsına münhasır bir şekilde esnetiyor.     

 

Başarılı bir estetik cerrah olan Robert Ledgard (Antonio Banderas) gecesini, gündüzünü görkemli evinin laboratuvar haline dönüştürdüğü bölümünde geçirmektedir. Saplantı halinde insanlara nakledebileceği deri üzerinde deneyler yapmaktadır. Sonuçlarını katıldığı konferanslarda meslektaşlarına aktarmaktadır. Denekleri konferanslarda bildirdiği gibi fareler midir ?

 

Almadovar teni bir saplantı alanı olarak kullanıyor. Yeni bir ten yaratarak geçmişi geri getirebilmek, kaderi yenebilmek saplantısının kurbanı bir bilim adamı Ledgard’ın dramını anlatırken farklı okumalara açık bir karakter olarak sunuyor. Karısının bir trafik kazasında talihsiz bir şekilde yanmasından sonra yaşamdan elini eteğini çekerek onun iyileşmesi için çırpınan plastik cerrah zamanla Tanrı’yı oynayan duygusuz bir surete dönüşüyor. Muhteşem malikanesinde tüm aynaları kaldıran Ledgard, karısının gerçekle yüzleşmesini önlemeye çalışır. Ta ki bir sabah açık pencere camında yanmış yüzünün aksini görünceye kadar. Dehşete düşen talihsiz kadın kendini pencereden atarak intihar eder. Bu noktadan sonran Ledgard için yeni bir ten yaratmak saplantıdan yaşam şekline dönüşür. Kendisi için gerekli olan deneği bulmakta gecikmez.

 

Bu saplantılı yaşamı içinde diğer bir rol modeli olarak otoriter baba figürü kızıyla olan ilişkisi içinde ortaya çıkar.  onun karmaşık iç dünyasının bir tezahürü olarak kızının da yaşamını etkiler. Her şeyi kontrol edebilmek tutkunluğu zamanla kendisini kendine köleleştiren bir yaşama mahkum eder.

 

Bir önceki filmi “Kırık Kucaklaşmalar” ile melodramın sıcak duygularına iyiden iyiye teslim olan Almodovar, keskin bir dönüş ile “İçinde Yaşadığım Deri” de esrarengiz bir dünya yaratıyor. Filmlerinin eksilmez parçası kitsch estetik anlayışı oldukça sadeleşmiş bir şekilde karşımıza çıkıyor. Çok sevdiği koyu kırmızı arka planlar yerini El Cigarral malikanesinin soğuk duvarlarına bırakıyor. Gerilimin değişmeyen yapısı Almodovar’ın zihninde cinsel bir deneyin parçası oluyor.

 

20 yılı aşkın süredir Almodovar ile çevirmeyen Banderas kendisine çok yakışmayan, duygusuz olması gereken bir karakteri canlandırıyor. Elena Anaya ise kusursuz fiziği ile Usta’nın yeni kadın oyuncusu olabilir.

 

Almodovar hala film yaptığı İiçin sevinmemiz gereken yönetmenler kadrosunda. İyi veya kötü yapması çok da önemli değil.

 

 

İÇİNDE YAŞADIĞIM DERİ-LA PIEL QUE HABITO

YÖNETMEN:PEDRO ALMODOVAR

OYUNCULAR:ANTONIO BANDERAS,ELENA ANAYA,MARIA PAREDES     

           

 
Toplam blog
: 223
: 1093
Kayıt tarihi
: 12.01.11
 
 

İzmir’de doğdu. Viyana Tıp fakültesini bitirip doktor ünvanını aldıktan sonra Genel Cerrahi ihtis..