Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '15

 
Kategori
Futbol
 

Pereira kanaatkâr, taraftar açgözlü!.

Pereira kanaatkâr, taraftar açgözlü!.
 

Yine mi?

Yinelenen eylemler için sorulacak bir soru...

Soru, eylemin niteliğine göre, olumlu ya da olumsuz bir anlam taşır. Ama böyle bir soru, çoğu kez, olumsuzluk, memnuniyetsizlik anlatır. Sözgelimi Fenerbahçe, 1-0 kazanmasına karşın,  “Yine mi?” sorusuyla “sorgu odası”na vakit geçirmeden alınıyor!.  Çünkü beklenti büyük olunca, öyle 1-0 yenmeler, yenmeden sayılmıyor!.  Çok gol atılmalı ki, özellikle tribünleri dolduran taraftar, taraftar olmanın keyfini sürsün...

Maç dediğin, top, bir o kalede bir bu kalede olmalı... Orta alan ise, yol geçen hanı... Orta alan, havadan ya da yerden hiçbir engelle karşılaşmadan geçilmeli. Takımın yarısı geride, yarısı ileri de olmalı. Topluca hücuma kalkılmalı, gol olsun olmasın, tribünler ayağa kalksın yeter!..

“Top cambazı” futbolcu, öyle bir çalım atmalı, bel kırmalı ki...

*****

Yine mi?

Pereira’nın eleştirilere verdiği yanıta bakınca, futboldan ne beklendiği yukarıdaki gibi anlaşılıyor.

("İyi oynamak, topu kontrol etmek, oyunu domine etmek ve rakibe pozisyon vermeyip pozisyon üretmektir. Bu ülkedeki insanların çoğunluğu, iyi oynamayı fazla pozisyona girip ama rakibe de fazla pozisyon vermek olarak görüyor. Futbolu, tenis maçı gibi görmüyorum. Böyle oynayan takımlara 'iyi oynuyor' deniliyor. Bana göre futbol pozisyon vermemek, oyunun çoğunu rakip alanda oynayıp, baskı yapmaktır. Bazı maçlarda top bir o kalede, bir bu kalede oluyor. Böyle oynayan takıma da iyi deniyor. Bu benim için taktik ve organizasyon eksikliğidir.")

1-0’lık skor, “Büyükler”den birine karşı alınmışsa... Pozisyona girememe kimsenin aklına gelmez, gelse bile bunu kimse dile getirmez. Çünkü önemli olan “Büyük” rakibi yenmektir. Ama rakip onlardan biri değilse, benzer oyundan dolayı eleştirinin haddi hesabı yoktur. Çünkü taraftar, gücü sınırlı olan takıma gol atılması konusunda “açgözlü”dür.

Maçtan önceki skor tahminlerine bakmak yeter.

*****

Yine mi?

Bu soru, gidişe bakılırsa, Pereira’ya daha çok sorulacağa benziyor.

Taraftar, Pereira’nın “oyun sistemi”nden memnun değil.

Fenerbahçe’nin iyi futbol oynadığını sadece Pereira söylüyor.

Defans oturmuş!

İyi de, “hücum oynayacağız, rakibi boğacağız” dedikten sonra, sağdan sola, soldan sağa, ortadan yanlara, geriye gitmek; ileriye, kaleye gidecekmiş gibi yapıp geriye dönmek, "frene" basmak... Büyük beklenti içine sokulan Fenerbahçe taraftarını nasıl memnun etsin ki?

Hangi oyuncunun nerede, nasıl oynayacağını, futboldan seyirci olarak nasibini almış olanlar bile bilir, anlar. Gel gör ki, Pereira, oyuna, maçın gidişine, futbolculara farklı bakıyor. Çok para verildi diye sahaya sürülen futbolcunun verimsiz olduğu anlaşılmasına karşın, öyle bir anlayışla oynatmak, onu taraftarın kucağına atmak olmaz mı?

Pereira’nın sahaya yansıyanlardan ders alıp almadığını önümüzdeki hafta Mersin’de göreceğiz.

*****

Yine mi?

Şenol Güneş’i parlatmak, Pereira ile Hamza Hamzaoğlu’na yüklenmek, bunu yaparken de onlardan hoşnut olmayan taraftarın geçici desteğini almak nereye kadar gidecek?

Son söz:

Pereira, zamana gereksinimi olduğunu sürekli söylemenin önemini yitireceğini, bunun bir tepki olarak kendisine döneceğini artık düşünmeli...

 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..