Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

09 Aralık '14

 
Kategori
İnançlar
 

Peygamber Türbelerini ziyaret ettim.

Peygamber Türbelerini ziyaret ettim.
 

PEYGAMBER TÜRBELERİ


Peygamber türbelerini ziyaret etmek her kula nasip olur inşallah. İnanılmaz bir heyecan, anlatılmaz bir ruh hali.

Allah'a hamdolsun bana nasip oldu.

Diyarbakır’da 8 Peygamber mezarının olduğu söyleniyormuş.

3 Peygamberin de makamları varmış.

541 sahabe kabrinin varlığı bilimsel çalışmalarla tescillenmiş.

Diyarbakır’da Hz. Zülküf, Hz. Elyesa, Hz. Asaf bin Behriya, Hz. Enüş, Hz. Melak, Hz.Rüveym, Hz. Harut ve Hz. Danyal peygamberlerinin kabirleri varmış.

Ayrıca Hz. Zülküf, Hz. Yunus ve Hz. İlyas peygamberlerinin de makamları bulunuyormuş.

Birçok yerden okuduklarım ve anlatılanlar böyle.

Elbette ziyaret etmek için heyecanla imza gününün ertesi gününü bekledik. Büyük bir heyecanla güne başladık.

Diyarbakır’a 52 kilometre uzaklıkta bir yerde bu mübarek zatların türbeleri bulunuyor.

Burası Eğil İlçesi. Antik çağlardan beri var olan bu ilçeyi Dicle nehri zenginleştirmiş, hayat vermiş.

Eğil İlçesi için ‘Güneydoğunun nebiler ve krallar beldesi ’de deniliyormuş

Yüce Rabbimiz En'âm Suresi’nin 86. ayetinde

"İsmail, Elyesa', Yûnus ve Lût'a da yol gösterdik” hepsini âlemlere üstün kıldık” ve aynı surenin 89. ayetinde de

“İşte onlar kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir” buyurmaktadır.

Sa’d Suresinin 48. ayetinde ise Elyesa’ (a.s.) şöyle anılır:

"İsmail'i, Elyesa'ı, Zülkifl'i de an. Hepsi de iyilerdendir”.(alıntı)

Kuran-ı Kerim’de adı geçen peygamberlerin türbelerini ziyaret etmek gerçekten tarifi imkânsız bir duygu.

Zaman yok orada, akıl bir garip halde.

İçinizdeki coşkunun tarifi mümkün değil.

Çok istediğim halde Umre ’ye gitmek kısmet olmadı. İnşallah bu yıl… Gitmek için çok dua ediyorum.

Oraya gidenler bu duygunun en üstlerini yaşıyorlardır mutlaka.

Kur'an-ı Kerim'de isimleri geçen Zülkifl ve Elyesa peygamberlerin kabirlerinde olmak, Allaha hamdolsun bize de nasip oldu.

Bize türbeyi gezdiren Mustafa Hoca’nın anlattıklarından da o kadar çok etkilendik ki, çok anlatsın, çok tanıtsın istedik. Böyle bilgili din adamları ile olmak fevkalade güzel.

Mustafa Hoca, mübareklerin naaşlarının nasıl taşındığını anlattı.

Nebî Elyesa’ (a.s.)’ın naaşının naklinden önceki türbesi, Diyarbakır’ın Eğil İlçesi’nin Çarıkören Mahallesi’ndeymiş.

Eski bir caminin bitişiğinde bulunan bu türbe, iki kemer üzerine oturtulmuş.

Dicle Barajı’nın yapılmasıyla birlikte, baraj gölü havzasında kalan, Elyesa’ ve Zülkifl Peygamberlerin naaşları, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün işbirliği neticesinde 13–16 Eylül 1995 tarihleri arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce Kale Mahallesi’nde, Nebî Harun Tepesi’nde yaptırılan türbeye nakledilmiş.

Nakil için dokuz kişiden oluşan bir heyet kurulmuş.

Heyette; dönemin Eğil Kaymakamı Selim Çapar, İlçe Müftüsü Ekrem Abbasioğlu, Kaymakamlık V.H.K.İ Mahmut Lâçin, Müftülük memuru Burhanettin İncedursun, fahri İmam-Hatipler Ömer Kalkan ve Sadullah Kızılay ile birlikte Bahattin Köksal, Mehmet Kaya ve Tahir Korkut adalarındaki işçiler görev almış…

İlk olarak, Hz. Elyesa’ (a.s.)’nın kabrinin açılmasına başlanmış ve bu faaliyet iki gün sürmüştür (13–14 Eylül 1995).

İkinci gün sonunda naaşa ulaşılmış.

Elyesa’ Peygamber’in naaşı, Eğil ilçesine hâkim durumda bulunan ve Nebî Harun-ı Âsafî’nin kabrinin de bulunduğu tepedeki türbeye nakledilmiş ve bu durum 18.09.1995 tarih ve 06 sayılı Komisyon Kararı ile de tespit edilmiş.

Kale Mahallesi’nde Nebî Harun Tepesi’ndeki türbenin yanında Elyesa’ Camii de bulunmakta…

Cami ve türbenin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olup cami faal durumda…

Eğil’de Nebî Harun Tepesi’nde bulunan cami ve türbe, Vakıflar Genel Müdürlüğü veritabanında "Elyesa Peygamber Camii, Zaviye ve Türbesi"  adıyla ve 21.06.02/02 envanter numarası ile “Türkiye Kültür Mirasları” arasında kayıtlıdır. (alıntı)

Resmi anlatımı böyle…

Mustafa Hoca’nın anlattıkları da nerede ise aynı!

Orada olmak heyecan yaratıyor. Uzun kalmak, uzunca dualar okumak istiyorsunuz. Enerjisi sizi büyülüyor.

Bizleri şaşırtan neden tam olarak oralardan haberdar olmadığımız.

Ben daha önceki yazımda utandım demiştim. Gerçekten öyle.

Mekke, Kudüs’ten sonra Peygamberler Şehri Diyarbakır’mış. Kuran-ı Kerim’de bizzat adları geçen iki Peygamberimiz burada ve biz bunun gerçekten farkında mıyız?

Biliyor muyuz?

Yeterince tanıtamıyor muyuz?

Kalabalık değildi, şaşırtıcı. Peygamberlerin mezarlarını ziyaret etmek öyle alışagelen bir şey değil ki, gitmek gerek, oralarda olmak o havayı teneffüs etmek, dünyanın gerçeklerinin de farkında olmak,

‘HERKESE İYİ GELECEKTİR, BUNDAN EMİNİM.’

Yergök dua ile kaplı.

Bizi büyütenler hep böyle demişlerdi, bende çocuklarıma hep böyle dedim.

Dualarım sizlerle olsun.

Bence gidilmeyecek kadar uzakta değil, bence Diyarbakır gerçekten görülmesi, nefes alınması, orada bulunulması ve orada olan değerlerin farkına varılması gereken bir şehrimiz.

Biz şanslıyız, gittik ve oralarda dualarımızı ettik.

Allah’a hamdolsun.

Nazan Şara Şatana

Hz. ELYESA (A.S)

Asıl adı Elyesa Bin Uhtub Bin Acuz olan Hz. Elyesa (a.s.)’ın 1898 tarihli Diyarbakır Salnâmeleri’nde Eğil’de medfûn olduğu ifade edilmektedir. Hz. Elyesa’nın Hz İlyas(a.s) devrinde yaşadığı ve  Hz. İlyas  gibi,  Hz. Musa’ya   vahyedilen dinin, emir ve yasaklarını insanlara bildirdiği bilinmektedir. Hz. Elyesa (a.s.) Kur’an-ı Kerimde ismi geçen 25 peygamberden biri olup En'âm Suresi 86. Ayette ve Sa’d Suresi 48. Ayette  ismi zikredilmektedir.

Hz. Elyasa (a.s)’ın kabri  Dicle Baraj Gölü havzasında kalacağı için Hz. Zülkifl ’in kabri ile birlikte, Eğil Kaymakamlığınca oluşturulan komisyon tarafından 13–16 Eylül 1995 tarihleri arasında,  Nebî Harun Tepesi’nde yaptırılan  türbeye nakledilmiştir. Bu türbe "Elyesa Peygamber Camii, Zaviye ve Türbesi"  adıyla ve 21.06.02/02 envanter numarası ile “ Türkiye Kültür Mirasları” arasında kayıtlıdır.

Hz. ZÜLKİFL (A.S)

Hz. Zülkifl’ in Hz. Eyyûb (a.s.)’ın oğlu olduğu yönünde bilgiler bulunmakla birlikte, Elyesa Peygamber’in amcası oğlu olduğu yönündeki bilgiler yoğunluktadır. Kendisine peygamberlik vazifesi verilen Hz. Zülkifl, Musa Peygamber’e vahyedilen dinin, emir ve yasaklarını insanlara bildirmiştir. Hz. Zülkifl’in Hz. Elyesa’dan sonra peygamberlik vazifesi ile görevlendirildiği ve asıl adı Bişr olmasına rağmen, Hz. Elyesa’ya  kefil olduğu için kefil olan anlamına gelen Zülkifl adını aldığı rivayet edilmektedir. Hz. Zülkifl  (a.s.) Kur’an-ı Kerimde ismi geçen 25 peygamberden biri olup, Enbiya Suresi 85. Ayette ve Sa’d Suresi 48. Ayette  ismi zikredilmektedir.

Hz. Zülkifl (a.s.)’ın kabri Dicle Baraj Gölü havzasında kalacağı için Hz. Elyesa’nın kabri ile birlikte, Eğil Kaymakamlığınca oluşturulan komisyon tarafından 13–16 Eylül 1995 tarihleri arasında, Nebî Harun Tepesi’nde yaptırılan türbeye nakledilmiştir. Bu türbe, “Zülkifl Peygamber Türbesi” adı ve 21.06.02/05 envanter numarası ile “Türkiye Kültür Mirasları” arasında kayıtlıdır. (alıntı)

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara