Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '08

 
Kategori
Edebiyat
 

Pierre Loti Tepesi ve duygularım...

Pierre Loti Tepesi ve duygularım...
 

Piyer Loti'den...


İstanbul, hatıraların, yaşanmış güzel günlerin ve tarihi derinliklerin şehri...

Aynı zamanda da resimsel güzelliğin bir şâheseri...

Ressamlar, tuvallerinde İstanbul'u tasarladıklarında ;fotoğraf sanatçıları objektiflerini bu büyülü kente doğrulttuklarında, bir başka gizemli doğuyor resimler...

Sanki gizli bir el, tüm sihirli yeteneklerini sunuyor gibidir...

Böyle bir anda,boyalar fırçalarla sevişiyor; deklânşör sesi bile müzikleşiyor...

Üzerine yüzlerce kitap yazılmış, uğrunda nice savaşlar yapılmış olan ve tarihi dokuz asır geriye giden şehir; şâirlerin, yazarların ve ressamların da konusu olmuş; sanatçılar onda kendilerini bulmuş, onda hüzünlenip, onda mutlu olmuşlardır.

Nice aşkı, acıyı da İstanbul’la birlikte yaşamıştır, tarih boyunca sanatçılar...

Yahya Kemal de “Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul” derken; İstanbul’un harikulâde bir şehir, bir şehirden öte ,yaşam alanı ve sanat için yaratıcı güç olduğunu hissediyordu sanırım...

Ünlü Fransız romancı, Pierre Loti'yi İstanbul'a hayran eden duygu,derin bir aşk değil miydi ?..

Âşık olduğu güzel uğruna yazmıştı romanını...Hatta terk-i diyâr eylemişti Frengistan'ı...

Piyer Loti, bu aşk uğruna ,soydaşları olan Fransızların kendisini afaroz edişlerini bile umursamamıştı...

Fakat onu yeni bir aşk daha bekliyordu ki...Bu aşk :İstanbul aşkıydı...

Loti, İstanbul uyurken keşfetmişti bu şehri..

İstanbul ve halkımız da O'nun aşkına saygı duymuştu ve Loti'yi bağrına basmıştı...

İstanbul'a her gelişimde farklı bir heyecan duygularıyla çıkarım o güzelim Piyer Loti Tepesine...

Sedirlerin,selvilerin altında uzanmış huzur içinde yatan mübârek yatırlarıyla,duâ bekleyen mezarlarıyla...

Haliç'in doyumsuz manzarasını ,taze simit yanında sunulan tavşan kanı çayıyla yudumlarsınız...

Mis gibi köpüklü, yandan çarklı Piyer Loti Kahve'siyle...Köşelerde koklaşan kumrularıyla...

Gözlerinin içi gülen turistlerin hayran bakışlarından duyduğumuz gururlarımızla...

Bir başka huzur veriyor insana Pierre Loti mekânı... Oturup şiir yazmak;şarkılar bestelemek ve de ...

Yeniden âşık olmak istiyorsunuz; eğer duyumsuyorsanız yaşamı...

Eyüp tepelerini tırmanmadan önce ziyaret ettiğim Eyüp Sultan külliyesi, mahşerî bir ekiple karşılamıştı beni...

Güzel yurdumun tüm yörelerinden gelen insanları ;her türlü renk ve giysileriyle oradaydı sanki...

Diyarbakır'ın burma kadayıfı, Balıkesir'in höşmerimi; Antep'in baklavası, Afyon'un kaymağı, Silifkenin yoğurdu...

Kars'ın kaşarı;Anzer'in şifalı balı;Trabzon'un kavurması;Aydın'ın ballı incirinden birer tabak getirmişlerdi...

Herşey, ülkem tadındaydı...

Baykuş gözlerinin kıskanacağı, fesadın -ortadan çatlayacağı- tüm güzellikler,inadına kardeşçe sergileniyordu...

Kimi ,tahta masada,kuru simidini çayına banarken;kimileri lüks lokantada tabaklarındaki kebaplarını aşırırken..

Sadece ortak bir duygu vardı herkeste...İstanbul'u sevmek...Vatanı sevmek...Huzur istemek...

Dünyanın değişik ülkelerinden ve yörelerinden gelen yabancı konuklar da ayrı bir renk cümbüşüyle ülke insanımla kucaklaşıvermişlerdi...

Güven ve huzur bulmuşlardı bu kentte...

Sadece geçmiş büyülü İstanbul özlemi değil elbette; aynı zamanda İstanbul’un farklı mekânlarını yaşamış sanatçıların anıları, birikimleri, özlemleri, geçmişi yaşayarak geleceği kurma düşleri, beklentileri ve tüm sevgileri olarak da karşımıza çıkıyordu...

Şair,Nihat İncekara,aşağıdaki şiirinde bir efsane gibi anlatır bu kutsal mekânı...


''Her köşesi bir tarih bir efsânedir
Kalblere nur veren ziyrethânedir
Orda duâ, orda niyâz halisânedir
Sessizdir sakindir huzurludur Eyüp.

Mavi Haliç sahilinden gezerek gelin
Mihmandarın türbesinde dualar edin
Piyerloti'den bakıp şehri seyredin
Sessizdir sakindir huzurludur Eyüp..''

Yahya Kemal'in şiirlerinde betimlenen İstanbul 'un her semti, bir rüya âleminde yaşatır insanlarını...


''Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.''

.......


İstanbul'u geziyordum yudum yudum...

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..