- Kategori
- Aşk - Evlilik
Pır pır

26 Mayıs 2013 Duru dedesiyle
Konup göçen insanlar kelebekler gibi mevsimlik değildi. Köyler büyük kentlere, Avrupa’ya akıyordu artık. Değişim göçle başlamıştı. Dur durak bilmiyordu süreç.
(Düşler Yaşlanmıyor, Göç)
yaşanası günlere
hep beraber
merhaba demek
umudu ile yaşamak
bir başka güzel
Verilen sözler tutulmadı. Dizeler boynu bükük kaldı.Kimdi oyunu bozan. Yaşam oyun muydu? Kim bilir belki de öyle. Uzun gecelerde yalnızlıklara başlayalı kaç yıl olmuştu. O sıcak akşamlar, aşka dönüşen geceler nerede kalmıştı? Kim şaşırtmıştı bizi? Kadın erkekten habersiz duyuyordu yüreğinde geçenleri. Erkeğin de aynı duyguları ayrı kentte de olsa duyması zor olmasa gerekti. Gecenin birinde sorguladı durdu kendini kadın, sorular sıraladı kendine. Artık bir başka bahar yoktu yaşamında.
(Düşler Yaşlanmıyor, Günle Dokunan)
dolunay
batınca güneşte
dolunaysın
düşle gerçek arası
kor dudakların
kahve gözlerin
al al yanakların
çağırır yarına
yaşarsın
yaşatırsın
(Kelebek Ömrüm)
Doludizgin şiir kitabının arka kapağında yer alan,
“can buldu su /
çiçekler söyleşti uzun solukla /
bırak yüreğini dalgalansın /
durma “
Can bulan kendisiydi yeniden. Bir hoş oldu dizeleri okuyunca. Kitabın ön kapağının içine yazılanları uzaklaşınca yineledi durdu,
” Gözlerin mavi sularında yaşam doludizgin”
Kendisi için büyük bir onurdu bu övgü. Ünlü bir ozana yakın olma isteği depreşti içinde.
Ayrılıklar, olumsuzluklar neler doğurmuyordu ki! İşte bir sözle, bir dizeyle yıllar sonra da olsa güzellik pır pır yanıp sönüyordu. Bunları düşününce uzun uzun çalan tüm telefonlarına çıkmadı artık.
(Düşler Yaşlanmıyor, Anları Yaşarken)