Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

24 Mart '11

 
Kategori
Siyaset
 

Polisimize tokatlı, taşlı saldırı

Polisimize tokatlı, taşlı saldırı
 

Baharın dirilişini temsil eden Nevruz kutlamaları her yıl olduğu gibi bu yılda ülkemizde kutlanmış, Devletin resmi kutlamaları yanında BDP öncülüğünde de kutlamalar yapılarak, bu kutlamalar her yıl olduğu gibi yine“gövde gösterisine” dönüştürülmeye çalışılıştır. 

.Şırnak’ın Silopi ilçesindeki Nevruz gösterilerinde BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, tartıştığı Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Baş komiser Murat Çetiner’e tokat atıp, hakaret etmiş, Devletin Güvenlik güçlerine tokat atmaktan çekinmemiştir. Tunçel, geçmişte “PKK yandaşlığından hapiste iken” milletvekili seçilerek meclise gelen bir vekildir. 

İşin ilginç tarafı AKP iktidarı tarafından “açılım sayfası” Ankara’da Polis Akademisinde atılmıştı. İşte o açılımdan bugüne gelinen yol haritası neticesinde polisimize milletin vekili olması gerekenler tarafından tokat atılmıştır. 

Yaşanan bir diğer olay da; Nevruz kutlamaları bahanesiyle Batmanda toplanan kalabalık yine rahat durmuyor ve devletin güçlerine taşlı sopalı saldırıda bulunuyor. 

BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız üzerine giydiği PKK paçavrası renkli elbisesi ile yandaşlarıyla birlikte polise taş atmaktan hiç çekinmemiştir. 

12 Haziran seçimleri yaklaşırken terörle beslenen odaklar her fırsatta devletin güvenlik güçlerine saldırmaktan, tokat atmaktan ve taş fırlatmaktan çekinmemektedir. 

Türkiye bugün bu noktaya kendiliğinden gelmedi. İktidarda ki AKP’nin yol haritası, İmralı, Kandil dayatmaları bölücü terör örgütüne ve yandaşlarına cesaret vermiştir. 

Toplumda büyük infiale neden olan bu olaylar zaten geçmişe ve açılım sürecine baktığınız zaman boyutlarının nerelere kadar uzandığını bize göstermektedir. Elimizde o kadar çok örnek var ki, bu örnekler ve “görmemezlikten gelinen olaylar” bu halkı artık çileden çıkarmaktadır. 

Diyarbakır’ın BDP’li Belediye Başkanı Osman Baydemir, KCK-TM 10 operasyonu sonrasında Diyarbakır BDP İl binası önünde binlerce kişinin katıldığı basın açıklamasında hükümete “has...tirr” çekmişti. Baydemir, şunları söylemişti: “Daha dün meşenin umut olduğunu paylaştık. Halkımın affına sığınarak, başbakan ve hükümet sesleniyorum; meşe ağacının hangi dalı nerenize battı? Bizi şahin ve güvercin diye ayıranlara ‘has..tir’ diyoruz. ” 

Devlete ve devleti yönetenlere “has..tirr çeken bir belediye başkanına dün kimsenin “gıkı” çıkmamış, bugün ise BDP’li vekillerden birisi polisimize taş atmakta, birisi Komisere tokat atmakta, bir diğeri ise polisin başındaki şapkasını alıp yere fırlatabilmektedir. 

Tüm bu yaşananların temelinde ise iktidarın açılım adına “gıkını” çıkaramayan bir eski içişleri bakanı ve iktidar gelmektedir. 

Atatürk’ün meclisinde milletin vekilleri olması gerekenler polisimizi taşlıyor, polisimize tokat atıyor ve AKP iktidarının açılım politikaları sayesinde kimsenin gıkı çıkmıyor. 

Dokunulmazlık zırhına bürünmüş bu vekiller hiç çekinmeden, sıkılmadan polisimize taş ve tokat atma cüretini gösterebilmiştir. 

Seçimler yaklaşırken “gemi azıya alanlar” durmak niyetinde de olmadıklarını açıkça beyan etmektedirler. 

BDP ve yandaşları seçimlere kadar “sivil itaatsizlik” kararı alarak, her gün eylem yapma kararı alabilmişlerdir. 

BDP’li vekillerin yaptıkları eylemlere en sert cevabı MHP lideri Sayın Bahçeli vermiştir. “Sebebi ne olursa olsun devletin güvenlik güçlerine uzanan eller mutlaka kırılacak ve hesabı sorulacaktır” diyerek güvenlik güçlerimize sahip çıkmıştır. 

Tüm bu olaylara baktığımız zaman hainleri bu derece cesaretli kılan, sorumsuzca davranmaya sevk eden en önemli neden ise AKP iktidarının açılım politikalarının neticesi olmuştur. 

Güvenlik güçlerimize fırlatılan taş ve atılan tokat Habur görüntülerinden önce “İyi şeyler olacak” diyenlere atılmıştır. 

O tokat ve taş;”İmralıyla görüşmelerin başlatıldığı, İmranlın yol haritalarının önemsendiğinin açıklandığı gün atılmıştır. 

O taş ve tokat; Referandum esnasında iktidar tarafından “Bekleyin sabırlı olun, yeni Anayasa düzenleyeceğiz, sizin taleplerinizi de bu millete alıştıra alıştıra kabul ettireceğiz” dendiği gün atılmıştır. 

O Taş ve tokat; “yeni Anayasada Türklükle ilgili ibareler gözden geçirilecek” denildiği gün atılmıştır. 

O tokat ve taş; “Devletin resmi dili Türkçedir” denmesine rağmen BDP’li belediyelerde Türkçenin yanında Kürtçe tabelaların asıldığı gün atılmıştır. 

Sonuç olarak polisimize atılan taş ve tokat aslında AKP iktidarına atılmıştır, AKP’nin “demokratik açılım, Kürt açılımı hayallerine” atılmış bir tokattır. 

Bütün bu yaşananların ülkemizin tehlikeli ve geri dönülmesi çok zor olan karanlık bir tünele doğru çekildiğini, bu tünelden ise ancak 12 Haziranda AKP iktidarına ve açılımlarına “yeter artık dur” denilmesi halinde önlenebileceğini halkımız iyi idrak etmeli ve Türkiye’nin tehlikeli gidişine bir son vermelidir. 

 

Sonsuzluk (Osman Özeker) 25.03.2011 

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..