Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '09

 
Kategori
Bilim
 

Pozitif bilim

Dünya hızla pozitif bilimlere yönelirken bizde ise aksine pozitif bilimlerden geriye doğru bir kaçış başlamakta son zamanlarda. Bu kaçışı bize en güzel şekilde anlatacak örneklerden bir tanesi yakın zamanda gözümüzün için baka baka gerçekleşti. Sırf bu kaçışı görün der gibi. Ülkemizin saygın bilim dergisi olan ve TÜBİTAK tarafından piyasaya sunulan bilim ve teknik dergisi, Evrim Teorisi’nin sahibi Charles Darwin’in 200’üncü doğum yıldönümü ve 2009 yılı UNESCO tarafından tüm dünyada Darwin yılı ilan edilişi sebebiyle kapağını Charles Darwin ayırmıştı. Ve mart sayısı içerisinde Darwin ve evrim teorisi ile ilgili 15 sayfalık bir yazı koymuştu. Fakat bu kapak ve yazılar bilimin saygın dergisinde her ne oldu ise birden yerini Küresel İklim Değişikliği ile ilgili bilgilere bıraktı. Bu değişiklik üzerindeki sisler açılınca anlaşıldı ki dergide yayın kurulu üyeliği yapan TÜBİTAK başkan yardımcılığı görevini de yerine getiren Ömer cebeci tarafından bu yazılar ve kapak apar topar değiştirilmişti. Oysa Ömer Bey farkında mıydı bilmem ama bu apar topar yapılmış olan değişiklik bilim teknik dergisi tarihinde uygulanan ilk sansürdü. Ve neden de konulduğu da bilimsel açıdan belli değildi. Ama bu sansür olayından sonra insan ister istemez olayların ardındaki bit yeniğini düşünmeye başlıyor.

Ben de düşünmeye başladığımda vardığım birkaç sonuç oldu. Bunlardan bir kaçı ; öncelikli olarak halk dilinde Darwin teorisine bakış açımızı çözerek başlayabiliriz olaya. İnsanlarımız tarafından teori dini kavramlar üzerinden sorgulama yapıldığından dolayı teoriyi bir tek maymundan geldiğimizden ibaret görüyor oysa Evet 1800’lü yıllarda Charles Darwin tarafından bir takım teoriler ortaya sunulmuştur. Bu ortaya sunulmuş olan teoriye göre aynı türden canlılardan oluşan iki sürü iki farklı coğrafyada yaşıyorlarsa ki bunun sebebi göç olur ya da kıtaların birbirinden ayrılması olur ya da ne olursa, başta aynı gen havuzuna sahip olan bu sürülerde bulundukları ortamlara göre modifikasyonlar, mutasyonlar ve adaptasyonlar olacaktır. Ortama uyum gösteremeyen zayıf, hastalıklı ve çekinik genler zamanla gen havuzundan silinecektir. Ancak aynı anda farklı yerlerde, farklı şartlarda aynı özellikler yitirilmez. Daha açık söylemek gerekirse gen havuzları değişir. Yani türlerde başkalaşmalar olur. Bu başkalaşmalar önce ırkları sonra da yeni türleri oluşturur. Bu şekilde dünya üzerindeki canlılar çeşitlenirler şeklindedir. Ve bu söylenenler adı üzerinde olduğu gibi bir teoridir ve teorinin de anlamı doğruluğu veya yanlışlığı ispatlanmamış hipotezdir. Bu söylenenler de birer teoridir ve teorilerin doğruluk veya yanlışlığı oturulup tartışılır ve tartışılmalıdır fakat tartışırken ortaya sunulmuş olan bilimsel bir teoriyi maneviyat ışığında ele alarak tartışmaktır işi daha çok karmaşıklaştıran. Ve bu kavramlar üzerinden tartışma daha popülist bir sinerji oluşturduğundan son sürat devam etmektedir tıpkı TÜBİTAK başkan yardımcısının sırf bu düşünce yapısında yaptığı çözümleme yüzünden ülkenin en saygın bilim dergisine tarihindeki ilk sansürü yaşatması gibi. Oysa bilseler ki bu söylenenlerin maneviyatla ile alakası bulunmamaktadır. Ve uygulamış oldukları sansürün ana sebebinin bu olguyu insanoğlunun yaradılışı üzerinden yorumlayarak ve manevi kavramlarla süslemekten kaynaklandığının farkına varabilseler. Evrim kavramının 100-200 yılda gözlenebilecek bir hadise olmayıp binlerce yılda netice alınacak bir olgu olduğunu fark edebilseler. Birçok şey değişir hayatımızda ilk önce bizim pozitif bilimlerden kaçışımızı durdurabilir. En önemlisi bilimsel olaylara bakış açımızı kaybettirmez. Ve Avrupa birliğine hazırlan Türkiye sürecindeki Türkiye imajına verilen zararların önüne set çeker. Ve düşündürür kendi aklın ve kendi cümlelerinle. Sansürsüz bir dünya dileğiyle

 
Toplam blog
: 4
: 409
Kayıt tarihi
: 15.03.09
 
 

1981 Kadıköy doğumluyum. Bankacılık sektöründe çalışmaktayım. Çeko bölümü mezunuyum. Kısa filmle ilg..