Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '10

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

PROVOKATÖR DEĞİLİZ

PROVOKATÖR DEĞİLİZ
 

Bize provokatör diyenlerin vatan sevgisinden şüphe ediyoruz.


Son günlerde tarım arazilerinin, su kaynaklarının, orman alanlarının korunması ve kullanılması üzerine, TEMA Vakfı olarak dile getirmeye çalıştığımız endişelerin provokasyonlukla nitelendirilmesi bizleri üzmektedir. Geçtiğimiz hafta Yalova’da yapılmak istenen bir termik santralle ilgili toplantıda, Anayasamızın 56.maddesinin emrettiği: "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşın ödevidir" hakkını kullanmak isteyen TEMA Temsilcisine "provokatör" suçlaması yapılarak, tartaklanması, kurumsal olarak hiçte hak etmediğimiz bir davranış olarak tarihe geçmiştir. Araştırdım nedir bu Provokasyon? Provokasyon : Fransızca “provocation” (kışkırtma, tahrik). "Herhangi bir kişiye, gruba, kuruluşa veya devlete karşı girişilen ve onları sonradan ağır sonuçlar verecek bir karşı eylemde bulunmaya zorlayan, önceden tasarlanmış girişim." kelimenin dilimizde karşılığı: kışkırtma. (provokatör : kışkırtıcı. provoke etmek : kışkırtmak) Bir yatırımı yaparken sormayalım mı, atığınızı nasıl değerlendireceksiniz? Sormayalım mı, bacanız kaç metre olacak? Sormayalım mı, kullandığınız kömürün kalitesini? Sormayalım mı, Türkiye’deki mevcut 13 termik santralden 11’inin ileri teknoloji olmamasının nedenlerini? Sormayalım mı, yaptığınız yatırımın havaya, suya, toprağa ve insana vereceği zararı? Sormayalım mı..? Yapılan bir yatırımın çevresel ve sosyal boyutunu irdeleyen bu masum sorular dahi sizi ve sizin gibileri “provoke” ediyorsa/edebiliyorsa, “ biz provokatörüz” diyeceğim ama değiliz! Kurumsal olarak, her zaman ve her yerde ÜSTÜN KAMU yararına öncelik veren bir terbiyenin içinden pişerek geliyoruz. İşte size kurucu onursal başkanımız Hayrettin Karaca’nın anlayışımızı anlatan mektubu: “TEMA Gönüllüleri, gelecek nesillere daha sağlıklı bir doğa bırakmak adına, bilgi donanımlı bilinçli insanlar olarak var güçleriyle gerçekleri göstermeye çabalıyorlar ve bu insani çalışmayı da yaşam boyu sürdürecekler. Bilime saygımız sonsuz. Bilimi menfaatlerine paravan kullananlara, doğaya saygı duymayanlara insaf diyoruz. Çıkarsız ve satın alınmaksızın, ülke çıkarlarını düşünen, ülkesi topraklarının verimli kılınması adına gecesini gündüzüne katanlara değil provokatör demek ( bu sözleri sarf edenleri kınıyor ve vatan sevgilerinden şüphe ediyoruz) halktan yana en doğrunun yanında olan TEMA gönüllülerine ancak saygı duyulur. Duyarlılıklarına teşekkür ettiğimiz dava arkadaşlarımızın kutlanacak bir tavır ortaya koymuş olmalarını sonuna kadar destekçisi olacağız. Bunu gönlü basan, vicdanı olan, gözünü para bürümemiş olanlar görür, anlar. Zerre kadar iyiliğin ve zerre kadar kötülüğün dahi karşılığının görüleceğine inananlar olarak, etrafı dağıtan yaramaz çocuklar gibi değil, sorumluluk sahibi birer halife gibi davranmak zorundayız artık. Böylelikle, günü geldiğinde her bir bitkinin, her bir böceğin, her hava zerresinin karşımıza dikilip hesap soracağı gün, belki biraz daha rahat oluruz.” ……. “Hangi ülke fakirlikle savaşmak ve kalkınmak isterse, o ülke kendi doğal kaynaklarını, kalkınmanın ve fakirlikten kurtulmanın temeli olarak kabul etmek zorundadır. Aksi takdirde, az gelişmişlik ve fakirlik o ülkenin alın yazısı olur. Türk Ulusu’nun böyle bir alın yazısı olamaz ve olmamalıdır. O nedenle doğal kaynaklarımıza var gücümüzle sahip çıkmak hepimiz için kutsal bir görev olmalıdır.” Mustafa Kemal ATATÜRK
 
Toplam blog
: 272
: 734
Kayıt tarihi
: 13.10.07
 
 

1959 Sinop Bektaşağa Köyü doğumluyum. Yaşamda, anlaşılacak bir şeyi olanlara ve bunu öğreti yapan..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara