- Kategori
- Dünya
Putin, Erdoğan ve Obama üçlüsü İlüminati Piramitine karşı ittifakı bozdu mu?

Gerek Twitter’dan gerekse Facebook’ta ya da maillerde özelden aldığım ve bana yöneltilen sorulara cevap niteliğindedir.
Suriye’de iç savaşın asıl amacı hiçbir zaman Esad rejimi olmadı. Görünen nedeni Esad idi ama asıl nedenini 2011’den beri Tartus Rus Askeri Üssü olarak söylemiştim ve orada iç savaşta taraf olmanın Rusya’yı karşıya almak anlamına geldiğini defalarca yazmıştım.
Britanya Rusya’nın müttefiklerini tek tek ele geçirdi. Libya’da hakimiyet kurdu. Mısır’da Hüsnü Mübarek’in Mısır halkından çaldığı paralara el koyup Mursi’yi darbeyle hapse yolladı ve Mısır’da ekonomik ve siyasal kontrolü yeniden eline aldı.
Irak’ta ve Orta Doğu'nun genelinde 200 yıl önce kurduğu Wahabi selefi mezhebiyle kontrolü eline aldı. İŞİD İngiliz pasaportlu ajanlarla istediği katliamı yapmakta ve NATO İŞİD üzerinden meşruiyet kazanmakta.
Bunca kargaşa içinde PUTİN’i durdurması için görev verilen OBAMA’da Putin’in izlediği yolu ciddi anlamda engellemedi. Erdoğan zaten PUTİN’le iş birliği içinde bulundu ve bunun bedelini siyasal olarak kendisine ödetilmek istendi. Bunu bilen PUTİN asla Erdoğan’a zorluk çıkartacak bir adımı Suriye’de atmamıştı. Zira müttefik olan dostu Erdoğan’ın elinin zayıflamasını istememişti. Şu an Erdoğan güçlü ve Moskova cami açılışında birlikte kameralara poz verdiler ve Britanya’ya ve batıya karşı Cami üzerinden birliktelik mesajı verdiler.
Putin, İŞİD’e karşı davrandığı gibi ÖSO’ya karşıasla davranmadı kapıları açık bıraktı, görüşmelerin yapılabileceğini söyledi. Ancak diğer yandan ÖSO’nun kritik ve stratejik bölgeleri eline geçirmesine engel oldu.
Suriye’de Rus ordusunun sessizliğini bozarak sanki kendi toprağı gibi savunmaya başlamasını PUTİN-ERDOĞAN ve OBAMA ittifakında çatlak gibi göremeyiz. Ancak Rusya’nın saldırılarında önceliği İŞİD değilde ÖSO’ya vermesi RUSYA için meşruiyet sorunu ortaya çıkartır ve Sünni İslamcı dünyada ve kendi ülkesinde Putin’e olan desteğin azalmasına yol açar. Bu itibarla Rusya kesinikle mücadele önceliğini Britanya ve Nato’nun el altından desteklediği İŞİD’e verecektir ve Türkye’nin desteklediği ÖSO’yu da zayıflatarak masaya sürükleyecektir.
Suriye’de ortalığın karıştırılması bundan 5 yıl önce Britanya planıydı. O zaman Britanya ile beraber yürümekte olan Türkiye Suriye’de attığı adımlardan geri adım da atamadı. Rusya Tartus askeri üssünden vazgeçermiydi? Bunu zaman gösterdi ve vazgeçmedi. Benim geçmişte yazdığım ve iddia edttiği şey Suriye asla kolayca Libya olmayacak ve Esad gitmeyecek şeklindeydi. Dediğim gibi oldu ve Rusya Suriye’ye daha fazla asıldı. Öyle ki şu an Rus Türk ilişkileri gerilme noktasına geldi.
Bu gerilimin tırmandırılması tamamen Putin ve Erdoğan’ın elinde. Birde Britanya’nın tavrına…
Eğer Britanya eskiden olduğu gibi Erdoğan ve Türkiye’ye tavizler vererek yanına çekmeye Türkleri razı edebilirse Putin yalnızlaşır ve Rusya Batı’nın istediği hizaya çekilebilmiş olur, ancak yaklaşık 2011’e kadar istediği her şeyi Türkiye ve Türklere bedava yaptırmaya alışmış Britanya Türkiye ve Erdoğan’a ne tavizi verebilir?
Suudi Arabistan ve Körfez üzerinden daha fazla paranın Türkiye’ye girişine izin verebilirken, Paralelleri kendi evlatlarından tamamen vazgeçer mi?
Türkiye’nin istediği taktirde Rusya’yı zor duruma düşürebilecek enstrümanları yok değil. Zira Rusya içindeki Müslümanların ezici çoğunluğu (%97) Putin’e destek verirken bunda Putin’in Erdoğanla olan iyi ilişkisi de önemli rol oynamıştır. Putin bu oranı ne derece riske eder? Erdoğan ve Putin arasında olumlu bir sinerji var ve bu sinerji Suriye’ye rağmen devam etmek zorundadır. Devam eder mi?
Devam etmeyecektir. Rusya, Türkiye, Amerika arasında kriz masası oluşturularak sorunun çözümünde daha gerçekçi adımlar atılacaktır. Rusya ne olursa olsun elini güçlendirmiştir. Masaya güçlü oturacaktır. Aslında bu üç ülke Britanya'nın Tartus üssünün kapanmasını isteyen ve bölgeden Rusları atmayı planlayan Britanya'ya karşı birlikte daha fazla çalışmalıdır. Rusya ile Suriye konusunda olan kötü ilişkiler bir şekilde çözülsede asıl sorun ABD seçimlerini Cumhuriyetçiler kazanırsa ortaya çıkacaktır.
Ben pozitif düşünüyorum.
Eğer herşey kötüye giderse bundan en büyük kazanç sağlayacak olan İlümünati ( Britanya ) cephesi olacaktır…
Sanırım bu konuda fikrimi soran dostlarım ve okurlarım için yeterince açıktır yazdıklarım...