Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '07

 
Kategori
Aile
 

Rabbena hep bana hep bana

Rabbena hep bana hep bana
 

Ne kadar değiştik farkediyormusunuz? hepimiz değişiyoruz çevremiz değişiyor, değişenleri görünce bizde değişiyiyoruz.
Daha önceleri gün kazanıp, gün yiyen bir aile idik belki ama evimize misafir geleceği zaman annemin "üf nerden çıktı bunlar şimdi işin yoksa kalk masraf et, yemek yap, tatlısı tuzlusu ile haftalık harcamanı bir günde yap" ya da amannnn şimdi uzatıp bacaklarımı keyif yapmak varken felan hanımla fişman beyin hele de çocuklarının yaramazlıklarını çek" demezdi hiç. sevinirdi Allah ne verdi ise pişirir taşırır bizden kalmış ise(saklardı meyveleri ne yapsın kadın çekirge sürüsü gibi yer bitirirdik) üstüne de ya Türk kahvesi yada tavşan kanı çayı ince belli bardaklarda misafirlerimize keyifle sunar doyumsuz sohbetler dinlerdik. En çok da babamın maceralarını dinlerdik.

Ben de dahil şimdilerde misafir geleceği zaman endişelenirim; yapılacak işler gözümde büyür. önce kayınvalidemin deyimi ile tırnak tepe evi temizlemek gerekir, ikramlar olmalı, illede hafta sonuna denk getirilmeli, arada bir de söylenilir nerden çıktı bu ziyaret şimdi diye, halbuki hafta sonu için şöyle geceliklerle oturup uzun uzun kahvaltı yapmak hayalinde idim diye düşünülür.

Düğün olur, mutlak bir mazeret bulunur gidilmez(çoğu uyduruktur mazeretlerin) ölüm kalım olur "ay ben dayanamıyorum böyle üzüntülere denir gidilmez(sonra kendi başına gelince aramayan dostlara sitem edilir bolca,(dökülen gözyaşının bir kısmıda onadır aslında)
Aramaz sormazsın dostları sevdiklerini; aramalarını beklersin. "Rabbena hep bana hep bana" misali.

Bayram olur seyran olur tatil mekanlarına yer ayırtırsın, evden kaçarsın adeta"dayanamıyorum gelene gidene başımı dinleyeceğim ben artık diye, birde hava atarsın çevrene akıl verirsin "şekerim biz filan yere rezervasyon yaptırdık, çok iyi imiş sizde gidin ne duracaksınız" diye, birde sizin gibi davransın istersiniz çevrenizdekiler belki de bir çeşit rahatlatmaktır vicdanınızı.

Yine önümüz bayram analar babalar hazırlık yapıp bakacaklar yollara, kapıyı çalacak olanlar davulcu(onlarda yok artık pek çok yerde) çöpçü(bahşiş olmasa oda gelmez ya) sizin verdiğiniz harçlığın bolluğunu ya da şekerinizin güzelliğini dilden dile birbirlerine anlatan bebelerin çalışları dışında ne gelen olur ne giden. Birde bunları blogunda dile getiren bazı blogcular ve duygu sömürüsü ile bunu dillendirip şeker lokum satışını yapan firmalar.

Bunlar bayram öncesi karamsarlıklarım. Bunlarda olmalı elbet ya güzel yanları diyeceksiniz? Onlar tatlı olarak en son efendim... sevgi ile kalın.
 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..