Recep Tayyip Erdoğan istifa edebilir…

Çünkü artık İstanbul halkı, Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların savunma hakkını üstüne almıştır. Artık bu işin sağı solu kalmadı. Sağcılar da meydana geldiler , “Allahuekber…” diye direnişe geçtiler. Hala yöneticimiz, “Topçu Kışlası yapılacak…” diye diretiyor da diretiyor… Fakat işler artık onun elinin altından kayıyor. Millet direniyor. Ve istemiyor.

Belli ki insanlarımız, Taksim Gezi Parkı’nın kalkmasını ve mahvedilmesini istemiyorlar…

Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesini istemiyorlar.

Buraya AVM yapılmasını istemiyorlar…

Kendisine durmadan yalan söylenmesini istemiyorlar…

Durmadan kıvırtılmasını istemiyor halk.

Yok buraya AVM yapılmıyacakmış, yol genişletilecekmiş…Yalan. Kimse artık yutmuyor.

Ağaçlar kesilmiyecekmiş. Topçu kışlası yapılacakmış.

Topçu kışlası yapılmayacakmış. Plan değişikliği yapılacakmış…

Yöneticilerin söyledikleri  hiç birbirini tutmuyor.

Fakat birisi var ki, hiç vazgeçmiyor: “Topçu kışlasını yapacağız…” diyor… Hadi bakalım ötekiler ne diyecekler.

Onları kurtaracak bir tek Yargı’dır. Bari onu şimdilik dinleseler.

İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından Gezi Parkı’nda  Topçu Kışlasına onay veren  kararın yürütülmesinin durdurulmasına karar verildi.

Bu ne demek? Bu inşaat devam edemez, demek.

Hiç olmazsa yöneticimiz bu adli karara uyarak geri adım atar ve milletin sakinleşmesini bekler.

Ama adam, bu ağaçların kesilmesini kafaya takmış. Bana kimse engel olamaz demeye, getiriyor… İşe bakın be. Bu iş aklı başında bir insanın  davranışı olabilir mi? Sen bütün halka kafa tutabilir misin?

Ağaçlar kesilecekmiş! Kes bakalım!

Topçu Kışlası yapılacakmış. Yap bakalım.

BUNDAN SONRA ZOR YAPARSIN!

Hiç olmazsa bu adli kararın arkasına saklan; bir müddet sütre gerisine yat. Onu bile reddediyor.

Belki sonra gençlerin bakmadığı bir gecede bu Parka girer ve ağaçları teker  teker kesersin… Çünkü o hala  Topçu Kışlası’nın yapılacağına inanıyor…

“Topçu Kışlası yapılacak…” Eee sonra ne olacak…

“Sonra da AVM olacak…”

“Ondan sonra biz daha çok ağaç dikeceğiz…!”

Bu lafların birbirleriyle hiç bir iler tutar yanı  var mı?”

Fakat Sayın Vali daha aklı başında. Artık bu işin olmayacağını anlamış bulunuyor.

Vali, polisin artık Parktan çekildiğini; bir daha bu gibi olayların olmaması için elinden gelen önlemlerin alınacağını. Halkın artık serbestçe Parka girebileceğini; yakında Parka daha çok ağaç dikileceğini…” söylüyor. Doğrusu da bu…

Fakat onun ötesindeki bir ses hala  : “Topçu Kışlası yapılacak…” diyor…

Cumhurbaşkanı da ilgililere gerekli fırçasını çekiyor…

Kimisi , “İnatta bir, muratta bir…” desinler.  İstediklerini istedikleri gibi yapacaklarını sansınlar. Türk halkı bazı şeylerin kolay olmadığını gösterdi.

İstanbul halkı :

Taksim Gezi Parkı’nı Polisin elinden kurtardı. Bu bir bakıma Parkın Başbakan’ın elinden kurtuluşu demektir.

Ve birileri, inanmasa da, durmadan sayıklıyor…

“Taksim’e Topçu Kışlası yeniden yapılacaktır…”

“Taksim’e Topçu Kışlası yeniden yapılacaktır…”

“Taksim’e Topçu Kışlası yeniden yapılacaktır…”

Diğer yandan, buna karşı olan Mahkeme kararı eleştiriliyor…

Psikolojide bu duruma ne  derler? Artık ben adını koymak istemiyorum. Çünkü durum, bütün benzer durumları aştı.

Bazılarının ipi iyice pazara çıktı.

Korkutucu kuklaların, kağıttan kaplanlar olduğu anlaşıldı. Gerisi artık kolay!

Onlar istediği kadar kendi kendilerine tekrarlasınlar: “Ben herkesten iyi bilirim…” , “Ben herkesten iyi bilirim…” … Kazın ayağının öyle olmadığını halk ayağa kalkar ve kesin bir sözle söyler.

“Sen değil, ben daha iyi bilirim…” Halk herkesten daha iyi bilir.

Çünkü Kitapta böyle yazıyor.