Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Reddi Recep istiyorum!

Reddi Recep istiyorum!
 

Kaynak: İnternet


"Amerika'yı ilk müslümanlar keşfetmiştir!" ifadesi benim gibi tarihten nefret eden ve elbette ki bilgi eksikliğini saklamayan biri olarak güldürdü. (Aaa benden cahilleri varmış diye gülmedim, valla bakın... Ben bile biliyorum gülmesiydi o!)

Lakin beni asıl güldüren de haklı çıkarma çabası içinde olanlardı!

Şöyle bir savunma yapmış biri: Her yapılan güzel şeyi Avrupalılar sahipleniyorlar, oysa amacı Osmanlı İmparatorluğu gibi güçlü bir devlet ile İslam gibi büyük bir medeniyetin varisi olmanın özgüveni ve sorumluluğu ile emperyalist güçlerin dayatmalarına karşı yeni bir trendi başlatmaktır; tıpkı zamanın şirreti İsrail'e ilk "one minute" demesi gibi...

Bu savunmayı yapan da yıllarca eğitimcilik yapmış biri!

Aslında var ya; "One minute" dışında "My name is Recep Tayyip, I'm glad to meet you. How are you?. It's rainy today. Ooo, I agree with you!" falan demeyi bilseydi, kim bilir daha ne trendler başlatırdı!

Kimbilir kimler ne alkışlar tutarlardı: "My name is" dedi ya la; ne Avrupası arkadaş, Amerika'ya, İngiltere'ye kafa tutttu!

******

Düşene vurmayı sevmem ama asgari ücrete çok paraymış gibi davranıp da milyonlarca asgari ücret tutarına bile ""cıkksss, bu da yetmez..." yaklaşımında olup da kendi çocukları söz konusu olduğunda milyarlar değerindeki yatırımlara üç asgari ücret muamelesi çekenlere de "yazık yaa..." diyemeyeceğim.

******

Sosyal paylaşım sitelerinden birinde bir video vardı, talkshow programından bir parçaydı. Cumhurbaşlanlığı  seçimleri geçeli üç-beş gün falan olmuştu.

Showman şöyle diyordu: (İngilizce tabii ki) Erdogan 1, Egmel 4 ", Erdogan 1, Egmel 3, Egmel 5, Egmel 15... Bir anda elektrikler kesiliyor şovda, şovmen sayıyor: Erdogan 5, Erdogan 15, Erdogan 1255... 8550...

******

Bir insanın yaşadığı ülke ile dalga geçilmesi pek de hoş bir şey değildir aslında.

Adına ister milliyetçilik deyin, ister ait olduğu yerde kendini güvende ve iyi hissetmek tarzında psikolojik gereksinim olarak tarif edin...

Ancak bu "alay edilme" durumunun rahatsız etmemesi bir yana "Yaşa yaa! Anlayan çıktı beni sonunda!..." tarzında sevinç çığlıklarına dönüşmesi ve maalesef kendi yaşadığın ülkede ifade edemediğin duygu, düşünce, kaygı ve eleştirilerinin bir başkaları tarafından yapılıyor olmasının getirdiği "düşüncemde yalnız değilim" duygusuyla birlikte "Ben demedim ki! Hükümeti devirme gibi "vatana hıyanet" suçuyla yargılanamam" mantığı ile özgürlüğün kısmen de olsa tadına varmak ilginç bir duygu-düşünce karmaşası... 

Daha çok İmam Hatip okulları açılması için ağlayarak talepte bulunan kız çocukları varmış, cumhurbaşkanı açıkladı; daha laik, daha tarafsız bir sistem isteyenler ağlasınlar, yalvarsınlar mı?

Diyelim ki istendi; yalvar-yakar olundu, "Daha çok İmam Hatip okulları açacağızzz" dediği gibi bu isteklere de olumlu bakar mı?

Yoksa "Hadsizler! Terbiyesizler! Bölücüler!... Vatan Hainleri!" diye etiketlemeyi ve derdest ettirmeyi mi seçer?

Eeee, durumu çakıp da ifade etmekte yetersiz kalanların imdadına da dünya medyası yetişiyor!

(Anlaşılmak güzel şey!)

******

Anlaşılmak güzel şey de, anlamak da güzeldir; mesela şunu hiç anlayamıyorum: Bir Osmanlı sevdası var ama o sevda içinde Türk unsuru yok!

Osmanlı içinde hiç Türk yok muydu yoksa?

Müslümanlık ve Osmanlı ağız dolusu ifade edilirken, son yılları örnek alıyorum, bir "Türk", bir "Atatürk" hükümet tarafından isimlendirilmiyor!

Kürtler inciniyorsa Türkler de inciniyor arkadaş!

Osmanlı İmparatorluğu çok ülkeye sahip oldu, o ülkelerin kültürlerine de keza, yıllar önceydi, yaşandı ve bitti!

Tarihin bir noktasından tutup da o noktadan kendine çıkar sağlamaya çalışmak yalnızca şimdiye ve yakın geleceğe dair tutarlı bir projelerinin olmamasından kaynaklanır ki 2023 de bunun ciddi bir örneği olup, aynı zamanda da Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş tarihine atıfta bulunarak "Yeni Türkiye" vurgulamasıyla "Demokrasi bir trendir, binilir ve istenildiği zaman inilir" ifadelerinin uygulanmaya başladığının kanıtıdır.

Ne yazık ki bu gerçekleri bizim savcılar, hakimler falan göremiyor!

Bu aymazlık ve açmazlık içinde "doğru anlaşılma" gibi gayet insani bir beklenti ancak dış basın tarafından sağlanıyor...

Gönül, akıl, mantık ister ki yaşadığın coğrafyada siyasal, kültürel anlamda uzlaşasın; insanın vazgeçilmez gereksinimleridir ev, güven, yiyecek, aidiyet, inanç...

Asgari ücretle çalışanın bir gözlü odaya sahip olamayacağı sistemde bin odalı bir sarayın yapımını ödediği vergilerle sağlayanların hesap sorma haklarının bile olmadığı yerden dünyaya ayar veren "Asrın Lideri"ne sahibiz!

Pardon yaa, reddi miras tarzında bir bir hak varsa reddi Recep istiyorum!

Valla, ben gibilerle birlikte tarihçiler falan da hemfikirdirler...

 

Mail: gulgun_2006@hotmail.com

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu

 

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..