- Kategori
- Deneme
Rengarenk...

Gün geçtilçe hayatla ilgili şikayetlerimiz büyümekte! Hayatın, bizim sınavımız olduğu görüşü de yaygın.
Ne menem bir şeyse bu sınav! Bitmek bilmiyor..
Geçmişte de kolay değildi.. Her dönemin kendine göre açmazları, sorunları vardı hep! Ama o zaman teknoloji bu kadar ilerlemediğinden, bilgi kirliliği saldırıları da yoktu! Bilimsellik kılıfı altında amiyane tabiriyle ağzı olan konuşuyor! Her kafadan bir ses çıkıyor! Gündem çok hızla değişiyor, doğru haber almak neredeyse imkansız! Sosyolojik, psikolojik, ekonomik baskıyla yaşarken mutsuzluk dört bir yanımızda! Oysa teknolojiyle insan hayatını kolaylaştıran, zenginleştiren gelişmelere sahip olduk. Ama insan ve doğa baz alınmadığından, her şey erke odaklı olduğundan, çok önemli değerlerimizi yitirdik, yitiriyoruz....
Bir tek hayatımız var.. Değiştirebileceklerimiz, değiştiremeyeceklerimiz belli! Hayatın getirdiklerinin ve kendimizin farkında olabilirsek bu kadar kırılıp, dökülmeyeceğiz!
Evet belki harika, hayallerdeki bir hayat olmayacak ama en önemlisi gerçek hayat olacak!
Hayallerimiz, beklentilerimiz çoğu halde ütopik! Ütopiklikte takılıp kaldığımızda bugünü, gerçekliğimizi yitiriyoruz!
Ama hayat gerçeklikte...... İnsani+vicdani davrandığımızda... Yeter ki bunu içselleştirelim, doğal yaşam tarzımız olsun... Hüzünleriyle, acılarıyla, sevinçleriyle, yardımlaşmayla, paylaşarak, sürprizleriyle gerçek hayat..Asıl yaşamamız gereken.....
Neden olmadığımız, hissetmediğimiz dayatılan hayatı yaşayalım ki?? Ne kadar çırpınsak ta başaramayız! Biz dayatılanlar değiliz! Hayatı bir sınav giibi düşünmek yerine varlığımızın her zerresini hissederek yaşamalıyız. Hayatı seyrederek değil yaşayarak anlamlandırabiliriz. Her birimiz ayrı dünya, ayrı rengiz... Dayatılanlardan kurtulduğumuzda rengarengiz...
Renklerimizi yitirmeleyim...