- Kategori
- Futbol
Renklerin kardeşliği

Fotoğraf ve düzenleme: Alper Yalçınkaya. www.fotokritik.com/balpery
Ezeli rekabet, ebedi dostluk... Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki ilişkiyi özetlemek gerektiğinde kullandığımız sözcükler. Klişe mi? Evet, belki; ama iki camia arasındaki ilişkiyi daha iyi açıklayabilecek başka sözcükler literatüre girene kadar, ezeli rekabet, ebedi dostluğa devam...
İstatistikler sayısal ifadelerdir, onlar olmadan birinin diğerini kaç kez yendiğini, hangisinin bir maçta altı gol attığını, ya da hangi efsane oyuncunun rakibinin filelerini kaç kez havalandırdığını ifade etmek güç olacaktır. İstatistiklerin açıklayamadığı ise yaşanmışlıklardır. Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki rekabet, hiçbir zaman içinde fanatizmi barındırmamıştır. Kavgalar, şiddet unutulur, unutulmalıdır. Hatırlanacak olan güzel, mutlu anlardır. Futbolun yaşamımıza kattıklarıdır. Kimdir Fenerli, kimdir Cim Bomlu olan? Eşimizdir, annemiz, babamız, kardeşimiz, en yakın dostumuz, sırdaşımız olandır. Aynı odayı paylaşan iki kardeşin, biri Tanju diğeri Rıdvan olmamış mıdır, taştan kaleli mahalle maçlarında? Kim unutabilir, Rambo Yusuf’un Abdülkerim’in oynadığı maçların heyecanını? Maç biter bitmez, sokağa fırlayıp, saatlerce büyük bir coşkuyla topun peşinden koşmanın tadını.
Benim gibi Kadıköy yakasında doğup, büyüyenler bilirler, Fenerliler arasında Galatasaraylı olmanın ne demek olduğunu. Nice Avrupa başarısından sonra Galatasaray’lıların tezahüratlarıyla inleyen sokaklar, Galatasaray şampiyon olduğunda coşkusunu kaybeder. Coşku yoktur belki Kadıköy sokaklarında, ama var olan sessizlik saygının ifadesidir sonunda.
Bir kardeşin üzüntüsü, diğerinin sevinci olamaz güzelim Kadıköy yakasında. Bakmayın orada burada yazılanlara, söylenenlere; insanın olduğu her yerde hatalar, yanlışlar olur. Önemli olan renklerin kardeşliğidir Fenerle Cim Bom arasında...