Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

03 Aralık '09

 
Kategori
Spor
 

Rijkaard'ın A Planı kerameti...

Rijkaard'ın A Planı kerameti...
 

Galatasaray 25 Ekim gününden sonra ilk kez hem de bir Avrupa Ligi maçına orta sahada iki oyuncu ile çıktı. Bu taktiğin bir diğer adı Rijkaard'ın A Planıydı. Yunanistan’da oynanmış ilk karşılaşmada da aynı diziliş ancak farklı oyuncularla oynamış; Panathinaikos bu maçta inanılmaz pozisyonlar bulmuş ancak Galatasaray üç gollü gösterişli bir galibiyet almıştı.

Belli ki Bursaspor maçının yenilgisi ve son zamanlardaki kısır futbol Rijkaard’ı yeniden A Planına döndürmeye zorladı. Yunan ekibinin ilk maça göre çok daha gösterişsiz ve baskısız futbol oynaması Rijkaard’ı bir anlamda haklı çıkarmış oldu.

Maça damgasını vuran adam kuşkusuz Galatasaraylı Arda'ydı. Haftalardır üzerine yapışmış olan tutukluğu atmıştı. Karşılaşmanın büyük bölümünde sahnede hep o vardı. Enerjisinin tükendiği son on beş dakikaya kadar çok koştu.

Galatasaray’ın A Planının en önemli silahı Keita ve sağ kanat bindirmeleriydi. Keita ve Arda bir arada oynadığında ters kademelerle her iki kanat da işler durumda oluyordu. Ancak bu maçın önemli bölümünde Galatasaray’ın sol kanadı kullanmadığını gözlemledik. Bunun en önemli sebebi bütün atak organizasyonlarının kaptan Arda ile başlaması ve onun da sağ kanadı kullanıyor olmasıydı. Sol kanadın teslim edildiği Kewell’ı gol pozisyonları dışında göremedik. Belki bu nedenle maçta 62. Dakikada Kewell yerini Keita’ya bıraktı. Bu değişiklik sonrasında da Keita asli yerine geri döndü.

Peki her şeye rağmen bu maçta Kewell mı çıkmalıydı?

Bugün Elano’ya sanki biraz kıyak yapıldı. İkinci devrenin başında atılan gol Rijkaard’a böyle bir opsiyon tanıdı. Tersi olsaydı büyük bir ihtimalle oyundan çıkacak ilk oyuncu Elano olurdu. Elano maçın belirleyici ve etki bölgelerinin hep uzağında kaldı.

Keita ile Nonda’nın ilişkisi çok sempatik geliyor insana. Keita oyuna girene kadar çok çekinik bir top oynayan Nonda arkadaşı girdikten sonra topu ayağında tutarak tipik santrafor rolüne soyunuverdi.

Rijkaard’ın A Planının hakkını verelim ki hücumda çok güzel bir görüntü veriyor. İlginç olan bu gece 16. dakikadan sonra Mustafa Sarp, Barış ve Topal oynuyordu ama yine de A plan uygulanıyordu. Çünkü Mehmet her zamanki yerinde değil de stoper bölgesine geçmişti.

Galatasaray’ın defans kurgusunda çok sorun var. Gökhan’ın sakatlanmasından sonra yerine geçen Mehmet Topal’la uyumsuz bir ikili olan Servet’in geriye çok top kaçırması Galatasaray taraftarına sıkıntı verdi. Ancak Mehmet sayesinde sanki geriden daha iyi toplar servis edildi, hücum bölgesine.

Galatasaray'ın bir başka sıkıntısı da kalesinde. Franco her geçen gün biraz daha tedirginlik veriyor. Sanki sezon başında bu kadar sektirmiyordu topları. Neredeyse hiçbir topu tek hamlede tutamıyor.

Bugün futbolun ilahları Mustafa Sarp'a gol attırmak istedi. 16. dakikada attığı golde çok net ve metrelerce ofsayt vardı. Ancak ilginçtir elinde bayrağı olan yardımcı hakem değil de kale çizgisinde duran hakem golü iptal ettirdi. Sayılan golde Mustafa Sarp'a şansı yardım etti ve bilordo vuruşu ile golü attı. Ancak aynı Mustafa Sarp oyunun son dakikalarında kendi ceza sahasının çevresinde öyle kritik iki hata yaptı ki gole de dönüşebilirdi.

İki takımımızın birden gruplarında lider olmaları kuralar çekildikten sonra Erman Toroğlu'nun yaptığı bir yorumu hatırlamamıza neden oldu. Ne dememişti hoca?

"Bu gruplardan Fenerbahçe ile Galatasaray elenirlerse el ele tutuşup Boğaz Köprüsü'nden atlasınlar."

Ezeli rakipler yine el ele tutuştular ancak isimlerini bir üst tura yazdırarak. Her iki takımımızın da Avrupa'da oynadıkları maçlarda çok başarılı futbol sergilediklerini rahatlıkla söyleyebiliriz. Kuşkusuz hazım sorunu olanlar bu başarılı futbolu zayıf rakiplere bağlamaya bayılıyorlar. Öyle olmadığını düşünüyorum.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara