Sabah çorbası mevzusu...

Sabah erkenden içilen dumanı tüten, mis gibi bir tas mercimek çorbasının yerini alabilecek birşey tanımıyorum daha.

Sanırım bizim kültürümüze has bir şey bu ''çorba'' konusu.

Daha doğrusu bizim erkeklerimize has bir özellik sanki.

Üstelik ''bir çorba parası çıktı'', '''at bir çorba parası'' gibi laflar da kültürümüzde çorbanın ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi ayrıca.


Erkekler için çorba içmek ayrı bir keyif sabahları. Camları buğulanmış bir lokantada sıcak çorbasını içerken açık radyodan veya televizyondan yayılan haberlerle güne başlıyor diyebilirim bizim adamlar için. Uykudan uyanma, güne başlama töreni gibi birşey çorbacıdaki o yarım saat.


Poğaça veya börekle kahvaltı pek yaygın değil. Yağlı ve ağır olduğundan mı nedir çorbacılardaki sabah kalabalığı börekçide olmuyor fazla.


Okumuşu, cahili, köylüsü, kentlisi seviyor sabah çorba içmeyi.

Daha çorba sevmeyenini görmedim diyebilirim.

''İşyerinde kime sorsam ''kahvaltı ettin mi?'' diye '' ettim, çorba içtim demin'' dediler hep.

Yıllardır iş arkadaşlarım ve çevremdeki erkeklerin hallerine bakıp ''bunların damarlarında kan değil çorba dolaşıyor herhal'' demişliğim bile vardır.

İşyerinde bir arkadaş 5 yaşındaki oğluna ''aç mısın, birşey alayım mı?'' diye sordu. Velet ''çorba içtim, tokum!'' dedi. Tipik Türk erkeği dedim güldüm :)


Kadınlarımızın genel olarak sabahın o saatinde dışarda bir lokantada oturup çorba içme alışkanlığı yok haliyle. Üstelik kahvaltı tercihleri arasında da çorba öncelikli değil. İşe gidiyorsa ve kahvaltı etmeden çıkmışsa en fazla açık bir yerden poğça börek alıp yanında götürüyor.


Benim hayatta aklıma gelmez sabah sabah çorba içmek.

Peynirli, zeytinli bir kahvaltıyı üşenmem hazırlarım, çorba bilmem.

Öğlen veya akşam yemekte severim sadece.

Tipik Türk kadını olduğumdan sanırsam :)