Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sabahın körü

Sabahın körü
 

İşe Gitmek Mecburen


Sabahın köründe boğaz ağrısıyla uyanmak  ne berbat bir durum. Sanırım hasta olacağım. Yutkunmak bir acı veriyor bedenime sanki. İstanbul’un havası da suyu da hasta ediyor insanı bre gardaş !

İstanbul demişken trafiğinden de bahsetmek lazım sizin de bildiğiniz üzere. Sabah koşturması,telâşesi, işe geç kalma korkusu ortalığı toz dumana çeviriveriyor. Monoton İstanbul projesi yapımda ve telaşta emeği geçenler; biziz arkadaş. Hayata spin atarak başlamışız  ağlaya ağlaya. Kı...mıza vurmuşlar şaplağı başlamış dünya yarışı. Toprağa yaklaşmamıza ne kadar kaldı bilmediğimiz halde yaşamağa başlangıç yapmışız. Sadece yol trafiği değil bahsetmek istediğim duygu aslında. Başlı başına hayatın endişe verici seyrinden uzakta güne güzel başlamak için yüzünü çevirdiğinde, güneş dahi sabıkalı ve ılıman duygularla tepeden bize bakıyor. Üstelik insanlar sabahın ilk ışıklarında ezanla beraber bir yetişme, hayatın handikapından kaçmak istercesine bir yarış atı gibi koşturmaca mesaisindeler. Bunların hepsi sabah seherinde cereyan ediyor. Uzaklaşabiliyorsak yarım adım, yine de ne âlâ memleket.

Garip garip insanlar çıkıyor karşımıza zamanı belirsiz. Salağı, zekisi, ejderi, kaplanı, güzeli, çirkini, kısası, uzunuyla. Göz gezdirirsin çaktırmadan neler yapıyorlar neler. Kimisi sabahın uyku mahmurluğuyla chucky gibi sallanıyor ayakta, kimisi boya badana işlerini bitirmiş çekmiş mini minileri salına salına arz-ı endam gidiyor. He bir de şu her zaman dikkatimi ve tepkimi çeken minibüse binerken sigarasından son bir fırt çekip de atlayan tiplerdir. Of off yapma böyle ulan ! Biliyorsunuz bu aralar ulan lafı çok moda. Gerek twetır, gerek faceebok gibi sitelerde bunların çok polemiği gırgıriyesi yapılıyor. Kendimi en azından kendime yetecek kadar ortalığı kolaçan eden, her şeyden haberi olan kişilerden de az olmadığımı düşünüyorum. Nefesimin yettiği kadar da gözümden kaçmayacak söz !

Gündem dedim de aklıma güzel bir gündem geldi. Gündem deyince aklınıza en son çok konuşulan bir şey gelir herhalde. Bir kitap çıktı enson gündemimde olan kitap bu. Adı  Filozoftan Seksi Şeyler. Yazarı sevgili ablam canım gibi sevdiğim  büyük abla yazarım Emine Supçin. Onun gibi zekalı, komik, seksi yazar görmedim ben. Çok başarılı çok. Bu arada bu yazının içinde gizli bir yardımcım var . O Serçem biliyor kendini. O'na teşekkür ediyorum .

Bu aralar minibüsten çok metroya, marmaraya biner olduk. Biraz su sızdırsa da aramızdan su sızmıyor evel Allah. İlk başlarda seyir esnasında imdat frenini merak edip de çekseler de  meraklıyız kardeşim. Ne demişler; ne gelirse ya meraktan ya da ısrardan gelirmiş. Senin derdin ne ki kardeşim imdat edecek kadar. İmdat diye bağırsan herkes sana bi kolunu çektirirdi zaten. Yapma bir daha cıss. Şu merağımızı bilimden yana ya da edebiyattan, tarihten yana kullansaydık şimdi Anasını satımının Birliğine alınmıştık. Daha çok ekip biçmemiz lazım çook.

Doğruyuz, çalışkanız ama kafamız hep muzurluktan, zarardan yana faaliyet gösteriyor. Yasamız yeşili korumak, binayı azaltmaktan yana olmalı. Direnç artmalı doğa korunmalı diyorum. Diyorum da kime diyorum aloooo ?. . . .

                                                                                                                            

Gökhan Cenker

 
Toplam blog
: 749
: 1983
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Yazmanın hayatın akışının bir parçası olduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1982'de doğdum ve İstanbul Kar..