Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

05 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Saddam hayatta olsaydı yerim dar dermiydi?

Saddam hayatta olsaydı yerim dar dermiydi?
 

images.habervitrini.com/haber_resim/capt.sge....


İki tane idam mahkumu.

Birinin adı Saddam Hüseyin:

Ağustos 2006 'da yargılanmaya başlandı.

Şii kasabası Duceyl'de 148 kişinin ölümüyle ilgili dava ve,

Halepçe katliamı sırasında yaptığı soykırım nedeniyle insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında asılarak idama mahkum edildi.

Aralık 2006 Irak temyiz mahkemesi kararı onadı ve infazın 30 gün içinde uygulanması gerektiğini bildirdi.

30 Aralık 2006 Saddam Hüseyin Türkiye saati ile sabaha karşı 4.55 de asılarak idam edildi.

Diğerinin adı Abdullah Öcalan:

31 Mayıs 1999 da yargılanmasına başlandı.

Kurduğu silahlı terör örgütü PKK'yi aldığı kararlar ve verdiği emir ve talimatlarla sevk ve idare ederek, devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmağa matuf eylemleri gerçekleştirdiği sabit görüldü. Bu eylemlerde içlerinde kadın ve çocuklarda olmak üzere 30 binden fazla kişinin ölümünden sorumlu tutuldu.

29 Haziran 1999 tarihinde oy birliği ile idama mahkum edildi.

Karar Yargıtay 9. Ceza dairesi tarafından 25 Kasım 1999 tarihinde onandı.

Öcalan aynı tarihte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurdu.

Ancak burada bir parantez açmak gerekiyor.

(AİHM nin daimi olması ve bireysel başvuru hakkı tanınması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11 nolu protokolünün 1997 yılında kabulüyle mümkün kılınmıştır. 1997 yılında kabul edilen bu protokolle AİHM'nin yargı yetkisi daimi olarak kabul edilmiştir. Bu protokole dayanarak Öcalan başvuru hakkı elde etmiştir. 1997 yılında ise Refah Partisi-DYP koalisyonu görev yapmaktadır. Bu protokol 20.06.97 tarihli 23025 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Ve bu protokolün altında Devlet Bakanı A. Gül ile Maliye Bakanı A. Şener'in imzaları vardır.)

AİHM 30 Kasım 1999 tarihi itibariyle başvuruyu işleme aldığını bildirmiş ve mahkeme iç tüzüğünün 39 maddesi gereğince başvuranın şikayetinin kabul edilebilirliğini ve esasını etkin bir biçimde sonuçlandırana kadar infazı erteleyin kararı verdi.

Diğer taraftan Türkiye'nin yargı yetkisini kabul etmiş olduğu AİHM 'nin Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Ancak buna rağmen Avrupa Birliğine girmek için idam cezasının kaldırılmasının gerektiğini söyleyen siyasiler, infazı yerine getirmeyerek idam cezasını kaldırdılar.

3 Ağustos 2002 tarihinde ise idam cezasının kaldırılması için yapılan oylamada 320 milletvekili evet oyu verince 4771 numaralı kanunla idam cezası kalkmıştır.

Sonuçta Öcalan, Saddam'ın akibetine uğramamış ve cezası ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrilmiştir.

Fakat şimdiki duruma bakıyoruz, DTP açılım için teröristbaşını hedef gösteriyor, odası 1 santim küçüldü diye sokaklarda terör estiriliyor. En son biraz önce izlediğim TV görüntülerinde Şanlıurfa'da miting yapmak için yürüyüş yapan DTP lilerin yolunun üzerine bir Türk bayrağı asılınca bu kişiler yaşadıkları ülkenin bayrağına yuh çekebiliyorlar. Bizleri de en çok kahreden böyle görüntüler.

Şimdi aklıma bir soru geliyor. Acaba Saddam hayatta olsaydı yerim dar dermiydi? Aynı zamanda idam cezasını kaldıran siyasilerin vicdanları rahat mı?

Bu arada şu sözleri söylemeden edemiyorum.

Ulan adi herif, idamdan kurtulmuşsun yerim dar diyorsun. Daha Allah'tan belanı mı istiyorsun?

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara