- Kategori
- Eğitim
Sadece ve en çok sevgiyi yazacağım ve yaşayacağım!..
Birisiyle konuşmadan önce neler konuşacağımı tasarlarım. Yazmadan önce de düşünürüm. Önce yazacağım yazının başlığını not ederim, yazıp kağıda bırakırım bir kenarda. Şiir yazacaksam, bir dizesi takılır dilime, yerleşir aklıma; not alırım bu dizeyi de atarım bir kenara, durur öylece bir zaman. Bir konuşma yapacaksam da önceden araştırır derlerim, saatlerce not alırım, bir süre sonra söyleyeceklerimi neredeyse tamamen ezberlemiş olurum. Amaç tam on ikiden vurmak!.. Gazeteleri okurken de tam bir dakkatle ve saatlerce okurum; aradıklarımı bulmaya çalışırım, yirmidört saat içinde bazen tek bir cümle bulmuş olurum, bu da bana yeter... Bir yığın gazetede tek bir cümle!.. İnsanlığın kurtuluşu belki de o bir tek cümle de açıklığa çıkmıştır...
Bu karmaşık girişten sonra gelelim sevgiye... Sevgiyi yazmaya, yaşamaya ve yaşatmaya...
Önce atasözlerimizle işe başlayayım. Dilbilimci Ömer Asım Aksoy "Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü (1) Atasözleri Sözlüğü"nde sevgi için neler yazmış ona bakalım. Kitap eski Türk Dil Kurumu yayınlarından, Türk Tarih Kurumu'nca 1981 yılında basılmış. Söz sırası Ömer Asım Aksoy'da:
"Sen olursan bensiz, ben de olurum sensiz. Bir kimse, başka bir kimse ile olan ilişkisini keserse, o da bu kişi ile ilişkisini sürdürmek istemez."
"Sen sen; ben ben. Hiç kimse kendisini başkasının buyruğu altında görmek istemez. Kendisine hükmetmek isteyen kimseye karşı duygusu şudur: Sen kendini nasıl yüksek ve bağımsız görüyorsan, ben de kendimi öylece yüksek ve bağımsız görüyorum. Bana karışamazsın!.."
"Serkeş öküz soluğu kasap dükkanında alır. Serkeş öküz son soluğu kasap dükkanında alır. Dik başlı olanlar, davranışlarının cezasını görürler. Bu davranışları hayatlarına bile mal olabilir."
"Sermayen bir yumurta ise taşa çal. Güvendiğin şey, işe yaramayacak kadar küçük ve önemsiz ise onu kullanmaktan vazgeç; sonuçtan umudunu kes."
"Sev beni, seveyim seni. Say beni, sayayım seni. Sevgi karşılıklı olur. Sen beni seversen, ben de seni severim."
"Sevda geçer yalan olur; sonra sokar yılan olur. Sevgi geçer yalan olur; sonra sokar yılan olur. Sevda ateşi, sevgilileri önce kaynaştırır; bir süre sonra söner. Öyle ki başta en büyük mutluluk kaynağı sayılırken, sonra en büyük rahatsızlık etkeni olur."
"Sevenin kuluyum, sevmeyenin sultanı. Sevenin kulu ol; sevmeyenin sultanı... Sizi sevenlere kul gibi hizmet ediniz. Sevmeyenlere yüz vermeyiniz, yüksekten bakınız."
"Sevip dostuna, boşanıp kocana varma. Sevişip dostuna; boşanıp kocana varma... Bir kadın, töre dışı seviştiği kimseye varmamalıdır. Çünkü bu adam; kendisi gibi başkasıyla da sevişti, ya da sevişir diye kadına karşı içinde sürekli bir şüphe taşır. Bu da evlenenler için geçimsizlik kaynağı olur. Kadın; boşandığı kimse ile de yeniden evlenmemelidir. Çünkü boşanmanın nedeni olan eski anlaşmazlık yeniden baş gösterir."
"Sev seni seveni hak ile yeksan ise; sevme seni sevmeyeni Mısır'a sultan ise... Toplumdaki yeri ne kadar değersiz olursa olsun, seni seveni sev. Toplumdaki yeri ne kadar yüksek olursa olsun, seni sevmeyeni sevme."
"Seyrek git sen dostuna, kalksın ayak üstüne. Sıkça varma dostuna, kalksın ayak üstüne... Kişi dostuna sık sık giderse, o kadar konukseverlik görmez. Seyrek giderse büyük ilgi ile karşılanır. "Sık gidersen dostuna, yatar arka üstüne."
"Dilim; seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim... Dilini tutmaması yüzünden başına bela gelen kişi pişmanlık duyar ve "dilim dilinseydi de söylemez olsaydım" der."
"Doğrunun yardımcısı Allah'tır... İşlerinde doğruluktan ayrılmayan kişiye Allah, her zaman yardım eder."
Sevgiyi çok seven bir milletiz; çoğu zaman hitama erdiremeyip acılar çeksek de... Türkülerimizde sevgi daha çokçadır, daha içtendir. Karacaoğlan o kadar çok sever ki, kendisini bühtana uğramış zanneder. Ve der ki: "Güzel sever diye bühtan ederler / Benim Hak'tan özge sevdiğim mi var?"
"Büyük cevizin dibi / Ne bakarsın el gibi..." der bir türkümüz de... Öyle ya madem sevenimsin, neden durursun öyle el gibi!..
"Gülünü severken dalını kırmış / Beri dur hey dilber, beri dur..." Sevgide incitme olmamalı. İncinme, incitme varsa sevgi olmaz...
"Daha gayri senden aşık mı yoktu / Nedir bu telaşın deli gönül / Hele düşün Adem'den beri / Neler geldi geçti say deli gönül..." Haydi say bakalım deli gönül... Saysın bakalım deli gönüller.. Sevda "deli gönül" mertebesine varmışsa, söylenecek söz fayda etmez...
Sadece sevgiyi yazalım. Belki bir tek cümle, bir tek dize yaşama sevinci verir birilerine... Sadece sevgiyi yaşayalım, görür birileri de benzemeye çalışırlar bizlere...
Bir dilenciyi, dilencinin küçücük çocuğunu sevmekle başlayalım sevgiyi yaşatmaya... En mağdurdan, en güçsüzden güç almak ve güç vermek olsun çabalarımız ile sevgilerimiz...Gülünü severken dalını kırmamak üzerine kurulsun sevgilerimiz...
Bütün insanları sevmek üzerine kurulsun hayat yolumuz ile yolculuğumuz... Zalimler; soluk alıp vermenin, yaşamanın, gülmenin. mutluluğun düşmanı; korkmayın onlardan, Allah izin vermez onlara... Korkmayın sevgiye engel olanlardan... Varacakları mesafe uzun olmaz hiçbir zaman, sürmez zulümleri bugünden yarına...
Sadece deniz taşıtlarını kımıldatıp uzun mesafelere götürenlere kaptan denmiyor ; vasıtaları hareket ettirenlere de kaptan deniyor artık... İdare konumunda olanlara da... Biz de sevginin, umudun, iyi bir geleceğin kaptanı olalım... Hiçbir bahaneye sığınmadan, içinde bulunduğumuz koşulların iç karartan hallerine de bakıp, bıkıp usanmadan...
Ben; sadece ve en çok sevgiyi yazacağım ve yaşayacağım!..