SADI-S (Loop Duodenal Switch) Ameliyatının avantajları nelerdir?

SADI-S (Loop Duodenal Switch), kısıtlayıcı bir ameliyat olmasının ötesinde emilim bozucu özelliğe  sahiptir. Morbid obezite sorununa cerrahi olarak sunulan en etkin tedavi yöntemidir. Bunun dışında klasik Bilopankreatik Diversiyon + Duodenal Switch ameliyatının daha basitleştirilmiş halidir, diyebiliriz. BPD-Duodenal Switch operasyonunda safrayı saptırmak için ikinci bir bağlantıya gerek duyulur. Ancak, Loop Duodenal Switch (SADI-S) ameliyatında mide tüp haline getirilir ve ardından, mide çıkışından sonra on iki parmak bağırsağı ayrılır. 250 cm’lik ince barsağın son bölümü kesilmez ve bu alana bağlanır. Tek bağlantı yapılması sebebiyle ameliyat daha kolay ve daha risksizdir.

 

Loop Duodenal Switch (SADI-S) ameliyatının avantajları

 

Mide tüpleştirilir. Bu sayede besin alımı kısıtlanmış olur. Bunun yanında ince barsakların son 250 cm’lik bölümü kullanıldığı için de emilim azalmış olur. Bu sayede daha etkin bir kaybı yaşanır.

Mide çıkışındaki kapak bozulmaz. Bu sebeple mideye safra kaçışı ve bu soruna bağlı olarak mide ülseri gelişmez. Bu kapak muhafaza edilir. Bu sayede besinlerin ince bağırsağa geçişi kaynaklı olarak tansiyon düşüklüğü, kusma ve bayılma gibi belirtilerle kendini gösteren Dumping Sendromu ortaya çıkmaz.

Bypass operasyonlarındaki gibi endoskopik olarak ulaşılması söz konusu olmayan, fonksiyonu olmayan bir mide parçası vücutta kalmaz. Bypass ameliyatlarında bırakılan kör mide bölümünde gelişebilecek ülser, kanser gibi durumların teşhisi oldukça zor olmaktadır. SADI-S Ameliyatında bu risk tamamen bertaraf edilir.

Morbid obezite tedavisi ve şeker hastalığının kontrolü için en etkin cerrahi tedavi yöntemlerinden biridir.

Tüp mide ameliyatı ardından uzun vadede kilo alan kişilerde, bu ameliyata geçiş oldukça kolay olmaktadır.

Dezavantajları

 

Bütün emilim bozucu uygulamalarda olduğu gibi elektrolit ve vitamin eksiklikleri meydana gelebilir.

Ameliyat deneyim ve beceri isteyen bir ameliyattır. Bu sebeple dünya üzerinde bu ameliyatı yapan çok kişi yoktur.

Loop Duodenal Switch’i (SADI-S) neden tercih etmeliyim?

Cerrahi tedavi yöntemleri arasında istatistiki olarak en etkin kilo kaybı sağlayan yöntemdir.

Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve yüksek trigliserit icin en etkili yöntemdir.

Besin kısıtlaması yapamayıp, yüksek kalorili beslenen hastalar için de en faydalı ve en işlevli tedavi şeklidir.

Midenin “pyrolik kapağı” muhafaza edilir, bu sebeple hazımsızlığa sebep olmaz.

Midenin, açlık hormonu şeklinde tabir edilen GHRELIN hormonu üreten bölümü alınır. Bu sebeple açlık hissi ve iştahta azalmalar görülür.

Aşırı kilo problemi olan kişilerde kelepçe ve Gastrik Bypass tedavilerine kıyasla oldukça fazla şekilde kilo kaybı sağlar.

Duodenal Switch, besin miktarının azaltılmasını sağlar. Bu sayede kilo kaybı daha kolay sağlanır.

Özellikle de yağ emilini azaltır. Bu sebeple yağlı besinlere ağırlık veren kişiler için özellikle etkin bir ameliyattır.

Yağ emilimini azalttığı için, metabolizma bakımından etkileri daha da gözle görülür biçimdedir. Bu etkisi sebebiyle uzun vadede kilo verilir.

Fazla kiloların % 74'lik bir oranı ilk sene içinde verilir. 5 yıl sonra fazla kilolarda azalma oranı % 84'e kadar çıkmaktadır. Gastrik Bypass ameliyatından sonra ise ilk 5 yıl içinden kaybedilen kiloların geri alınma riski vardır.

Ameliyat, etkilerini uzun vadede korur.

Duodenal Switch çalışma prensipi

Kısıtlama (Sleeve Gastrektomi):

 

Mide hacminin %85’i cerrahi bir müdahale ile bölünüp çıkartılır. Bu uygulama geri döndürülebilen bir işlem değildir. Geriye bırakılan mide ise ince uzun bir muz gibidir. Ameliyatı yapan cerrahın el yetisine ve deneyimine bağlı olarak 120-180 cc kalabilir. Mide sinirleri ve mide kapakçığı (pilorik kapakçık) midenin üzerinde kalır. Muhafaza edilir. Bu sayede işlevlerini yerine getirmeye devam ederler. Bu ameliyatla yalnızca midenin boyut olarak küçültülmesi söz konusudur. Roux-en-Y gastrik bypass yönteminde mide bölünmektedir. Fakat vücuttan çıkarılmaz. Bu sebeple de pilor kapakçığı işlevlerini yerine getiremez.

 

Yağ emiliminde azalma (Etkin İnce Barsak Bypass İşlemi):

 

Barsaklar bu ameliyatla bölümlere ayrılır. Bundan sonra da sindirim enzimlerinin besinlere erişmemesi için tekrar düzenlenir. Bu sayede yağ emilimi azaltılır. Bu sayede vücudun aldığı kalori miktarı da azalmış olur. Besin uzvu, on iki parmak barsagina bağlı bir konumdadır (duodenum) ve besinleri mideden temin eder. Çoğunlukla 1.5 metre uzunluğunda olmaktadır. Sindirim enzimleri bu alandan ayrılır ve ortalama olarak 5 metre boyunca ilerler ve doğrudan ince barsağa gider. Besinler ve sindirim enzimleri burada karışmaktadır. 0.8 metre ve 1.5 metre boyunca bu uzvun içinde devam eder. Bu sayede besinler ve enzimler barsağın uzun bir alanı boyunca birbirine karışmaz. Bu duodenal kapakcik ameliyatı olan bir hastanın kalorilerinde azalmayı sağlar. Roux-en-Y bypass tedavi yöntemi ise bu kadar kapsamlı bir ameliyat değildir. Besinler ve enzimler yaklaşık olarak 5 kat daha fazla bir yol süresince birlikle ilerler ve bu sebeple de karışırlar. Bundan dolayı da Roux-en-Y bypass tedavi yöntemi, duodenal kapakçık yöntemine kıyasla daha fazla yağ emilimine sebep olur.

 

Duodenal Switch sonuçlar:

 

Kilo kaybı: %90

Şeker hastalığını kontrol altına alma: %99

Nefes sorunları: %99

Hiperlipidemiye etkin çözüm: %90

Hipertansiyonun düzelme oranı: %90

Kaliteli beslenme ve kaliteli yaşam standartları

Pirolik kapakçık korunur. Bu sayede hazımsızlığa yol açmaz.

Laparoskopi yöntemiyle uygulandığı iççin çok büyük kesiler yapılmaz. Bu sebeple iz kalma oranları daha düşüktür.

Dr. Tuğrul Demirel 

 

www.tugruldemirel.com