Sağlık anlayışlarının tarihçesi

İlginç rapor:

Kanuni devrinde İstanbul adlı bir kitaptan;

Kaptan-ı Derya Sinan paşanın yanında köle iken en gözde hekimler arasına giren İspanyol Pedro; İspanyada ömrü boyunca iki kere yıkanmış hiçbir kadın ve erkek yoktur... Türk hamamlarında ne çok su harcanıyor ve İstanbul kadar çok çeşmesi olan bir şehir de yoktur , hatta her sokakta bir çeşme vardır diye yazmış..

Eh bundan sonra başlamışlar köprüler değil çeşmeler yaptırmaya… Sadece İspanyollar mı canım 14. Lui yattığı yerde çanağa edermiş ya... Benim inanamadığım Avrupa'da ünlü bir doktorun hastalarına verdiği sağlık rapor ve tavsiyelerine bakın:

Günlük sağlık bakımı;Kulaklara kaçırmamak şartıyla, başınızı yıkayabilirsiniz.Şu an içimden birilerinin olabilir doğru der gibi esintisi geldi…Bizler çok inanırız denenlere ya..Paramız varsa Amerika ya Avrupa ya estetiğe tedaviye , hekimlerimizin nasılsa orda okuyanı yapanı geri dönmüyor... Biz dönelim sağlık raporumuza..

Bir başkası da ;Ellerinizi yıkayabilirsiniz Ayaklarınızı da yıkamanızda sakınca yoktur.Fakat başa su sürmek , son derece tehlikelidir.Unutmamalıdır ki başa sürülen su her türlü derdin kaynağıdır.

Doktor tavsiyesi olmadan banyo yapılmaz.sakıncalıdır.Bir hareket bilhassa hamile ve yaşlı kadınların hayatına mal olabilir.

Banyo izne tabidir.Yıkanmamış vücut, dindarlığın işaretidir.Sahillerimizde bazı turistlerin akşama kadar denize girmeyip havuz başında yemek yemelerinin nedeni de bu olsa gerek.Merak eder dururdum bunlar niye aranırlar diye…

Aklıma Melih Gökçek geldi birden nedense ..Ya çıkıp ta Ankara da bu fetvayı verseydi . Neyse ki Ankara yı terk edin dedi …Eh o da geldi geçti ..Beraber yürüyemedik yağmurda …ama yeğeninin evini sel bastı …Kul Ahmet ne bilsin kul etti sanır…