Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '20

 
Kategori
Sağlık
 

Sağlıkta Personelin Yeri

Sağlık Sisteminde Sağlık Personelinin Yeri

 

Ülkemizde yaklaşık 20 Marttan bu yana Korona Virüs ile mücadele edilmekte.Bu mücadelede en büyük yükü de sağlık çalışanları çekti,çekiyor bundan sonra da benzeri olaylarda çekmeye devam edecek.Bir çok sağlık personeli arkadaşımız bu işin gönül işi olduğunu söylemesine rağmen hepimiz için bir gelir kaynağı,geçim kaynağı işimiz.Eğer gönül işi yapacaksak bunun bir çok yolu var.

İlk zamanlarda vatandaşların alkışlı desteğine Sağlık Bakanı da Sağlık Personeli üç ay boyunca ek ödemelerini tavandan alacak,hayırlı olsun diye açıklama yaparak destek verdi..Aslında tavandan denilen ödeme devletin verdiği bir lütuf değil,sağlık personelinin gerçek hak edişi,ancak hazinede tutulan kendi kalemiydi.Bakanın bu açıklamasından sonra ödeme ile ilgili düzenleme yapılarak kurumlara gönderildi.Yazının özetinde deniliyordu ki özellikli birimlerde çalışanlar ile Covit servislerinde çalışanlar tavan ödemeden(tavan ödeme sağlık personelinin ödenmeyen hakkı) hariç virüs farkı da alacaktı.Bunun haricinde virüs farkı dağıtılma yetkisi Başhekimliklere verilmişti.

Üç aylık dönemin ilk ödeme döneminde görüldü ki hepsi Sağlık Bakanlığına bağlı olan ülkenin birçok hastanesi farklı uygulamalar yaparak çalışanlarına ödeme yaptı.Halbuki virüs aynı virüs,salgın aynı salgın,tehlikenin boyutu aynı idi.

Kimi hastane genel yazıda net bir şeklide olduğu gibi Covit servisi adı verilen servislerde çalışanlara virüs farkı verirken kimi hastanede bakanlığın kendilerine vermiş olduğu yetkiyi kullanarak tüm çalışanlarının risk altında olduğunu düşünüp virüs farkını ödedi.Ancak bu uygulamalar bir çok tartışmayı da beraberinde getirdi.

Covit servisi adı verilen serviste çalışan bir hemşire yada sağlık çalışanı virüs farkını alırken,yine aynı hastanede adı Covit servisi olmayan bir serviste çalışan sağlık çalışanı da virüs farkı alınca kendilerince haklı olarak bunun adil olmadığını öne sürmeye başladılar.Halbuki adı Covit servisi olmayan servise de Covit teşhisi konulan hasta yatırılmakta ancak çalışanları bu hastaya hizmet etmelerine rağmen virüs farkı bakanlık yazısı gereği alamamakta olabilirdi.Bu ne yaman çelişki babından bir uygulama.

Sadece hemşirelik hizmeti üzerinden de gitmemek lazım.Özellikle Pandemi hastanesi ilan edilmiş yada edilmemiş bile olsa hastanenin bir çok biriminde,polikliniklerde kısıtlı dahi olsa hasta muayene ve tetkik hizmetleri devam etmiş ve halen devam etmektedir. Ve burada bakılan,tetkikleri yapılan hastaların ne tür bir risk taşıdığı bilinmeden çalışanlar bunlara yaklaşmakta ve risk altında kalmaktadırlar.

Kim diyebilir ki poliklinik hastaları risk taşımıyor,hangi yetkili ispat edebilir ki bu hasta Covit hastası değil.Böyle olduğu zamanda bakanlık yazıları ile kimlerin risk altında olduğu işaret edilmesi daha da büyük bir haksızlığa neden olmaktadır.

Bu işin aslıda performans sistemi ile çalışan hekimlerin bu süreçte uğrayacakları maddi kayıpların telafisinin bu şekilde bir formül ile çözülmesi ve bu süreçte hekim dışı personel olup aynı hastalarla yüz yüze gelen diğer sağlık çalışanlarının gazını almak idi.O bile tam olarak becerilemedi,Covit hastasına bakan hekim tam ödeme alacakken,bakmayanlar belli oranlar dahilinde ödeme alabilecekti.Nitekim kimi hastaneler bu ilkeye haklı olarak bağlı kalıp ödeme yaparken kimi hastanelerde haklı olarak evet haklı olarak yetkilerini kullanarak herkese aynı oranda ödeme yaptı.

Sağlık hizmeti kamusal hizmetlerin içinde en çetrefilli olan,en çok mesai arkadaşlarının birbirine düştüğü bir sektör.Sağlık Hizmeti sunumunun kamudan özel sektöre kayması ile büyük ve kurumsal olarak büyüyen sağlık işletmeleri kadrolarını özelliklede hekim kadrolarını oluşturabilmek için kamudan hekim transfer etme yoluna gittiler.Bunu da kamuda aldığı ücretten daha fazla vererek yaptılar hala da bu politika devam etmekte.Kısacası arz talep meselesi.Hekimde kamudaki imkanlarından daha iyi olanaklara sahip olacağını gördükten sonra bir özel hastane ile anlaşmak yoluna gidiyor.

Peki Kamu hastanelerini de bir özel hastane gibi rekabetçi bir kavram ile düşünecek olursak kamunun ne yapması gerekirdi.Elbette özele yakın bir ücret politikası belirlemesi gerekiyordu.Bunu da mevcut ücretlendirme sistemini düzenlemek yerine yeni bir formül buldu.Performans sistemi..Kısacası baktığın,işlem yaptığın hasta karşılığında ödeme.Yani kaliteli bir hizmet sunumundan ziyade sadece hizmet sunumu.İşte ek ödeme dediğimiz şey performansa bağlı ödeme sistemi.Bunda bile belli bir performansın üzerini alamıyorsun.

Peki bu performansa dayalı ödeme sistemi ve özel sağlık kurumlarının ödediği yüksek ücretlerin kaynağı nereden geliyor.Elbette sağlık hizmeti sunucularının (kamu ve özel sektör)yapmış olduğu hizmetin faturalarını devlete fatura etmesinden.Aslında bu sistem devletin sağlık harcamalarını da arttıran bir sistem.Bu konu daha başka bir başlık altında tartışılıp konuşulabilir.

Aynı bakanlığa bağlı sağlık kurumlarında maddi çok başlılığa nasıl son verilebilir?Benim şahsen hiçbir zaman tasvip etmediğim performans uygulamasını hekim dışı sağlık personeline de uygulayacaksın,böylece aynı meslek grubuna sahip fakat masabaşı tabir edilen yerlerde çalışanlar ile bir farkındalık oluşturacaksın.

Tüm sağlık personelleri bir çok kuruma göre verdikleri hizmetin karşılığını tam olarak alamamaktadırlar.Eskisine göre daha çok sağlık hizmeti üretmesine rağmen pastadaki payı azalmaktadır.Aynı şekilde performans sistemine göre çalışan hekimlerinde dahil.Kanımca Kamu hastanelerinde performansa dayalı çalışma sisteminden tamamen vazgeçilerek tüm çalışanlar için eğitim durumlarına ,çalıştıkları alanlara göre günümüz şartlarına uygun bir ücret politikasına geçilmeli,çeşitli adlar altında maaş bordromuza eklenen kalemler çıkartılarak sade bir ücret oluşturulmalıdır.Bu şekilde hem kamunun sağlık giderlerinde bir düzelme olacak hem de ücret olarak iyileştirilecek olan hekim performans kaygısı ile çalışmadan yeterli bir şekilde ancak kaliteli bir şekilde hasta bakarak,hastaya gerekli zamanı ayırarak muayene imkanına kavuşacaktır.

Hekim dışı personelde de çok özel bölümlerde çalışanlar için dikkat çekici farklılık oluşturarak,nöbet gibi ücretleri ciddi oranda arttırılarak kendilerini farklı hissetmeleri sağlanabilir.

Ancak en önemlisi sağlık kurumlarında kendilerinin de var olduğunu kabul ettirebilmek.Unutmayalım Filler tepişirken çimeler ezilirmiş.Çimen olmamak dileği ile...

 
Toplam blog
: 40
: 1056
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

Odyometri Bölümünün ilk mezunlarından sayılırım.Daha sonra İktisat Fakültesi,Acil Yardım ve Afet ..