- Kategori
- Aile
Sahte dünya
Dün gazetenin birinde bir köşe yazısı okudum. Amerika'da yeni işe başlayanlara çalışma arkadaşlarının özel hayatlarıyla ilgili sorular sormamaları söyleniyormuş.
"Kaç lira kazanıyorsun?"
"Evin kendi evin mi , kira mı?"
"Ailen nerdedir?"
"Evli misin?"
Yazar bu soruların Türkiye'de de sorularak insanın özel hayatının didik didik edildiği ve bu soruların artık bizde de sorulmaması gerektiği fikrinde..
Oysa bunlar samimiyettir , paylaşmaktır , yakınlıktır ve bizi biz yapan değerlerdir. İnsanlarla yakınlaşmaya sosyalliğe açık bir toplumuz. Karşımızdakini tanımak isteriz ve bu doğal bir davranış biçimidir.
Tabi burdaki meseleyi anlamak mümkün. Öyle sahte hayatlar yaşanıyor ki.. Herkes olduğundan farklı görünmeye ve kendini göstermeye çalışıyor. Tabi bu durumda gerçeklerin sorgulanmaması lazım. Çok özel ve önemli biriymiş gibi görünmeye çalışan birine sorulan sorular hemen rahatsızlık yaratmaya başlıyor.
Sorulmasın bu sorular.. Dökülmesin foyalar ortaya..
Usta yazar Çetin Altan geldiği aileyi , oturduğu evi , çocuğunu-çoluğunu , kendiyle ilgili herşeyi yazılarında sık sık anlatıyor ve bunu yapmaktan hiç de çekinmiyor. Çünkü gururla yaşadığı ve herkesle paylaşmaktan gurur duyacağı bir hayatı var.
Oysa büyük görünmeye çalışan küçük insanlar herşeyi saklamaya çalışırken , kendilerine gizemli bir hava katmaya da çalışıyorlar..
Çevrenize şöyle bir baktığınız zaman özellikle yeni girdiğiniz ortamlarda bu tarz bir sürü insan olduğunu fark edebilirsiniz. Hele 25-35 yaş arası zavallı gençler.Sanki hepsi çok üst düzey bir aileden gelmiş , çok üst düzey bir eğitim almış ve çok üst düzey bir yaşam süren insanlarmış gibi davranmaya çalışırken baya zorlanıyorlar. YAZIK..