- Kategori
- Çalışma Yaşamı
Sakatlık maaşı alan 'çocuk işçiler'

GERÇEK GÜNDEM'DEN ALINMIŞTIR
Bir ülke düşünün geleceğine sahip çıkmak için çaba harcamıyor. Ülkeyi yönetenler, ülke insanını ayrıştırıp, bu ayrışmadan çıkar sağlamaya çalışıyor.
Eğitim sistemimiz, gittikçe; tıpkı futbolumuz gibi değer kaybına uğrarken, okul çağına gelen milyondan fazla çocuk, maalesef okula aileleri tarafından gönderilmiyor. Çocuklarını okula göndermeyen bu aileler, mahalle baskısı ile bu çocuklarını, ne olduğu belli olmayan Kuran Kurslarına göndermekte bir sakınca görmüyor. Oysa o Kuran Kursunda ders verenin eğitim seviyesine, bilgisine bakmıyor.
Tabi birde okula gönderilmeyen çocukların, bir yerlere çırak olarak verilip, karın tokluğuna, sanat öğrenmesi için gönderilerek, emeğinin sömürülmesi olayı var.
Okula gönderilmeyen, sokakta araba camı silen, mendil, su satan, ayakkabı boyayan, çöp toplayan çocuklar, bedenlerinin yapabileceğinden daha ağır işlerde çalıştırıldıkları bilinen bir gerçek. İşte bu yüzden sakat kalan çocukların sayısı gün geçtikçe artıyor.
Çocuk işçilerin çalıştırılmasında bazı bölgeler öne çıksa da, çalışan bu çocukların sakat kalması bakımından bazı bölgeler daha öne çıkıyor. Türkiye’nin diğer bölgelerinin aksine güneydoğu illeri çocuk yaşta sakat kalan ‘çocuk işçiler’ gerçeği ile karşı karşıya.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 18 yaş altı sakat kalan işçilere bağlanan aylıklar acı tabloyu gözler önüne sererken, Türkiye genelinde bu şekilde aylık bağlanan çocuk sayısının en fazla Diyarbakır’da olduğu görülüyor. Diyarbakır’da 18 yaş altı 4 bin çocuk işçiye sakatlıkları nedeniyle devlet aylık bağlarken, bu rakamın nüfusun yoğun olduğu İstanbul, Ankara ve İzmir gibi illerin üzerinde gerçekleşmesi ise dikkat çekici.
Türkiye genelinde 18 yaşın altında bulunan 33 bin 607’si erkek ve 23 bin 318’i ise kadın olmak üzere toplam 56 bin 925 sakat işçiye aylık bağlanmış. Bu çocuk işçilerin yaklaşık yüzde 30’luk kısmına denk gelen 15 bin 751’inin ise 8 güneydoğu ilinde bulunduğu dikkat çekici.
Bölgedeki 7 ilde aylık bağlanan çocuk işçi sayısı binin üzerinde gerçekleşirken bu rakam sadece Siirt’te 845 olarak kayıtlara geçmiş. Aylık bağlanan sakat çocuk işçi sayısı Diyarbakır’da 3 bin 980, Şanlıurfa’da 3 bin 789, Gaziantep’te bin 803, Mardin’de bin 668, Batman’da bin 447, Şırnak’ta bin 142 ve Adıyaman’da ise bin 77 ...
Bu rakamların aksine nüfusun yoğun olduğu İstanbul’da sakatlık aylığı bağlanan çocuk işçi sayısı 3 bin 908, Ankara’da bin 723 ve İzmir’de ise bin 731…
Aylık bağlanan bu çocuklara 3 ayda bir ödeme yapılıyor.
Böylece okula gitmesi gereken çocuklar, aldıkları üç kuruşluk sakatlık maaşı ile ömürlerinin sonuna kadar yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyorlar.
Hem okula gitmeyen, hem de çalışmayan çocuklarımız yok mu?
Var!..
Onlar da ya açlıktan ölüyorlar, ya sığındıkları çadırın yanması neticesinde hayatlarını kaybediyorlar. Tabi bir kısmı da tacizcilerin kurbanı oluyor. Bunların dışında kalanlarda maalesef terör örgütünün istismarı ile güvenlik güçlerine taş ve Molotof atıyorlar!
Töreyi gerekçe göstererek, çocuklara işletilen cinayetleri söylemeye bile gerek duymuyorum. Son yıllarda Çocuk Islah Evlerindeki suç işleyen çocuklar gittikçe artıyor.
Anayasa’ya kadınlara ve çocuklara ‘Pozitif Ayrımcılık’ maddesi koymakla, çocuklara yönelik istismar maalesef önlenemiyor. Pozitif ayrımcılığı anayasadan önce kafalarda yapmamız gerekiyor.
Son olarak Van depremi nedeniyle ülke gündeminden düşmeyen, çocukların yaşadığı dramdan söz etmek istiyorum. Bu zamana kadar bir çocuk soğuktan donarak, iki çocuk yanarak, iki çocuk ta açlıktan ve yetersiz beslenmeden dolayı hayatını kaybetti.
Aç bıraktığımız, yeterli beslemediğimiz, küçük yaşta çalıştırarak emeğini sömürdüğümüz çocuklar mı bizim geleceğimiz olacak?