- Kategori
- Psikoloji
Saki! İptal ettim rezervemi
Bugün herzamankinden daha sağnak yağışlı her şey...
Karşımda duran cama bakınca; sağnak yağmurdan eser yok, ne havada uçuşan damlalar, ne de caddeleri ıslatan bir yağmur var...Gönlüm ıslak , bulutum kabarmış yine, düğüm düğüm olmuş içim...
Cevap bulmaya çalışıyorum düğümüme ve soruyorum kendime...
Nedeni nedir ?...diye,
Sesleniyor içimdeki ses ; " İnsan olma halleri "....diye
....
Ve ben bugün ; güzel cümleler biriktirmek istiyorum kalemimde , dans etsin sözcükler , dökülsün birer birer içimden , biriken genleşmeler dağılsın , bulutlar kendini usulca teslim etmeden ...
Sözcükler de can bulsun , senfoni edasıyla uçuşsun dizeler , soluk alsın , hayat bulsun ve dans etsin kalemimin ucunda...Kıskansın sözcük darağacımdan yoksun olanlar , kendimce öğrendiğim sözcüklerimi...
....
Saki !... kapını açık tut ,
Sendeyim bu akşam.
Dolup taşmış çöplerim var ,
Mekanına gömme isteğindeyim...
Korkma ; kirlenmeyecek etrafın ,
Çöplerim sende de var.
Tanıdık , insansı hallerdir bunlar ,
Ne sen yabancısın bu hallere ,
Ne karada hayat bulan diğer canlılar...
....
Sonra ; bir şimşek çakıyor beynimde ve pembeye boyanmış gözlerim geliyor aklıma ...Aklımda belirip , gözümün önüne ilişen pembe bakan gözlerin heyecanının içinde , gezinmek istiyorum...Seyyah olma özlemlerim tuttu yine , tanık olduğum en güzel yerin uçlarda olduğunu bilerek...
Uzansam ; yakalayacağım sanki uçurtmaları , yetişeceğim çocuksu heyecanına , koşacağım hızla...
Akıp gidecek zaman , rıhtımın son limanına. Bense ; yaşadıklarımla varolacağım , taşıyacağım sevinçlerimi son limanın iniş mekanlarına...
Hesabını yapmadan gezineceğim sonsuzlukta , ayaklarım yerden kesilecek , aklım havada , pembe gözlüklerimden ayrılmadan devam edeceğim adımlarıma...kırılgan , ürkek hallerin yaşattığı duyguların dibe vuran dakikalarında , vazgeçmeyeceğim ; pembe gözlüklerimden...
Çocukluktan kalma yüz çevirmelerim olsa gerek , siyah gözlüklerden irkilişim... Karanlık gözlükler değmek istesede gözüme , ben o renkle bakmak istemedim hayata...Kanadı kırılan kuşun acısına yandığım günlerden haberdar olsamda...
Renk cümbüşünü seven ruhum , ışıkların içinde kaybolmayıda çok sevdi...vazgeçmedi uzakta beliren ışığın yansımasından , bir acı kahve tadında halleri yaşatmışsa da zaman , uzaktaki ışığın hevesiyle , üstüne bardak bardak suları devirdim...Tadı kalmadı damağımda uzunca , nötrlendim , suyun taze , sek tadında...
Geriye kalan ; beynimde oluşturacaklarının kırıntısı oldu ki ; onuda kaderine terk ettim , resetledim her defasında kara günlükleri , baştan yazdım pembe gözlüklerimle boş sayfaları...Kıskandı kara günlük , pembe sayfaları...İnadına daha çok yazdım...Belki ; heveslenirde rengini terk eder diye , terk etmedi gerçi ; renginden ödün vermeden gezdi hayatın içinde , kara günlüğe yazılanlar biriksin diye...buluşturmak istedi her defasında , aka düşman , aka inat hallerinin tiplemeleriyle...Can acıtan olayların zirvesinde gezinti yapmanın haylazlığında , gurur duydu renginden...benzetmeye çalışsada yüzleri rengine , pembe gözlüğün renk cümbüşünde yitirdi karanlığını...
Silik kaldı pembenin esaretinde ; karanlığının sancısı...
....
Pembe bakışım sardı beni ,
Burnumda tütsede meyhanenin,
Salaş , ahşap , mum kokan halleri ,
Saki !...beni azad et bugünlük ,
İptal ettim , rezervemi...
Pembeye boyandı , çöplerimde ,
Karanlığım gerilerde ,
Başka bir an , kabaran bulut hallerimde ,
Belireceğim kapının önünde..
Karşımda duran cama bakınca; sağnak yağmurdan eser yok, ne havada uçuşan damlalar, ne de caddeleri ıslatan bir yağmur var...Gönlüm ıslak , bulutum kabarmış yine, düğüm düğüm olmuş içim...
Cevap bulmaya çalışıyorum düğümüme ve soruyorum kendime...
Nedeni nedir ?...diye,
Sesleniyor içimdeki ses ; " İnsan olma halleri "....diye
....
Ve ben bugün ; güzel cümleler biriktirmek istiyorum kalemimde , dans etsin sözcükler , dökülsün birer birer içimden , biriken genleşmeler dağılsın , bulutlar kendini usulca teslim etmeden ...
Sözcükler de can bulsun , senfoni edasıyla uçuşsun dizeler , soluk alsın , hayat bulsun ve dans etsin kalemimin ucunda...Kıskansın sözcük darağacımdan yoksun olanlar , kendimce öğrendiğim sözcüklerimi...
....
Saki !... kapını açık tut ,
Sendeyim bu akşam.
Dolup taşmış çöplerim var ,
Mekanına gömme isteğindeyim...
Korkma ; kirlenmeyecek etrafın ,
Çöplerim sende de var.
Tanıdık , insansı hallerdir bunlar ,
Ne sen yabancısın bu hallere ,
Ne karada hayat bulan diğer canlılar...
....
Sonra ; bir şimşek çakıyor beynimde ve pembeye boyanmış gözlerim geliyor aklıma ...Aklımda belirip , gözümün önüne ilişen pembe bakan gözlerin heyecanının içinde , gezinmek istiyorum...Seyyah olma özlemlerim tuttu yine , tanık olduğum en güzel yerin uçlarda olduğunu bilerek...
Uzansam ; yakalayacağım sanki uçurtmaları , yetişeceğim çocuksu heyecanına , koşacağım hızla...
Akıp gidecek zaman , rıhtımın son limanına. Bense ; yaşadıklarımla varolacağım , taşıyacağım sevinçlerimi son limanın iniş mekanlarına...
Hesabını yapmadan gezineceğim sonsuzlukta , ayaklarım yerden kesilecek , aklım havada , pembe gözlüklerimden ayrılmadan devam edeceğim adımlarıma...kırılgan , ürkek hallerin yaşattığı duyguların dibe vuran dakikalarında , vazgeçmeyeceğim ; pembe gözlüklerimden...
Çocukluktan kalma yüz çevirmelerim olsa gerek , siyah gözlüklerden irkilişim... Karanlık gözlükler değmek istesede gözüme , ben o renkle bakmak istemedim hayata...Kanadı kırılan kuşun acısına yandığım günlerden haberdar olsamda...
Renk cümbüşünü seven ruhum , ışıkların içinde kaybolmayıda çok sevdi...vazgeçmedi uzakta beliren ışığın yansımasından , bir acı kahve tadında halleri yaşatmışsa da zaman , uzaktaki ışığın hevesiyle , üstüne bardak bardak suları devirdim...Tadı kalmadı damağımda uzunca , nötrlendim , suyun taze , sek tadında...
Geriye kalan ; beynimde oluşturacaklarının kırıntısı oldu ki ; onuda kaderine terk ettim , resetledim her defasında kara günlükleri , baştan yazdım pembe gözlüklerimle boş sayfaları...Kıskandı kara günlük , pembe sayfaları...İnadına daha çok yazdım...Belki ; heveslenirde rengini terk eder diye , terk etmedi gerçi ; renginden ödün vermeden gezdi hayatın içinde , kara günlüğe yazılanlar biriksin diye...buluşturmak istedi her defasında , aka düşman , aka inat hallerinin tiplemeleriyle...Can acıtan olayların zirvesinde gezinti yapmanın haylazlığında , gurur duydu renginden...benzetmeye çalışsada yüzleri rengine , pembe gözlüğün renk cümbüşünde yitirdi karanlığını...
Silik kaldı pembenin esaretinde ; karanlığının sancısı...
....
Pembe bakışım sardı beni ,
Burnumda tütsede meyhanenin,
Salaş , ahşap , mum kokan halleri ,
Saki !...beni azad et bugünlük ,
İptal ettim , rezervemi...
Pembeye boyandı , çöplerimde ,
Karanlığım gerilerde ,
Başka bir an , kabaran bulut hallerimde ,
Belireceğim kapının önünde..