- Kategori
- Kent Yaşamı
Salaş Kafe

Salaş Kafe'de lay lay lom yaşamalı
İzmir'i bilen bilir. Ben biliyor muyum?
İzmir'i bilebilmek için sokaklarında turluyorum. Tur bedava. Yürürken solumda onu gördüm: Salaş Kafe! Küçük bahçesinde mini ahşap masalar, etrafında ahşap tabureler ve müzik ve muhabbet beni çekti, döndüm soluma ve oturdum.
Ne alırdınız?
Önden bir Haydn, ardından Ravel, finali duruma göre sonra söylerim. Kitap olarak, Sabahattin Ali ile başlamak istiyorum, devamında Oblomov'u rica edeceğim.
Evet, tost iyidir, kaşarlı ve demli bir çay, iki, üç.
Siparişlerimi beklerken, şöyle bir içeriye....Haydn girişi yaptı, Sabahattin Ali geliyor, çay, tost ve karşımda fotoğraflar, insan sıcaklığı, o "salaş doğallık"; sevdim ben burayı be!
Kalktım, gidiyorum, ara sokaklarda beni arıyorum, aklım Salaş Kafe'de; galiba ben oraya aitim. Ait olduğum yere dönmeliyim, acele etmeliyim, orada nefeslenip....
Hey arkadaş, beni Salaş Kafe'ne alır mısın; kitapların, müziğin dünyasına, o naif salaşlığın....
1. Not: İnsan kendini nerede bulursa orada kalmasını bilmeli, kaldım Salaş'ta salaş.
2. Not:
Sabırlı olmalı insan,
akıllı olup
lay lay lom yaşamalı
aşk dolu mekanlarda
şarkılı salaş salaş,
Salaş Kafe'de.
Ş.Y.