Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

17 Ekim '12

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Saldım Çayıra, Mevla’m Kayıra

Saldım Çayıra, Mevla’m Kayıra
 

 

Arkadaşlarım ve bazen dostlarım yazılarımın uzunluğundan ve dağınıklığından dem vurarak bana sitem ediyorlar. Özetle diyorlar ki; “Yahu iyi, tamam, güzel de o kadar yazıyı okuduktan sonra yazının ana fikrine muttali olamıyoruz, onca kelimeyi hangi amaç uğruna heba ettiğine akıl erdiremiyoruz, varmak istediğin noktanın ne olduğunu idrak edemiyoruz, hangi yaraya merhem olduğunu hangi derde deva olduğunu da çözemiyoruz. Hal böyle olunca dımdızlak kalıyoruz. Etme, eyleme. Hiç olmazsa ana fikrini söyleyiver baştan”
 
Hay hay dedim. Bundan kolay ne var. Hani Karadenizlinin bize her yer Trabzon dediği gibi bana her yer ana fikir. Ha sonda söylemişim ha başta, ne fark edecek? O zaman bu bloğumuzda bu öneriyi dikkate alarak ana fikrimizi en baştan verelim, işi-gücü olan kalan kısmı okumadan işinin başına dönsün. E tabi memuru var, amiri var, işçisi var, işvereni var. Herkes bencileyin boş gezenin boş kalfası değil ki canım. Bak şimdi kendime kızdım. O zaman hemen bugünkü konumuzu daha doğrusu ana fikrimizi verelim.
 
Aslında başlıkta da ana fikri özetlemeye çalıştım. Bazı deyimlerimiz halimizi ne güzel anlatıyor işte. Hem zaten okullarda atasözlerini, deyimleri sayfalarca açıklayan kompozisyon derslerimiz yok muydu? Bunu da öyle addedelim ve gelelim fikrimize:  Başlıktan da anlaşıldığı üzere çayıra saldım kendimi, artık Mevla’m kayırır mı kayırmaz mı bilemem. Hakikaten de öyle.. Baktık ki hesapla kitapla bu iş olmayacak, planla programla yürümeyecek, olduydu olmadıydı diye kafa patlatılmayacak.. O halde koyverelim gitsin dedik. Koyverdik de..
 
Şimdi koyverdik deyince konu başka mecralara akıp gitme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirdi. O yüzden orada bırakmayıp azıcık daha meramımızı dile getirelim. Biliyorsunuz insan fıtratı gereği kendini ve etrafını sürekli kollama, kolaçan etme ve kontrol etme gayretinde olur. Herkes aynı ölçüde bunu yapmayabilir ancak illa ki her birimizde bu özellikler bulunur. Konunun felsefi derinliklerine inmeden sadece basit bir örnekle izah edelim. 
 
Kendinizi düşünün.. Huzurlu olduğunuz bir anınızı hayal edin.. Sonra bir de huzursuz olduğunuz bir anı hayal edin yani hatırlayın. İkisi arasındaki temel fark nedir? İkisinde de siz sizsiniz. Farklı olan şey ise sizin sizinle ya da yakın çevrenizle ilgili herhangi bir olayı kontrol altında tutup tutamadığınızdır. Mesela trafiktesiniz. Rahat bir şekilde gideceğiniz yere varma isteği işte bu kontrol etme dürtünüzden kaynaklanır. Eğer “bana ne yahu, ister yol kapansın, ister trafik sıkışsın, er ya da geç gideceğim nasıl olsa” diyebilseniz hiç stresiniz kalmaz. Tabi bunu diyebilmek öyle sanıldığı kadar kolay değildir. Dilden söyleyebilirsiniz de içselleştirebilmeniz kolay olmayacaktır.
 
Günümüzde tasa ya da kaygı dediğimiz stresin temelini oluşturan dürtü de bu özelliğimizden kaynaklanır. Konuya daha derinlemesine girmek kısmet olursa meramımızı daha da detaylandırabiliriz belki. Ya nasip.. şimdi gelelim bize, yani bana. İşte kontrolün kendimizde olmasını istememizden kaynaklanan bu kaygı halini azaltmanın yollarından bir tanesi başlıkta okuduğunuz ibare olduğundan dolayı bunu uygulamaya karar verdim. Karar vermek kolay ama o karar da sebat etmek biraz meşakkatliymiş. Tabi gülü seven dikenine de katlanacak azizim. Biz de âcizane öyle yaptık. 
 
Tabi burada fikrimiz yanlış anlaşılmasın. Bunu demekle dünyaya boş verdik manasını çıkarmayalım. Tabi ki dünyaya da gereken önemini gösteriyoruz. Her şeye hak ettiği kadar değer verip, gerektiği kadar önem gösteriyoruz dersek daha doğru olacak. Esasında işin özü de bu. Gidilecek yol çok aşikâr ve basit ama oradan gitmek biraz basiret biraz da cesaret işi. Kalanını sonra anlatalım.. Mevla’m gönlünüze göre versin.
 
Sevgi ve muhabbetle..
 
Murat HACIOĞLU
Denizli
17/10/2012
 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara