- Kategori
- Futbol
Şampiyonlar Ligi'ne Veda
Toptan bu kadar korkan bir adamın çalıştırdığı takıma elenmek...
Fenerbahçe gelebileceği en üst sınıra kadar geldi dayandı ama onu aşamadı. Acun Ilıcalı'nın dediği gibi, Chelsea gibi bir takıma karşı eğer iki maç toplamında 177. dakikaya kadar hala turu geçme umudunuz varsa büyük iş başarmışsınız demektir.
Neden olmadı?
1. Çok erken ve tamamen konsantrasyon eksikliğinden kaynaklanan bir gol yemek takımı düşürür. Chelsea zaten bu demek. Ondan sonra gol atabilmek için olağanüstü çaba harcamanız gerekiyor.
2. Bence bu çok daha güçlü bir etki; Fenerbahçe klasik dizilişi ile sahaya çıkmadı. Zico çok bilir medya yorumcularından etkilenmiş olmalı bildiği gibi oynatmadı takımını. Deivid'i sola çekip oynatmak güçlü bir fantazi olmalı. Oysa bize ne alıştırmıştı bu futbol ilahı? Kim ne derse desin ben işime bakarım. Kuşkusuz bu maça 1-0 geriden başlayacağını birisi ona söylese bu kadro ile çıkmazdı. Fenerbahçe klasik oyun düzenine 70. dakikadan sonra geçti. Pozisyonlar da üst üste geldi. Uğur sola geçtikten sonra Fenerbahçe başka top oynamaya başladı. Doğrusu da buydu. Daum böyle şeyler yapardı. Sağdakini sola soldakini sağa çekerdi. Olmuyor böyle zorlamalar. Servet'i ön libero oynatmak gibi sırıtıyor.
3. Chelsea üst düzey bir takım. Benim tek çıkış noktam onların teknik direktörlerinin zaafiyetleri ve korkaklığıydı. Dün gece bütün dünya bu adamın ne kadar korkak olduğunu bir kere daha gördü. Gerçekten çok yazık. Şu Chelsea Fenerbahçe'ye karşı maçın başından sonuna kadar defans yaptı. Bildiği en iyi şey bu olunca da Fenerbahçe Chelsea'yi geçemedi. Dünyada alan savunmasını bu kadar güçlü yapacak tipte oyunculardan kurulu bir ikinci takım daha yok. Ama yine de bu takım elenebilirdi.
4. Benzetme yapacağım. Asla birebir olamaz; ancak aradaki farkı göstermek gerekiyor. Sivasspor bugün ligimizde ilk dört içinde mücadele ediyor. Birinci ile arasındaki ekonomik güç tam orantı kurulamaz belki ama Fenerbahçe ile Chelsea arasındaki gibi. Üstelik buna bir de yabancı sayısındaki sınırsızlık ekleniyor. Şimdi deniyor ki, Fenerbahçe'de tonla yabancı var. Fenerbahçe zaten Türk takımı değil ki. Öyle değil işte. Siz 20 oyuncu alıyorsunuz bunlardan beş altı tanesi gerçeten takım içinde kendini bulabiliyor. Türk yabancı fark etmiyor elbette. Şimdi Fenerbahçe'nin Appiah gibi oyuncusu sakat ve onun yerine Maldonado gibi yetenekleri sınırlı bir adam alınıyor. Neden? Çünkü onun uygun olduğu sanılıyor. Oysa belki onun gibi üç oyuncu daha alırsınız; üç beş maç sonra yapısını öğrenirsiniz. Şimdi Maldonado kötüdür demiyorum ama bu lig için çok küçük bir oyuncuymuş onu gördük. Ben tek paslı oyunu severim ama bu kadarını da değil. Maldonado'nun o pozisyonunda ben oynasam işte o kadar oynarım. Rakibinizin ilerideki gücüne bakın, bir de sizinkilere. bütün bunlar yavaş yavaş olacak ancak kalıcı olmayacak.
5. Belki dördüncü sıraya yazılmalı ancak karar vermedim; yine de tam yeri burası. Fenerbahçe o kadar çok paslı oynadı ki, Chelsea'nin topa sahip olma yüzdesini genel ortalamada bile düşürdü. Artık ileri vur, şişir topu dediğimiz anlarda bile Fenerbahçeli oyuncular ısrarla top çevirmeye devam ettiler. Bir yorum, Chelsea buna izin vermedi olabilir; ancak topu şişirmek için rakipten izin beklenir mi? Vurursun karambol yaratırsın. Bunu belki 90 dakika yapmak olmaz ama artık son beş dakika içinde bile topu çevirmeye çalışmak fazla oldu.
6. Alex bütün duran topları bel hizasında ortaladı kaleye. Bu nedenle de bir türlü istenen pozisyonlar üretilemedi.
Buruk bir hüzün var içimde. Yine de üzgünüm. Dünü geçtikten sonra geriye iki maç kalmış olacaktı. Yukarıda saydığım nedenlere rağmen bile olabilirdi. Gökhan o topa kedi önüne yumak yuvarlar gibi vurmasaydı biz şimdi Türkiye'de başka bir güne uyanmış olurduk. Tecrübesizlik mi dersiniz, yoksa zaten o fundemantelden tamamen yoksunluk mu dersiniz, ne derseniz deyin, bir kere ayağınıza o fırsat geliyor. Chelsea'ye karşı da daha fazlasını bulmak zaten istatistiksel olarak da mümkün değil. Buldun mu da işi bitireceksin, bir şansın daha yok.
Fenerbahçe yönetimi istikrardan söz ediyor. Her sene buralara kadar gelmekten. Türkiye'de istikrar yakalamak en zor şeylerden bir tanesidir. Herşey bir anda terse dönüverir. Yakaladın mı da sonuna kadar götürmek gerekiyor belki de. Bu şartlar altında bu bile mucize kabul edilebilir ancak eğer ayağına geldi mi de değerlendir. bir Türk takımı yirmi yılda bir çeyrek final görebiliyor; Şampiyonlar liginde. Kolay değil.
Teşekkürler Fenerbahçe bize bu coşkuyu yaşattığın için. Geçen sene Mart bu sene Nisan inşaalah bir sonraki sene Mayıs'a kadar, finale kadar.
Uzay Gökerman
Neden olmadı?
1. Çok erken ve tamamen konsantrasyon eksikliğinden kaynaklanan bir gol yemek takımı düşürür. Chelsea zaten bu demek. Ondan sonra gol atabilmek için olağanüstü çaba harcamanız gerekiyor.
2. Bence bu çok daha güçlü bir etki; Fenerbahçe klasik dizilişi ile sahaya çıkmadı. Zico çok bilir medya yorumcularından etkilenmiş olmalı bildiği gibi oynatmadı takımını. Deivid'i sola çekip oynatmak güçlü bir fantazi olmalı. Oysa bize ne alıştırmıştı bu futbol ilahı? Kim ne derse desin ben işime bakarım. Kuşkusuz bu maça 1-0 geriden başlayacağını birisi ona söylese bu kadro ile çıkmazdı. Fenerbahçe klasik oyun düzenine 70. dakikadan sonra geçti. Pozisyonlar da üst üste geldi. Uğur sola geçtikten sonra Fenerbahçe başka top oynamaya başladı. Doğrusu da buydu. Daum böyle şeyler yapardı. Sağdakini sola soldakini sağa çekerdi. Olmuyor böyle zorlamalar. Servet'i ön libero oynatmak gibi sırıtıyor.
3. Chelsea üst düzey bir takım. Benim tek çıkış noktam onların teknik direktörlerinin zaafiyetleri ve korkaklığıydı. Dün gece bütün dünya bu adamın ne kadar korkak olduğunu bir kere daha gördü. Gerçekten çok yazık. Şu Chelsea Fenerbahçe'ye karşı maçın başından sonuna kadar defans yaptı. Bildiği en iyi şey bu olunca da Fenerbahçe Chelsea'yi geçemedi. Dünyada alan savunmasını bu kadar güçlü yapacak tipte oyunculardan kurulu bir ikinci takım daha yok. Ama yine de bu takım elenebilirdi.
4. Benzetme yapacağım. Asla birebir olamaz; ancak aradaki farkı göstermek gerekiyor. Sivasspor bugün ligimizde ilk dört içinde mücadele ediyor. Birinci ile arasındaki ekonomik güç tam orantı kurulamaz belki ama Fenerbahçe ile Chelsea arasındaki gibi. Üstelik buna bir de yabancı sayısındaki sınırsızlık ekleniyor. Şimdi deniyor ki, Fenerbahçe'de tonla yabancı var. Fenerbahçe zaten Türk takımı değil ki. Öyle değil işte. Siz 20 oyuncu alıyorsunuz bunlardan beş altı tanesi gerçeten takım içinde kendini bulabiliyor. Türk yabancı fark etmiyor elbette. Şimdi Fenerbahçe'nin Appiah gibi oyuncusu sakat ve onun yerine Maldonado gibi yetenekleri sınırlı bir adam alınıyor. Neden? Çünkü onun uygun olduğu sanılıyor. Oysa belki onun gibi üç oyuncu daha alırsınız; üç beş maç sonra yapısını öğrenirsiniz. Şimdi Maldonado kötüdür demiyorum ama bu lig için çok küçük bir oyuncuymuş onu gördük. Ben tek paslı oyunu severim ama bu kadarını da değil. Maldonado'nun o pozisyonunda ben oynasam işte o kadar oynarım. Rakibinizin ilerideki gücüne bakın, bir de sizinkilere. bütün bunlar yavaş yavaş olacak ancak kalıcı olmayacak.
5. Belki dördüncü sıraya yazılmalı ancak karar vermedim; yine de tam yeri burası. Fenerbahçe o kadar çok paslı oynadı ki, Chelsea'nin topa sahip olma yüzdesini genel ortalamada bile düşürdü. Artık ileri vur, şişir topu dediğimiz anlarda bile Fenerbahçeli oyuncular ısrarla top çevirmeye devam ettiler. Bir yorum, Chelsea buna izin vermedi olabilir; ancak topu şişirmek için rakipten izin beklenir mi? Vurursun karambol yaratırsın. Bunu belki 90 dakika yapmak olmaz ama artık son beş dakika içinde bile topu çevirmeye çalışmak fazla oldu.
6. Alex bütün duran topları bel hizasında ortaladı kaleye. Bu nedenle de bir türlü istenen pozisyonlar üretilemedi.
Buruk bir hüzün var içimde. Yine de üzgünüm. Dünü geçtikten sonra geriye iki maç kalmış olacaktı. Yukarıda saydığım nedenlere rağmen bile olabilirdi. Gökhan o topa kedi önüne yumak yuvarlar gibi vurmasaydı biz şimdi Türkiye'de başka bir güne uyanmış olurduk. Tecrübesizlik mi dersiniz, yoksa zaten o fundemantelden tamamen yoksunluk mu dersiniz, ne derseniz deyin, bir kere ayağınıza o fırsat geliyor. Chelsea'ye karşı da daha fazlasını bulmak zaten istatistiksel olarak da mümkün değil. Buldun mu da işi bitireceksin, bir şansın daha yok.
Fenerbahçe yönetimi istikrardan söz ediyor. Her sene buralara kadar gelmekten. Türkiye'de istikrar yakalamak en zor şeylerden bir tanesidir. Herşey bir anda terse dönüverir. Yakaladın mı da sonuna kadar götürmek gerekiyor belki de. Bu şartlar altında bu bile mucize kabul edilebilir ancak eğer ayağına geldi mi de değerlendir. bir Türk takımı yirmi yılda bir çeyrek final görebiliyor; Şampiyonlar liginde. Kolay değil.
Teşekkürler Fenerbahçe bize bu coşkuyu yaşattığın için. Geçen sene Mart bu sene Nisan inşaalah bir sonraki sene Mayıs'a kadar, finale kadar.
Uzay Gökerman