Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

30 Eylül '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Sana unutulmaz anlar yaşatacağım

İki ağustos iki bin yedi… Sanki sözleşmişler gibi bütün gazetelerin başlıkları hep aynı; ‘’Seninle bir gün görüşebilirsem, unutulmaz anlar yaşatacağım sana, ’’ diye.

Bu sözlerin sahibi Adana’da İnternet cafede yakalanan canlı bomba sanığı 28 yaşındaki Hatice Arat.

Hatice Arat sevgilisiyle bilgisayardan konuşuyordu yakalandığında, bu cümleyi yazarken. Şimdi 39 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanmak üzere tutuklandı. Ve konuştuğu kişiyle kim bilir ne zaman görüşecek, ona unutulmaz anlar yaşatmak için, özgürce ve kendi iradesiyle…

Dayanağı olmayan bir inanç uğruna yaşamın en lezzetli dönemlerini ıskalayıp geçivermek bu dünyadan... Üstelik yaşamın unutulmaz anlarının farkında olarak.

En basit bir akıl kırıntısıyla bile bakıldığında, dayanağı olmayan geleceğini nasıl göremez insanlar. Ucu bucağı görünmeyen bir sarmalın peşine ne diye düşerler. Buna nasıl inandırılırlar…

Bir sürat koşucusuna yüz metreyi yedi saniyenin altında koşabileceğine inandırmak gibi bir şey bu.

O sürat koşucusu dünya durdukça yüz metreyi yedi saniyenin altında hiçbir zaman koşamaz.

Veya istediğin büyüklükte ve incelikte bir kağıdı elli kata katlamak gibi çıkılmaz bir uğraştır; Hatice Arat’ın inancı.

Bütün bunlara inanmak gibi bir şey olsa gerek dağlarda, o yaşa kadar takip altında tedirgin yaşayarak, bir gün mutluluğa kavuşup unutulmaz anlar yaşamak ve yaşatmak, karşısındaki kişiye.

En zoru da bu unutulmaz anların farkında olup, o anlara kavuşamamak…

Erich Fromm ’’Sevme Sanatı’’n da herhangi bir insan hakkındaki düşüncelerini şöyle yansıtır:

‘’İnsan zekayla ödüllendirilmiştir. Kendisinin, diğer insanların, geçmişinin ve gelecekte onu bekleyen olasılıkların farkındadır.’’ diye.

Sanırım Hatice Ara’tın da zekayla nakışlanmış bir yapısı vardı. Ve geleceğinin farkındaydı. Ama kendi geleceğini öyle veya böyle başkalarının iradesine teslim etmiş. Şimdi yaşamının çıkılmaz dehlizlerinde.

Kadınsı bir kokudan yoksun Hatice Arat. Kadınsı kişisel bakımdan da. Kadınsı görünümden de. Ama Kadınlığın en uç anlarındaki lezzetin farkında.

Her an ölümle burun buruna gelebileceğinin görüntüsü yansımış gazete sayfalarına. Ama pişmanlığını örten güven tavırları hep ön planda.

Yine de dayanağı olmayan idealleri ve yaşam koşulları silememiş kadınsı arzularını.

Ve bir kere gelinip bir kere geçilen dünyadan 28 yaş çemberinde bir hayatın ziyan olup gitmesine engel olamamış Hatice Arat’ın tecrübesi. Belki de içerisinde bulunduğu koşulları haykırmasına mani olmuş da denilebilir.

Şimdi düşlerde kalan bir arzuyu yansıtan cümleler boşlukta uçuşuyor sadece;

‘’Seninle bir gün görüşebilirsem, unutulmaz anlar yaşatacağım sana…’’

Ne denilebilir ki.?

 
Toplam blog
: 31
: 544
Kayıt tarihi
: 01.05.09
 
 

29.05.1949 Uşak doğumluyum. Lise dahil eğitimimi uşakta tamamladım. Yıldız üniversitesi inşaat bölüm..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara