Sanatçı toplumun rehberidir

Adam, mide ağrısı şikayetiyle doktora gider; Doktor hemen, gözlerini muayene etmeye kalkışınca " hasta ben size midem için gelmiştim" diyerek çıkışır. Doktor, kendinden emin bir tavırla," evet önce gözlerinizi kontrol etmeliyim. Gözleriniz sağlam olsaydı, elmanın çürüğünü yiyerek midenizi bozmazdınız, der.

Evet, ben de sizler gibi bu ülkede yaşıyor ve gündemi titizlikle takip ediyorum. Baraj taşmış, etraf sular altında. Teker kırılınca yol gösteren çok olur misali, mikrofonu eline alan inciler dağıtmaya koyuldu. Siyasiler topluma narkozu salarak geleceği kurtarmak peşindeler. Devlet kavramı arkada kalmış, menfaatler uçuşta.  Terazi arızalandı, adalet,göz kararı dağıtılıyor...  Bunlar büyük tablonun küçük ayrıntıları. Büyük tablo nerede? Sorun burada bence.... Bir millet, tüm bireyleri ile ortak değerlerini sahiplenmeli ve onlara toz kondurmamayı ilke haline getirmelidir. Bunu başarabilmek için özverili liderler ve tarih bilgisi de yeterli değildir. Devamlı antenler açık, beyin faaliyette, zeka tetikleyici olabilmelidir. Nasıl mı?

Sanatçılar, doğuştan duyarlı ,sıradan insanlara göre sezgi güçleri geniş insanlardır. Şairi, yazarı, çizeri, müzisyeni ,ressamı, heykeltraşı ile eser ve fikir üreten bu kişilerden, ne yazık ki; çoğunu hiç tanımayız ama, ekranlarda bize dayatılan sözde sanatçıların hayat hikayelerini ezberleriz.

Çağımızda, menfaat çatışmaları ve savaşlar meydanlardan TV ekranlarına taşındı. Belli konular sürekli tekrarlanarak kişilere benimsetiliyor. Bu sahiplenmenin sağlıklı olup olmadığını anlamadan yenileri geliyor. Birileri karşımıza çıkıp: İYİDİR, İYİDİR... diyorlar. Eğer kişisel bir fikrimiz yoksa ve irademizi birilerine teslim etmişsek, biz de yansıma yapan bir duvar gibi, İYİDİR, İYİDİR diyerek farkında olmadan tarihi bir sorumluluğun altına giriyoruz. 
 

                
Halen en geçerli sistem, halkın kendi kendini yönetmesi demek olan "remokrasi" dir. Bu sistemin sağlıklı işleyebilmesi için halkın kendine, kendi benliğine sahip çıkması , bir başkasına tutsak olmaması gerekir. Kişilikli bireylerin oluşması için de sanatçıların görüşlerinden yararlanabiliriz. Olayları takip ederek, okuyarak, dinleyerek, izleyerek kişiliğimizi geliştirebiliriz. Başkalarının tutsağı olmadan kendi kararlarımızı kendimiz verebilirsek   işler kolaylaşır.

Giderek karmaşık bir tablo çizen yaşamda,kişiyi nitelikli hale getiren en önemli rehber sanat ve gerçek sanatçılardır. Onların telkinleri, kişiyi sömürmeye değil ona kendi öz kişiliğini kazandırmaya yöneliktir. Yaşamlarını, bildikleri doğruları haykırmaya adamış, yerine göre tehlikeyi göze almış  bu enayilerden !   neden yararlanmayalım ki?