Şapkacı maymunlar

Geçenlerde bir gazete haberi çıktı. Habere göre bir ülkenin askeri kuvvetlerinde bir onbaşının rütbesi, yaptığı disiplinsiz hareketler nedeniyle indirilmiş. Bu sevimli onbaşı, tören alanında sağa sola koşturmaya başlamış ve tüm uyarılara karşı inat edip bir türlü birliğinde yerini almamış. Bunu gören komutanı da “böyle rezillik olmaz, bir daha hiç asker bu onbaşıya selam durmaz” diyerek rütbesini ere indirmiş bizim onbaşının. Aslında bu onbaşının söz dinlememesi ve inatçılığı normalmiş, çünkü onbaşımız bir keçiymiş…

Daha öncede de çeşitli hayvanlara askerde ve poliste rütbe verildiğini duymuştum. Çok da destekliyorum bu rütbe verme yaklaşımlarını. Bir defasında bir kurt köpeği ile tanışmıştım. Sahibi, pardon ona refakatçilik eden insan babası bana o köpeğin, dört dil bildiğini, uyuşturucu operasyonlarına katıldığını ve iki milyar maaşı olduğunu söylemişti. Yine dediğine göre köpek, her operasyon sonrasında akşam eve döndüğünde adama operasyonu kendi dilinde anlatırmış. Yani hayvanlar da deneyim kazanıyor, nesilden nesile de bilgileri aktarıyorlar.

İşte bu kapsamda sevdiğim bir fıkra :

Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş. Bir süre yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına oturmuş, Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış... Birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. Bir de bakmış ki yanındaki sepet bomboş,
Şapkalar gitmiş! Bir de kafasını kaldırıp ağaca bakmış ki, ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın şapkaları. Adam düşünmeye başlamış: "Ben şimdi n’apcam, şapkaları bu maymunlardan nasıl alacağım." Düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bir bakmış maymunlarda adamın taklidini yapıyorlar kafalarını kaşıyorlar. Adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da aynisini yapmışlar. Derken adam ne yapacağını bulmuş.

Kendi başındaki şapkasını çıkartıp yere atmış, tabi maymunlar da kafalarındaki şapkaları hemen yere atmışlar. Adam böylece bütün şapkaları toplayıp sepetine koymuş. Aradan 50 yıl geçmiş. Artık adamın bir torunu varmış, o da dedesi gibi şapka satıcısı olmuş. Günlerden bir gün onun da yolu aynı ormana duşmuş. Hava yine çok sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanına koymuş ve uykuya dalmış.

Bir saat sonra uyanmış bir de bakmış sepetin içinde şapkalar yok! Derken tuhaf sesler duymuş bir de kafasını kaldırmış ki ağacın üstünde bir sürü maymun, hepsinin kafasında birer şapka. Adam düşünmüş: "Dedem yıllar önce bana bir hikâye anlatmıştı. Ne yapacağımı çok iyi biliyorum."Adam kafasını kaşımaya başlamış, maymunlar da aynısını yapmışlar. Adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da ellerini kaldırmış ve adam gülümseyerek kendi başındaki şapkayı çıkarmış, yere fırlatmış.

O anda maymunlardan biri ağaçtan inmiş, adamın yere attığı şapkayı kapmış, adama da bir tokat atmış ve : "Sadece senin mi deden var birader !" demiş…