- Kategori
- Spor
Saraçoğlu eloğluna dar gele dar gele oyyy!

Aylardır merakla beklenen, ama biz Fenerliler için sonu çoktan belli olan bir derbi, Fenerbahçe'nin şanlı tarihindeki yerini aldı. Kasımpaşaspor maçı bile daha çok germişti beni, sakin sakin izledim, tiyatro izler gibi. Bir de 5. dakikada Semih'le erken golü bulunca, gerisi gelir artık, bakalım, dedim. Benim tahminim baştan beri 3:0 'dı. Bir gol eksik oldu neyse ikinci yarıda telafi ederiz. Ben Alex'ten de gol bekliyordum. Bir rivayete göre Alex maça ağzında çikletle çıkarsa gol atıyormuş, bu maça çıkarken, baktım çiklet çiğnemiyor. Demek ki rivayetin aslı varmış.
Yazım biraz geç kaldı, Kalli'nin maç sonu yorumunu merak ediyordum:
"Yenilirsek, beni gönderirler, demişti."
İçim elvermiyor ama;
"Tschüs Herr Kalli, das war bis hier und ist aus! "
(Kötü birşey yazmadım, güzel güzel...sizlerin iyiliği için.) Çıkardığı kadro eleştirildi ama adamcağız ne yapsın? Asların kimi sakat, kimi kaçak, o yaşta sahaya çıkıp kendi mi oynayacak! Elimdekiler bu kadar, bu 18 oyuncu
benim oyuncularım, dedi. Bakın şimdi dinleyin, daha neler olacak!
Maç baştan sona bizim istediğimiz şekilde oynandı, kırılma, yarılma noktası yok. Maçın yıldızını Kaleci Orkun olarak belirledim. Kaç tane gol kurtardı, Galatasaraylılar ona dua etsin! Alex, Aurelio ve Semih'in topu birbirlerine ikram etmeleri maçın sonucunda farklı bir galibiyetten etti bizi. Yine bir tarih yazabilirdik.
Bu akşam özellikle orta saha çok iyiydi, Selçuk adam markajıyla önplana çıktı. Arda'ymış, Serkan'mış, Barış'mış...
neymişler gördük. Abilerini de gördük. Kaleye şutları yok. Yine de Nonda biraz güzel oynadı. Bir de Servet yaptığı faullerle... Aslan-us'a rağmen ceza alanımızda varlık gösteremedi ezeli rakibimiz. Namağlup ünvanını bıraktı Saraçoğlu'nun yeşil çimenlerine. Zaten bu maç 5. ya da 6. haftada oynansaydı, böyle bir ünvan olmayacaktı. Eski başkan Ali Şen demişti, ne dediğini biliyorsunuz, yazıp da sizleri üzmeyelim!
İlk yarı kontrollü oynayan takımımız, ikinci yarı neredeyse şahlandı, samba yaptılar Brezilyalılar, 56. dakikada Deivid'in gölünden sonra. Deivid bir de kırmızı kart gördü, nedenini henüz anlayamadık, belli ki Zidane olmak istedi, zaten kartlar havada uçuştular, genellikle bizim aleyhimize, üstelik en beğenilen gözbebeği hakemden. Yine de dikkat çekici bir tadsızlık yaşanmadı.
Geçen sezonun derbi maçına bir bakın, bir de bizim Saraçoğlu'na, mükemmel destek verdiler takıma, dünyada böyle seyirci yok! Gerek yönetim, gerek futbolcular ve gerekse taraftarlar utandırmadılar bizi, her zamanki gibi. İyi ki de böyle bir takıma gönül vermişim. Ne mutlu bana!
Sırada çarşamba günü oynanacak Şampiyonlar Ligi maçı var. Hiç iddiası olmayan CSK-Moskova'yı nasıl bir atmosfer bekliyor? Çok şükür sakatlanan oyuncumuz olmadı. Asıl sevincimi o güne saklıyorum. Şimdilik bu kadar yetsin. Zamanınızı almayayım.
1999 Aralıktan beri süregelen galibiyetler zincirine bir yenisi daha eklendi. Hala "Ezikbahçe" diyecekler mi? Zico'nun karnesine de altın bir yıldız daha kaydoldu, derbilerin dayanılmaz ağır hocası.
Kutluyorum, mutluyum, umutluyum... Sevincimiz hiç bitmeyecek, hem Türkiye'de hem de Avrupa'da.
İyi geceler, tatlı düşler...
Derbi Notu: Sayın Homeros Bey'e geçmiş olsun! Sayın Culduz'a da selamlar!
Resim alıntıdır:
http://www.fenerbahce.com/haberler/26033.php