Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Saray limonatası

Saray limonatası
 

Cumhuriyet Limonatasının Suyu mu Çıktı


 
Bugün bayram! İlköğretim okulu öğrencisi olsaydık, neşe doluyor insan diye de devem ederdik.
 
Ne yazık ki bayramda bile neşeli olmuyor insan.
 
Sorun küreselleşince sıkıntı bireysel olmaktan çıkınca bayramın da tadı tuzu yok!
 
Ahmet Hakan köşesinde bayrama 'Şeker bayramı mı- Ramazan Bayramı mı ' demeli ismi üzerine 'felsefe' yapmış!
 
Elinde kalemi düşünenler, düşüncelerinin arkasında doludizgin koşarken, kalemin gücü satır aralarında iyi dans ediyor.
Yazı başlığına dikkatle bakın!
Bayram sabahı bir aşçı televizyon ekranına çıkmış, bayramlık limonata tarifi veriyor.
Osmanlı hayranlığı moda ya!
O da ' saray limonatası' adı ile modaya ayak uydurma telaşında.
Elbette Ademoğlu'nun kendini inkârı yeni değil! 
Tarih boyunca insan özünü inkâr etmiş, halife olarak yaratıldığını unutmuş.
Yaratana kul olmak dururken, kula kul olmak daha çok kolayına gelmiş.
Taşa, toprağa, güneşe ya da eliyle yaptığı puta bile tapmış.  
Öz kimliğini, yaratılma sebebini araştırmak yerine, taklitçiliği benimsemiş.
Okumak araştırmak yerine kulağına üflenene inanmayı seçmiş.
Kısaca ifade etmek gerekirse, taklitçiliği tetkikçiliğe tercih etmiş.
Taklitçiliğin neticesi belli!
Uzaktan kumandalı oyuncak gibi onun bunun oyuncağı olmak kader.
Saray deyince akla lügattaki tanımı ile 'hükümdarların ya da devlet başkanlarının oturduğu; görkemli,  zevkli döşenmiş büyük yapı' geliyor...
Mitolojiye göre: Kral, hükümdar, han, hakan ya da padişah gökteki tanrının yerdeki temsilcileri.
Kutsal kitapları inceleyen, tarih okuyan herkes ne demek istediğimi zaten çözdü.
Öyleyse, saray, kral, han, hakan özlemi içinde yanıp tutuşanları yaratana değil de yaratılana kul olmayı özlüyor diye değerlendirmek abartı olmaz
Limonatamızı saray limonatası yerine cumhuriyet limonatası olarak yaparsak, kendi kimliğimize, halifelik unvanımıza sahip çıkarız.
Kul yerine bizi yaratana kul olur, huzuru mahşerde hesabımızı doğru yere veririz.
Ramazan ya da Şeker Bayramını çikolata, baklava, şeker gibi tatlıların lezzet ve nefasetinde kutlarız.
 
Ağzımızın tadı, gönlümüzün huzuru kaçmaz!
 
 
Toplam blog
: 380
: 438
Kayıt tarihi
: 27.08.07
 
 

Karanlığın düşmanı Işık! Gecenin zifiri karanlığı, şafak sökerken yerini, ufukta yükselen Güneş Işı..