- Kategori
- Haber
Saraylar ve çalışma ofisleri

Büyüklerimizin artık eski, geleneksel çalışma ofisleri kendilerine yetmiyor; belki de dar geliyor; onun için durmadan kendilerine yeni ofisler aramak zorunda kalıyorlar.
Zaten Sayın Cumhurbaşkanımız’ın ve Sayın Başbakan’ımızın Ankara’da da çok uzun süre kaldıkları söylenemez. İş icabı ve çoğu kez Yabancı Misafirlerini karşılamak için , daha çok zamanlarını DerSâdet’te , İstanbul’da geçiriyorlar.
İstanbul’u herkes seviyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız sevmez olurlar mı hiç? Hele RTE bir de Rize’den göçme, doğma büyüme Kasımpaşa’lı olunca; herhalde Ankara’da kaldığı süreler boyunca , İstanbul, Kasımpaşa, Üsküdar filan hep burnunda tütmüştür. Ben olsam , Üsküdar “Kuşkonmaz Camisi”nin resmini karşı duvara asar ve bütün gün onu seyrederdim.
Hele Cumhurbaşkanımızın ziyaretçileri daha da çok… Onları Ankara’da ağırlayıp ne yapacak? Ankara’nın gösterilecek nesi var? Hacı Bayram Camii’nden başka?
“Atatürk Orman çiftliğine götürsün,” diyebilirsiniz. Artık Atatürk Orman Çiftliği’nde de yer kalmadı; kenarından köşesinden yiye yiye, çiftlik döndü bir kuşhaneye. Şimdi bir de onun içine Başbakan için bir kaşane yapılıyor ki, onun da adı herhalde “Çalışma Ofisi” olacaktır. Güle güle otursun. Ama Sayın cumhurbaşkanımıza orada bir çalışma ofisi yeri bulunabilecek mi, onu bilemiyorum. Bulunamazsa bana göre ayıp olur. AOÇ’nde hala kalan bazı arsalar , filan var. Olmazsa , o Hayvanat Bahçesi soytarılığını söküp, Kırıkkale’ye götürsünler. Koca kentin içinde hiç kocaman bir “Hayvanat Bahçesi” olur mu?
Sayın Başbakanımız Dolmabahçe Sarayı’nın bir Bölümünü çoktan beri “Çalışma Ofisi” olarak kullanıyor. Ama ne yazık ki Cumhurbaşkanımız’ın orada “Çalışma Ofisi” yok. Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’de ne yapsın; o da bu kez Mabeyn Köşkü'nü çalışma ofisi yapıyormuş. Yıldız Sarayı’nın en görkemli ve büyük binası olan Mabeyn Köşkü’nde, halen ‘Devlet Kabul Salonu ve Saray Müze’ olarak düzenlenmesi için hummalı bir çalışma yürütülüyor. Köşkün, yeni düzeni için İstanbul İl Özel İdaresi tarafından, 26 Aralık 2011 tarihinde ihale yapıldı. İhaleyi, yaklaşık 8 milyon liraya Alba İnşaat A.Ş’nin. kazandı ve çalışmalar hızla yürüyor.
Cumhurbaşkanımız niçin Dolmabahçe Sarayı’nda kalmak istemedi , derseniz. Onu ben bilemem. Bize, “Bu işler devlet işleridir ; büyüklerimiz bizden daha iyi bilir .” demek düşer.
Ama biliyorsunuz, esasında Cumhurbaşkanlığı için İstanbul’da zaten bir Çalışma ve misafirleri ağırlama mekanı vardı. Bu köşk, Tarabya Yerleşkesi veya (Huber Köşkü) diye bilinen mekandı. Şimdi galiba oradan vazgeçiliyor; yada oraya ilaveten bu Mabeyn Köşkü mü devreye giriyor, bilemiyorum.
Ankara’daki Başbakanlık binasındaki çalışma ofisinin son zamanlarda zaten pek kullandığını görmedik. Belli ki herkesin gözü fena halde İstanbul’a geri dönmüş durumda. Bunu yavaş yavaş gerçekleştirsek iyi olur. Önce Başbakanlık; sonra Cumhurbaşkanlığı; daha sonra Dışişleri Bakanlığı… Sonra sonra diğer Bakanlıklar. Her bakanlık için bir Saray var mı? Herhalde yoktur ama ne olacak geride kalanlar için de birer küçük saraycık yaptırılabilinir, mümkündür. Boğaz’da hala bazı yerlerimiz mevcuttur.
Peki, ne dersiniz, bir gün Büyük Millet Meclisi’de İstanbul’a taşınabilir mi? Kimbilir? Hele şu Merkez Bankası’nın taşınması işini bir çözümlesinler; ondan sonra bakalım neler olur, neler… Onu da büyüklerimiz bilirler.
Ama o koca Dolmabahçe Sarayı bomboş kalsaydı yazık olurdu. Şimdi çoktan beri ilk kez işe yarıyor. Çalışma Ofisi... iyidir, yakışır.
Sahi , şu Dolmabahçe Sarayı’nı kim yaptırmıştı ve Atatürk en son hangi odasında kalmıştı? Pek merak ediyorum.