Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '12

 
Kategori
Gezi Rehberleri
 

Sardis Akrapolu ve Bintepeler yürüyüşü

Sardis Akrapolu ve Bintepeler yürüyüşü
 

Sardis yürüyüş rotası


 

Dağa Kaçtım

http://dagakactim.blogspot.com/2012/04/sardis-akropolu-ve-bintepeler-yuruyusu.html

 

 

30 Mart 2012

İzmir’den Ahmetli’ye doğru

Mehmet Yavuzcezzar

Güneşin; bulutlar ardına bir girip bir çıktığı, Mart ayının bu son günlerinin kıştan kalmış serin sabahında, saat 8 gibi İzmir’den yola çıktık.

Bu kez yönümüzü tarihi M.Ö. 2000’lere dayanan Sardis’e çevirdik.

 

Sardis - Sardes yada Sfarda; “Karun kadar zengin” deyimini dilimize kazandıran, tarihte ilk olarak altın sikkenin basıldığı, -basılmaz olaydı- Lidya’nın başkenti.

 

Saat 9 sularında kahvaltı molası vermek ve biraz da eski anıları tazelemek amacıyla, yolumuz üzerindeki Ahmetli’ye uğradık. Vardığımızda hava serin hatta “ısırıyordu”. Çocukluğumun ve gençliğe ilk adımları attığım yıllarımın geçtiği İzmir-Ankara karayolu üzerindeki bu küçük kasabaya her gelişimde bir önceki görünüşünü arar oluyordum, bu kez de öyle oldu.


70’li yıllarda “Nahiye” iken iki yanında tek katlı ahşap/kâgir evlerin veya “Hanay”ların bulunduğu ve üzerlerinde tek-tük arabaların daha çok kasalı motosikletlerin geçtiği dar sokaklardan oluşuyordu. Şimdilerde de aynı dar sokaklar var fakat bu defa her iki yanında iki, üç hatta beş katlı beton binalar, tabii ki arabalar, arabalar, arabalar…

 

Karayolu kenarında nahiyemizin doğu ve batı yönlü girişlerine konan tabelalarda: “Ahmetli’ye hoş geldiniz – Welcome to Ahmetli - Willkommen in der Ahmetli -  Nüfus:10650” yazıyordu. Bugün “İlçe” Ahmetli’nin 2011 yılı verilerine göre nüfusu 9878!

 

Kahvaltımızı, çocukluğumda oyun oynadığımız, maçlar yaptığımız yüksek çınar ve servi ağaçlarının bulunduğu tren yolu kenarında yaptık. Ancak ağaçların yerine inşa edilen istasyon kahvesinde! Yanımızda getirdiğimiz; gevrek, peynir, zeytin ve yumurtaya kahvecinin yaptığı taze çaylar eşlik etti.

 

Yaklaşık yarım saatlik kahvaltı molasından sonra, çocukluğumun güzel anılarını daha fazla berbat etmemek ve kasabanın doğu çıkışındaki “Güldede Kabristanı”nda yatan babamı ziyaret etmek için ayrıldık.

 

Kasabamızda, belki de derli-toplu, bozulmamış tek yer olarak kalan mezarlıkta, görevimizi yaptıktan sonra, 10 km ötedeki Sart’a doğru yola koyulduk. 

 

Küçükken "Hıdrellez" gelince bütün mahalle dolmuş yada kamyonlara doluşur, adının Paktalos olduğunu çok sonra öğrendiğim Sart Çayının kenarında piknik yapmaya giderdik. Ailelerimiz çay kenarında demlenip sohbet ederken, biz de  Sart Harabelerinin yanındaki çimenlerde top oynardık. 

İşte bugünkü gezi rotamız buradan başlıyordu: Sart Harabeleri yada Artemis Tapınağı-Paktalos-Akrapol ve diğerleri...

 

Eski Sart yolu tamirat çalışmaları nedeniyle kapalıydı. Yeni yoldan içeriye, Adnan Menderes Caddesi’ne saparak Artemis Tapınağı’nın yoluna yöneldik.

 

Yazan: İbrahim Fidanoğlu – Mehmet Yavuzcezzar

Düzenleyen: M.YC

 

 

 
Toplam blog
: 140
: 882
Kayıt tarihi
: 02.09.12
 
 

  Ben ve iki eski dostum; bilgi dağarcığımızı doldurabilmek ve şehrin keşmekeşinden uzaklaşab..