Şarköy

27 – 28 Ağustos, 2016. Bu hafta sonunu Şarköy’e bağlı Yeniköy’de arkadaşlarla bir bağda geçirdim. Şarköy’e uzun zamandır, belki yirmi senedir gitmemiştim, bu arada Şarköy’ü ve civarını da yeniden gördüm.

İstanbul’dan Tekirdağ istikametinde (E5) giderken Kınalı – Çorlu sapağından Tekirdağ yönüne sapıyorsunuz. Tekirdağı da bir 30 – 40 km kadar geçtikten sonra E5 de, Şarköy sapağını görüyorsunuz. Oradan sola (denize) doğru dönüyorsunuz, sanırım 60 km kadar sonra Şarköy. E5 den Şarköy’e kadar olan yol epeyce virajlı, inişli çıkışlı ve dar bir yol. Eğer süratinizi biraz artırırsanız (benim gibi ceza yersiniz) ama kendinizi oto yarışçısı gibi veya uçuyor gibi hissedeceğiniz bir sürüş yaşarsınız.

Yeniköy, Evreşe, Saros Körfezi, bir veya iki baraj gölü çevredeki güzel yerlerden bazıları. Saroz Körfezine Yeniköy’den arabayla 20 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Orada Beach Club isimli bir plaj var, arkası karavanlar için mocamp. Şarköy’de çok güzel ekmekler yapan bir Trabzon fırını, Evreşe’de çok lezzetli etler satan bir kasap var. Belki otuz senedir bu kadar lezzetli antrikot yememiştim.

Yeniköy’de kaldığım bağın ismi Cansın’s Wineyard. 80 Dönümlük çok güzel ve bakımlı bir bağ. Şu sıralar tam bağbozumu mevsimi. Üzüm ve her türlü meyve var. İsterseniz yayan isterseniz (adını unuttum küçük oyuncak gibi olan)  arabalar ile bağı geziyorsunuz, isteyen üzüm topluyor. Ama en mühimi eğer meraklıysanız üzüm yetiştirmek, şarap yapmak, üzüm ve şarap hakkında her türlü bilgiyi edinebiliyorsunuz. Gecesi de çok güzel. Bağın sahibi Cansın, adı gibi can, genç, yakışıklı, sizi durmadan güldüren veya ilginizi çekecek bir şeyler söyleyen, safi karizma bir delikanlı. Eğer şanslıysanız elektrikler kesilir ve siz samanyolunu, küçük ayıyı, büyük ayıyı, kayan yıldızları, büyük bir süratle giden (herhalde) uyduları seyredip, bir müddet gökyüzündeki yıldızlar hakkında sohbete dalabilirsiniz. Bu arada içinizden biri coşup olanca sesiyle, “gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar’ı” söyleyebilir. Endişeye mahal yok, etrafta sesinizden rahatsız olacak kimse yok. Sadece çok uzaklardan düğün yapılan evlerden, düğün şarkılarının sesi geliyor.

Pazar sabahı yayan olarak Şarköy sahilini gezdim ve itiraf ediyorum çok etkilendim. Benim zihnimdeki Şarköy hiçbir cazibesi olmayan eski, köhne bir tatil yöresiydi. Halbuki gördüğüm Şarköy beni olumlu yönde “Allah Allah” dedirtecek kadar şaşırttı. Çok güzel, çok uzun, çok temiz, bakımlı bir plajı var. Kimi yeri ince kum, kimi yeri beton, kimi yeri çakıl, kimi yeri kayalık. Ama her yer tertemiz, yağ dök yala. Sabahın saat dokuz buçuğunda plajın üçte biri dolu idi, herkes yüzüyor. Yollar geniş, muntazam, eğri büğrü değil, sanki şehir planlama kurallarına göre yapılmış. Binalar hepsi bakımlı, iyi görünümlü. Evlerin sağı solu, önü arkası tertemiz, döküntü, çöp, inşaat veya bahçe artıkları hiç yok. Evlerin bahçeleri diğer yazlık yerlerde gördüğümüzden daha büyük, bakımlı, ağaçlar ve çiçekler bakımlı, sağlıklı, iri, diri. Belli ki Belediye Başkanı çok iyi, bilgili, çalışkan. Hangi partiden olursa olsun şayan-ı tebrik. Vaktim olsa hususi gider naçizane kutlardım.

Siz de bir hafta sonunuzu bu değişik ortamda geçirmek isterseniz, günübirliğine de gidebilirsiniz. Mütemmim malumat internette, Cansın’s Wineyard.