Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Savaştan başka haber yok mu bu ülkede?

Savaştan başka haber yok mu bu ülkede?
 

Kaynak: İnternet


Eline bir gazete aldığında, televizyonda bir haber izlediğinde, internetten gazeteleri, sosyal medyayı takip ettiğinde hiç mi güzel bir haberle karşılaşmaz insan?

Karşılaşmıyoruz arkadaş!

Alacakaranlık kuşağı gibi yani!...

Hatırlatmak gibi olmasın, bir dönem Mısır ile yatıp Mısır ile kalkıyorduk. Arap Baharı keza... Suriyeydi, efendime söyleyeyim, Işid'di falan derken...

Arkadaş, biz; yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını mutlu edecek hiç mi bir haber olmaz?

Yok demek ki!...

Yine kan kokusu, yine muğlaklık; hayır yani, hangi tarafı desteklediğimizi bilsek o bile yetecek!

En azından vatandaşı olduğumuz ülkenin desteklediği tarafı bilip, iki seçenekten birini tercih ederiz: Aaa, evet doğru yaklaşım deriz, ya da "Yok artık, bence yanlış!" diyerek katılmayız...

Yasal açıklamalar öyle tanıdık, öyle bilindik oldu ki vallahi hiçbir bilgi vermeden demeç verebilenler kategorisi varsa eğer dünya üzerinde, bizimkiler birinci gelirler!

******

Zaman mevhumunu kaybedeli çok oldu; sor mesela, kaç yılında boşandın, ımmm haaa, ay dur bi bakayım, neydi derim...

Savaş mevzuunu da aylar, hatta yıllar boyu manşetlerde görmüş gibiyim; flaş flaş flaş... Arkadaş, bir de güzel bir haber için flaş yap!

Cıksss...

Güzel bir haberimiz yok demek ki! (En basit çıkarım bu!

Haa, bir bilmem nerede AVM açıldı, kurdeleyi de zatı muhterem bilmem kim kesti haberleri var ki bunlar güzel haber midir, çirkin haber midir, aklı karışıyor insanın!

******

Güzel haber midir, çirkin haber midir dedim ya, bağzılarının ağrına gidip de beddua mailleri döşenirler diye peşinen açıklayayım: İstediğin kadar AVM yap, gelir düzeyi yükselmeyen adamın orada işi ne?

Özendi gitti, gittiğinde özendi aldı kredi kartıyla...

Kredi kartı kullananlara nasıl bakıyor bu hükümet? Bankalara ne tür yaptırımlar sunuyor? Kimin yanında belli değil!...

Asgari ücretin 1.000 TL .altında olduğu ülkede adım başı AVM'ler açmanın mantığını yetkili biri bana açıklasın istiyorum, mesela...

Kimler alkışlar açılan binlerce AVM'yi bilemem, ama ben yukarıdaki nedenlerden dolayı alkışlamam!

Alım gücünün yalnızca belli tabakada olup da, diğer tabakaların iyileştirilmesi için hiçbir emek harcanmazken bir de bu kallavi kesimi özendirerek ellerindeki nakitleri ve bankaların önerdiği kredileri kullanma konusunda teşvik etmek konusunun iyilik değil de resmen kötülülük olduğunu düşünüyorum. 

******

Güzel haber arayışındayız ya, magazin haberlerinde belki vardır diyorsun. Diyorsun demesine de, arkadaş, dedikodudan geçilmiyor!

Kim kiminle nerede görülmüş, ahanda yakalandılar falan!...

Banane, sana ne?

Sen ürettiklerinden söz et; hangisinin yurt dışı konserinde ne kadar başarı kazandığından, hangi filmin hangi ülkelerde gösterime girip de beğenildiğinden falan...

******

Fazıl Say; türkü söylemez, pop, arabesk de keza, lakin uluslararası üne sahiptir. Bir çok ülke eserlerini çalabilmek için izin ister, konserlerinde ayakta alkışlanır.

Geçenlerde bir haber vardı, Fazıl Say'ın üç eseri Ankara'da veto yemiş diye... Yanlış okudum, ya da yanlış anladım diye kendimi sağaltıyorum.

Yoksa; dünya üzerinde ülkemizi gururla tanıtan bir virtüözün manşet yapılması gerekirken, savaşların manşet yapılıp da Fazıl Say'ın veto yemesinin minicik bir köşeye sıkıştırılması ve de başarılarından söz edilmemiş olması amaçlı olmasa gerek diye düşünürken aslında bunun ciddi bir hata olduğunun ayırdına varıp da, böyle de hata olmaz ki derken işin gerçeğinin farkına varıyorum!

Güzel şeyler olmuyor değil aslında, manşete taşınıp-taşınmaması belirliyor vatandaşın mutlu ya da mutsuz olmasını...

******

Çoğunluğu yarı aç-yarı tok, imza attığımız İnsan Haklarına güya uygun davranır gibi gözüküp de işçi çalıştıran ülkelerdeniz; çocuk gelinlerin, tecavüzlerin, turistlere tecavüz edip de öldüren ülkelerin başında geliyoruz!

Ve hala savaş haberleri manşetten veriliyor!...

Aile içi evliliklerin tavan yaptığı ülkede, sırf mal dışarı gitmesin diye, bu evliliklerden doğan sakat çocukların hala aile içi evliliklere engel olamadığı bir ülkede sağlık giderleri kısıtlanıyor; sigara ve içki sorumlu tutuluyor ve para ile bakıldığın yerlerden gerekli ilaçları bile alamamana karşın ödediğin vizite ücretleri yok sayılıp, "Sağlıkta devir açtık!" diye lanse ediliyor...

Çoğu kişi de inanıyor, iyi mi!

******

Bunları neden yazdım; flaş flaş!... "Sağlıkta yeni ve mükemmel dönem başladı!" tarzındaki haberlerin aslında pek de iç acıcı olmadığını örneklemek için...

******

Bu halkın psikolojisi bozuk artık; güzel bir haber, bir umut, efendime söyleyeyim geleceğe ait bir planları da yok!

Emekli olayım, şurada minik bir ev alayım hayalleri yok olduğundan, liseydi, dersaneydi, üniversiteydi derken mezun olsun da hayatını kurtarsın amaçlarının asgari ücretle çalıştırılmak istenen üniversite mezunları gerçeğiyle yüzleşilmesi sonucu uğranılan hayak kırıklığından...

İlgisiz gibi görünse de ayakkabı kutularından çıkan paraların aklanıp da, Gezi Parkı'nda bulunanların hala "Terörist" olduklarının resmi kişilerce temcit pilavı gibi tekrarlanmasından...

PKK ile masaya oturmadık diyenlerin bir zaman sonra oturduklarının ortaya çıkmasından...

Valla, yanlışım varsa düzeltin, en son cumhurbaşkanımız "Peşmergelerin geçişlerini Obama'ya ben önerdim" dedikten sonra Letonya'da "Bize rağmen yaptılar!" açıklamasından... 

Güven duygusunun yitirilmesi sonucunda özgüvenin bir b.ka yaramadığının ayırdına varan insanların hem özgüvenlerinde yoksun kalıp, hem de kendi başlarına bir işe yaramadıkları duyguları körüklendiğinden tutunacak dalları ya hükümete yakın olmak ya da din tacirlerinin ellerine düşmek...

Ortada kalanların bir bölümü intihar ediyor, bir bölümü psikolojik tedavi görüyor, bir diğer bölümü de tedavi göremeyen psikolojik rahatsızlıkları olanlar oluyor ki medya bir gün gelip flaş, flaş diyerek "Psikopat ne yaptı?" diye manşet atıyor!

******

Adam/kadın burada önemsenmemiş, çekmiş gitmiş Avrupa'ya, Amerika'ya... Orada ciddiye alınmış, önüne laboratuvar serilmiş, ya da her neyse, toprak falan da olur, destek verilmiş, eğitim seminerlerine davet edilmiş, tezler vermiş, tezleri kabul görmüş falan filan derken dünyada yankı uyandıran bir işe imza atmış!

Arkadaş; utanmadan, sıkılmadan "Türk'ün başarısı" diye manşet atıyorlar! Bir yanında da ayrı bir manşet: "Okullardan Türküm doğruyum, çalışkanım... kaldırıldı! Irkçılık sona erdi!"...

Sen değer bilmemişsin, sonra da o değerin başarısından nasıl pay çıkartırsın?

Pay çıkardığın şey vatandaşlıkken, bir diğer yanda nasıl olur da "Türklüğün" ırkçılık olduğunu savunabilirsin?

"Edep ya hu!" diye plesenk olmuş ifade aslında tam da burada geçerli!

(Keşke yerli yerinde kullanılsa herşey!)

******

Velhasıl, üç tarafı denizlerle çevrili, ılıman iklimli, bir tarafı dağlık, bir tarafı ovalık; ister fındık ek bir tarafında, ister tütün...

Narenciye, domates, patates, patlıcan... Yeşillik...

Balık desen gani; tavuk desen daha iyi nerede yetişsin? Küçük-büyük baş hayvan... Daha uygun meralar mı var?

******

Güzel bir haber diye hayvan ithal edildiğini okuyoruz!  Kim demiş ki güzel diye?

Yem ithal ediyoruz diye "Dış ticaretimiz muhteşem" diye başlık atılıyor, traji-komik!...

******

Savaş kötüdür, savaşa çanak tutmak da kötüdür; amacının rant olmasını bilmek daha da kötüdür!

Bu arada bir halkı umutsuzluğa düşürmek, bilerek ya da bilmeyerek yaşam enerjilerini tüketmek de savaş kadar kötüdüdür!

Hatta, biraz daha fazla kötüdür; savaşanlar düşmana karşı savaşırlar ve kimlere karşı, ne için savaştıklarını bilirler.

Bizler yaşam ve demokrasi savaşı verirken karşımıza bir düşman çıkmıyor mert olarak, ancak bizle hiç ilgisi olmayan bir savaşın tarafı olmamız isteniyor, psikolojik olarak!

******

Savaş eki versin gazeteler, isteyen istediği kadar okusun! Spor eki gibi...

Daha fazla zorlamayın bu milleti!...

Maksadınız birer psikopat elde etmek değilse...

Destek vermiyorsanız köstek olmayın en azından... Lütfen...


Mail: gulgun_2006@hotmail.com

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..