- Kategori
- Kent Yaşamı
Saygısız adam -1-
Saygısız adam; Trafik kurallarına uygun olarak, sağdan normal bir hızla işyerine doğru gidiyordu.
Hergün; bu lanet olası kasislerden geçmek zorundaydı.
"Hazırdan" geçinenlerin çalıştığı kurum tarafından yaptırılan bu "kasisler"; zaten neredeyse hurda yığınına dönüşmeye az bir zaman kalmış otomobilinin, ömrünü dahada kısaltıyordu.
Otomobilinin rot ve balans ayarlarını sık sık düzeltirmek zorundaydı.
Hele bu yol, bir alemdi. Tam üç adet kasis yaptırmıştı "hazırdan geçinen okul müdürü"
Gerçek görevi, eğitim-öğretimi üst seviyeye çıkarmak olduğu halde, kendileri kasis yaptırmak için uğraşıyordu.
Gerçekten, okuldaki öğrencilerin can güvenliğini düşünse, buraya ya trafik ışıkları koydurur veya alt geçit yaptırırdı.
Bu civara yerleştirlicek olan bir kamerayla bile, otolarıyla sürat yapanları anında tesbit etmek mümkündü.
Ama böyle insanca olgularla kim uğraşacaktıki? Belkide "başım yanar" diye düşünüyordu.
Okulun çevresini, öğrenciler kaçmasın diye, uçları sivri demirlerle çevrelemişti öğrencilerin, can güvenliğini düşünen okul müdürü.
Düşünüldüğü zaman aslında bedavadan geçinmeli okul müdürünün değildi kabahat...
"Tepeden inme bir sistemle, hala 2007 yılında ülkeyi merkezden yönetme menfaatlerinin kilitlendiği noktadaydı"
Halk için çalıştığını söyleyen Belediyelerin görevide, böyle zıplatan, araba bozan kasisler yapmak olmamalıydı elbette. Tam tersine yollarda açılan çukurları, doldurmak, düzeltmek olmalıydı.
Ama; bir kez kurallara karşı koyulunca, herşey karışıyor...
"Evrensel ilkeler ayaklar altına alınıp, yerel saçmalıklarla bir şeyi düzenlemeye kalktığınızda, durumlar böyle içler acısı bir hal alıyordu"
Foto: Milliyet