- Kategori
- Güncel
Sayın İlber Ortaylı; daha anlaşılır ve duru Türkçe hemen şimdi

Öncelikle belirtmem gerekir ki Atlas Tarih kendi alanındaki boşluğu dolduran ve iki ayda bir yayınlanan mükemmele yakın bir dergi. Bu dergiye makaleler yazan Prof.Dr. İlber Ortaylı ise (bazı fikirlerine katılmamış olsam bile) tarihe farklı ve bilinmeyen noktalardan bakmaya gelenek haline getiren değerli bir kalem.
Adı geçen derginin altıncı sayısında, Prof.Dr. İlber Ortaylı’nın I.Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı Devleti’nin Almanya-Avusturya birlikteliğine yakınlaşmasını anlatan sıra dışı bilgilerle desteklenen bir makalesi yayınlandı. Osmanlı Devleti’nin Almanya-Avusturya ittifakına katılmadan önce İngiltere-Fransa oluşumuna başvurduğunu, Yavuz ve Midilli zırhlılarının Enver ve Cemal Paşaların yazılı talimatları ile Rus limanlarını bombaladığı, Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında savaşa girmesine Mustafa Kemal ve Kazım Karabekir gibi isimlerin karşı çıkması gibi.
Benim vurgulamak istediğim nokta ise anlamını çözmek için Türk Dil Kurumu sözlüğüne, internet aramasına başvurulması gereken sözcük, deyim veya terimlerin bu makalede yer alması. Yarım yüzyılı aşkın yaşıma rağmen bazı satırları anlamakta sıkıntı çektim ve kendimi yetersiz hissettim.
Sayın Ortaylı, yazmış olduğunuz satırlar, sadece akademik çevreler ile derin tarih bilgisi ve kültürü olan kesim tarafından okunmuyor. Oldukça genç bir nüfusa sahip ülkemizde bizim yaş grubumuza yakın insanlar ve gençlerde okuyor yazdıklarınızı. Bu nedenle geniş kitlelere ulaşmak ve onlara yararlı olmak adına anlaşılır olmak ve öz Türkçe yazmak durumundasınız.
Aşağıda vereceğim örnekler “Kaçınılmaz” müttefik Almanya isimli makalenizden alınmıştır.
(…) Avrupa’nın manzara-i umumiyesi şöyleydi: Britanya İmparatorluğu’nun dominyonları, kolonileri vardı.
(…) Alman ittifakı çok başarılı bir mizansendir, bir teatralitedir.
(…)Bu tarihi olayı herkes kendi retoriğine ve yorumuna göre ortaya koyar.
(…)Bize çok pahalıya mal olan askeri mübayaa’nın…
(…)Bir yandan kindar bir tenkisatda vardır.
(…)Şeyhülislamın gürültülü nümayişine ve istifasına rağmen.
(…)Şehzade Yusuf İzzeddin Efendi Çanakkale’de bir aksülamel göstermişti.
(…)İntiharın bir suikast, katl olduğuna eminiz.
Gelelim Türkçe karşılıklarına;
Manzara-i umumiye: Genel görünüm
Dominyon: Denizaşırı sömürge
Koloni: Sömürge
Teatralite: (TDK sözlüğünde bulunamadı.) Fransızca teatralden geldiği düşünülürse; Abartı
Retorik: Söz söyleme sanatı
Mübayaa: Satın alma
Tenkisat: Eksiltme
Nümayiş: Gösteri
Aksülamel: Tepki
Katl: (TDK sözlüğünde bulunamadı.) Katletmekten yola çıkarsak: Adam öldürme
…
Sayın Ortaylı, Türkçe yazmak, Aksülamel yerine Tepki demek veya anlaşılır olmak bu kadar mı zor?