Şebnem Ferah'a mektup

Sevgili Ozan Arkadaşımız Şebnem,  

Yıllar yılı kovalarken, albümleriniz yenilerini takip ederken, yaşamımıza yeni yaşlar eklenirken, değişmeyen tek şey ve bize tek kalan bu hayat mücadelesi. Her türlü isyankarlığımıza rağmen memnunuz diyebiliriz. Başkalarının izlediği yolları -farklı kulvarlarda yarışıyor olsak da- izlemeden kendi yolumuzu çizmeye çalışıyoruz uzun ve ince. Evet yalnızlıklarımız aynı, rotamız benzer, geçmişimizde tanışmışlığımız var. Ben sizin Volvox döneminden izleyici ve dinleyiciniz. Hatta ötesinde berabercek “Smoke On the Water”ı söylemişliğimiz dünden bir hatıra. Bir başka seferinde bu hatıraların siz kız arkadaşım Tomris’ e bir yüzüğünüzü hediye etmiştiniz yılların birinde. Sizi bir yıldan yani Volvox dağıldıktan ve ben Ankara’yı İstanbul’ a tercih ettikten sonra, uzaktan uzağa albümleriniz yakınlığında takip ediyorum. Uzun bir süre, ta ki ben evleninceye kadar, ortak isyanları sürdürdük birbirinden bağımsız olarak. Her yeni albümünüzde farklı aşkların peşinde koşuyordum karşı cinsiyetle, bazen mutlu, bazen hınçlı. Ne olduğuna kesin karar vermeden yürüyorduk gündüz gece. Bu arada siz gerçek müziğinizi keşfetme yolunda adım adım, ben ise kendimce kelimeler ve cümleler arasında sığın sığın. “Can kırıkları” çıktığında ve satın alıp dinlediğimde dedim ki içimden işte gerçek Şebnem Ferah bu olmalı. Sözlerden bahsetmiyorum ben, müzikten bahsediyorum. Ben yoksa size ilk albümünüzden itibaren Ozan sıfatını çok yakıştırıyorum. Size kendi yolunuzdaki inatçı mücadelenizden dolayı teşekkür etmek istiyorum. Ancak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim: Bence müzikal anlamda bu albümde doğruyu buldunuz ve bundan sonrakiler daha iyi ve daha iyi olacak. Yaşadığınız her acıyı birebir paylaşmakla beraber artık mutluluğu hakettiğiniz düşünmekteyim… Bu bağlamda duygularınızı düşünmeye dönüştürmek yerine düşüncelerinizi duyguya dönüştürebileceğinizi biliyorum. Bu mutlu olmak için zorunlu bir şart, hem de yaratılıcığınızı artıracak göreceksiniz. Şayet bunu gerçekleştirirseniz, yaşadıklarınızda çok yaşatacaklarınızı görebilir, elinizdeki gücü kullanmayı başarabileceksiniz. Bütün bunları haddimi aşarak hakkım olmadan söylediğimin farkındayım ancak yıllar yılı yaşadıklarımdan öğrenebildiğim tek formül bu ve inanıyorum ki size de yarayacak. Size ilk günkü gibi inancım sonsuz ama mutlu olmanızı da istiyorum bir müzik arkadaşınız olarak. 

Son olarak, Bursa’ ya yolunuz düşerse sizinle tanışmak isterim. Bana göre konuşacağımız çok şey var. 

Görüşmek üzere... 

Saygılarımla,  

ERIC