Seçemediğimiz hep üzüntü kaynağımız olur, aklımız da o seçemediğimizde kalabilir

Birine karar vermek, diğerini kaybetmek demektir.

Çünkü aynı anda, iki yerde olmazsınız.

İkiye de bölünemezseniz.

Bunlar aklıma "O Kadın" adlı filmini izlerken geldi. Aklımda kalan da Erol Günaydın’ın “Her neyi seçersen seç, seçemediğin hep üzüntü kaynağın olacaktır, aklın hep o seçemediğinde kalacaktır.” sözü oldu.

Doğrudur aslında, seçemediğimiz çoğu zaman üzüntü kaynağımız olur.

Bu hayatın doğasında vardır.

Seçilememişde ya, aklımız çoğu zaman o seçemediğimizde kalacaktır.

O seçemediğini seçmiş olsaydık ta, büyük ihtimalle pişman olup, hayatımız alt üst olacaktı. Belki de diğerini seçseydik, hayatımız çok farklı olmayacaktı.

Ama aklınla davransan kalbin, kalbinin sesini dinlesen aklın sana bu sorgulamayı hep yapacaktır. Çünkü seçemediğimiz bize hep acı verecektir. Bu acı sabit olarak, hep olacaktır.

-Peki güzel bir yanı yok mudur bu seçimlerin?

-Olmaz olur mu?

-Vardır tabi ki.

Acıyı seçeriz çoğu zaman.

Özgürüzdür acıyı seçmekte.

Sonuçta seçimlerimiz hep aynıdır.

Hayatta her şey yüzde ellidir aslında.

Seçmek bir bakıma seçimlerin sonuçlarına katlanmaktır.

Bu seçimler de zordur çoğu zaman.

Ama düzeni olduğu gibi sürdürmek de imkansızdır.

Çoğu zaman insanlar bulunduğu, güven dolu ortam sürüp gitsin ister.

Ama bu mümkün değildir, hayatın, dünyanın yapısına aykırıdır.

Hayat değişim demektir ve birgün biri gelir ve kaçınılmaz olan gerçekleşir.

Dünyanın düzeni böyledir.

O biri hep gelir, hep vardır.

Seçim yapılır.

Bazen de o biri siz de olabilirsiniz.

Hayat böyledir ve de seçemediğimiz hep üzüntü kaynağımız olmaya devam eder, aklımız o seçemediğimizde kalır.

Ve de böyle gelmiş, böyle gider.