Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Seçim sonuçları

Seçim sonuçları
 

Seçim sonuçlarını bilimsel olarak inceleyecek bilgi ve uzmanlığa sahip değilim. Kaldıki uzman olsam dahi bu konuda bir analiz ve yorum yapabilmek için geçmiş seçimler ve bu seçim hakkında epeyce geniş istatistiki rakamlar üzerinde saatlerce belki günlerce çalışmam gerekirdi, analiz, karşılaştırma, projeksiyon vb çalışmalar yapmam gerekirdi, başka uzmanlarında görüşlerini almam, dinlemem veya okumam gerekirdi...Benimkisi biraz kahvehane sohbeti cinsinden olacak, sürçü lisan edersem affola.  

 

Son seçimlerden sonra benim söyleyeceklerim şunlar.  

 

İnsanlarda şöyle bir eğilim görüyorum; gördüklerini değil görmek istediklerini görüyorlar, duyduklarını değil, duymak istediklerini duyuyorlar, gerçeklere değil inanmak istediklerine inanıyorlar....  

 

Seçimde memleketin ve milletin geleceği için en isabetli oyu kullanmak ile, tahsil, eğitim, bilgi, herhangi bir konuda uzman olma, lisan bilme gibi vasıflara sahip olma arasında şüphesiz bir bağlantı var. Bu bağlantı tabiiki doğrusal orantılı ( yani directly proportional) ama kanaatimce sandığımız kadar güçlü bir bağlantı değil. Daha açık söyleyim..... bir insanın mesela doktor olması, mesela bilgisayar uzmanı olması, mesela iki lisan bilmesi tabiiki isabetli oy kullanma ihtimalini güçlendiren vasıflar ama bu etki bence yüzde olarak mesela %70 - %80 değil belki %20 seviyelerinde bir etki. Misal ve kanıt mı istiyorsunuz ? Tamam, ikiside üniversite mezunu, hatta masterlı, ikiside çok iyi ingilizce bilen ama biri fenerbahçeli diğeri galatasaraylı iki taraftarın çok iddaaalı bir fener galatasaray maçından sonraki tartışmalarını dinleyin ve onların ne kadar objektif olabildiklerini analiz etmeye çalışın, ne demek istediğimi anlarsınız.  

 

O.D.T.Ü. deyken “learning curve“ diye birşey öğrenmiştik, yani öğrenme eğrisi. Türkiye demokrasiyi öğrenme eğrisinin bir yerlerinde. Bu eğrinin sonlarına doğru grafiğin eğimi yukarı doğru birden bire artacak ama ilk başlarda çok ağır ilerlemesi normal. Demokrasiyi öğrenmenin başka yolu da yok. Türkiye demokrasiyi öğrenme sürecinde epey mesafe katetti, bu süreci yoğun olarak, sancılarıyla, acılarıyla, korkularıyla, hayal kırıklıklarıyla ve kazalarıyla yaşıyor.  

 

Türkiye demokrasiye 1946 seçimleriyle başladı. 1946 Seçimlerinin bir rezalet olduğunu o yılları yaşayan bir kaç kişiden dinlemiştim. Bilmem doğru bilmem eğri ama mesela açık oy gizli tasnif prensibi uygulanmış. Yani kime oy verdiğinizi herkese göstere göstere sandığa atıyorsunuz ama sandıklar açıldığında tasnif yani oyların partilere göre dağılımının toplanması kapalı kapılar ardında gizli olarak yapılıyor. Bir de iktidar partisine mensup taraftarların kamyonlarla sandık sandık gezdirilip bir çok sandıkta oy kullandırıldığı söylenir ki, hadi biz bunu yalan ve iftira kabul edelim...  

 

1950 Seçimlerinde bildiğiniz gibi, Demokrat Parti o zamanki tabirle, kahir ekseriyetle yani ezici çoğunlukla iktidara gelmişti. Seçimin ertesi günü, genel kurmay başkanı ve üst düzey komutanların İsmet İnönü’ye giderek darbe yapmayı teklif ettikleri, İsmet İnönü’nün de bunu kesin bir dil ile reddettiği söylenir. Demekki kollayıp koruma içgüdüsü o zamanlarda dahi güçlü bir şekilde varmış. Menderes Hükümeti kurulur kurulmaz ilk işi Genel Kurmay Başkanını ve üst düzey komutanları değiştirmek olmuş. Sanırım Cumhuriyet tarihimizde bu cesaret ve dirayeti gösterebilen ilk ve tek başbakandı rahmetli Menderes.  

 

Internette zaman zaman “yurdum insanı“ veya “Türk olmak“ başlığı altında kendimizi hicveden espirili yazılar çıkar. Mesela derlerki, Türk olmak çatalın kenarını bıçak yerine kullanmaktır, şampuan bitmek üzereyken içine su doldurmaktır, içki içtikten sonra nolucak bu memleketin hali diye sormaktır, nerelisin sorusuna cevap aldıktan sonra, içinden mi diye sormaktır vs vs vs. Ben bunlara bir ilave yapmak istiyorum. Türk olmak, seçimlerden sonra taraftarı olan parti kazanamazsa veya karşıt olduğu parti başarılı çıkarsa, memleketi terkedip başka bir memlekete iltica etmeye kalkmaktır.  

 

Türkiyenin gelişmesi ne demektir. Milli gelirin artması, gelir dağılımının iyileşmesi ve makul bir sevieyeye gelmesi, işsizliğin azalması, politik, dış ülkelerden gelebilecek ve ekonomik risklerin makül düzeylere indirilmesi ve güvencelerin sağlanması ve bunların laik ve demokratik bir ortamda olması. Demokrasinin gelişmesi, olgunlaşması, oturması olmazsa olmaz şarttır. Demokrasinin gelişmesi için bazı ipoteklerin kalkması, vesayet rejiminin mutlaka kalkması şarttır. Türk milleti darbelerden çok çekti, belki hala çekiyor. Bu ihtimalin sıfırlanması Türk milleti için ekonomik gelişmeden bile daha önemlidir. Son seçim sonuçlarının bu alanda önemli bir adım olduğuna inanıyorum.  

 

Özellikle tahsilli aydın kesimde mevcut iktidar partisine karşı beslenen muhalefet hissinin belki on tane belki yüz tane sebebi olabilir. Bunların bazıları haklı bazıları haksız olabilir. Ama bunlar içinde üç tanesinin beyinlerde çok önemli yer işgal ettiğini sanıyorum. Mevcut iktidar partisi karşıtlarını en ziyade rahatsız eden faktörlerden birincisinin din, ikincisinin kıyafet ve üçüncüsün de yaşam tarzı ile ilgili olduğunu, iktidar partisi güçlenirse kendi dini inançlarına ve bunun yaşama geçiriliş şekline, kıyafetlerine ve yaşam tarzlarına olumsuz yönde direk veya endirek müdahaleler olacağı endişesini taşıyorlar. Son sekiz yılda ben en azından kendi yaşamımda ve etrafımdakilerin yaşamında bu yönde dişe dokunur bir müdahale müşahede etmedim ama şu anda bu konuyu daha fazla irdelemek istemiyorum. Çünkü pek çok, çok sevdiğim arkadaşlarımın, dostlarımın nedense bu konuda çok hassaslaştıkları hissine kapılıyorum.  

 

Son söz. Seçim sonuçlarını saygıyla karşılamak ve hazmetmek durumundayız. Vatana millete hayırlı olsun. Eğer siz sonuçlardan tatmin olmadıysanız, ki bu çok normaldir, hevesinizi gelecek seçimlere saklayınız ve sakın ülkeyi terketmeye falan kalkmayınız lütfen.  

 

Ali Adnan İnal  

14 Haziran 2011  

 
Toplam blog
: 326
: 941
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Okullar: TED Ankara Koleji, ODTÜ, Bogaziçi Üniversitesi (Master) İş Hayatı: Philips, Anadolu Endü..