Seçimin galibi vatandaştır

Söz milletin: 2009 Yerel Seçimlerinin tartışmasız galibi vatandaştır.

Vatandaşı küçümseyen, cahil sanan, insan değil, kul, köle görenlere, halk gene iyi bir ders vermiştir.

Ders vermekle kalmamıştır.

Tek tek her partinin, seçim sonrası çalışması için, ev ödevlerini de ellerine tutuşturmuştur.

Bu seçim ile, halkın en önemli mesajı şu olmuştur bana göre:

“Ülkemize gönülden bağlıyız, ülkemizde olup biten tüm olayların yakından takipçisiyiz – bakmayın sustuğumuza, sessizliğimiz sağduyumuzdandır! – kışkırtmalara gelmeyeceğiz çünkü artık ülkemizde DEMOKRASİ hakim olsun istiyoruz!”

Halk bu mesajla demokrasinin altını çizmiştir.

Ülkenin her tür sorununun demokrasi içinde çözülmesini istemektedir, ötesi yok!

Ne tek parti diktası ne de darbe…

Seçimler de göstermiştir ki, HALK SİYASİLERDEN ÖNCE DEMOKRASİYİ İÇİNE SİNDİRMİŞTİR!

Demokrasiyi hazmetme sırası şimdi siyasilerde. Sadece üniversite okumakla olsaydı, üniversite mezunu siyasiler demokrat olurdu halktan önce.

Kaldı ki, halkı küçümsemek en büyük cehalettir!

Seçimler halkı gerçekten zorladı, çok düşündürdü, ince ve çok sağduyulu bir hesap yapmaya zorladı. Ve sonuçta halkımız alnının akıyla bunu başardı.

Seçimlerin siyasi partilere ayrı ayrı mesajlarına ve ödevlerine gelince…

Bana göre, seçimin partiler açısından bir ilginç noktası: aslında bu seçimde hiçbir parti tam olarak halkın desteğini almamıştır.

Halk sadece bir “prim” vermiştir ama her biri “uyarı dolu bir prim”.

Hem iktidar partisine hem diğer partilere...

Bir kere, seçimin en büyük eksiği, AKP ılımlı ve sağ liberal çizgiden çoktan çıktığı için, sağ ve liberal kesimin oy vereceği bir partinin seçimde olmayışıdır.

Eğer ki, yükselen ve varlık gösteren bir liberal sağ parti seçime girseydi, AKP SP’den ödünç aldığı oyları önemli derecede kaybetmekle kalmaz, ANAP ve DYP’den aldığı oyları da kaybederdi ki, işte bu AKP için gerçek bir yıkım olurdu.

Gelelim CHP cephesine…

Öte yandan, evet, CHP’ye yeniden bir prim vermiştir ama bunu çok temkinli bir şekilde vermiştir.

Bir kere halk CHP’ye değil adaylarına oy vermiştir.

Halk CHP’nin çocuk korkutur gibi siyasetinden usanmıştır. Kendini yenilemeyip eski kafalı kalan yönetim tabakasından dolayı CHP’ye bu seçimde de asla prim vermezdi…

İşte bu noktada, CHP’ye ve ülkeye gerçekten taze bir kan gibi gelen sayın Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin imdada yetişti.

Onların büyük emek vererek halka ulaşmaları ve halkın gerçek ihtiyaçlarına uygun söylemler üretmeleri uzun aradan sonra yeniden CHP’yi halkla buluşturdu. Ancak sayın Kılıçdaroğlu ve Tekin partisinin yönetim tabakasından gerçek bir destek almadı bana göre. İstanbul’daki başarı tamamen Kılıçdaroğlu ve Tekin’in başarısıdır. Keza Antalya’daki başarı da sayın Akaydın’ındır.

Halkın genel olarak CHP’ye verdiği ders ve mesaja gelince; halk CHP’ye kendini tavandan başlayarak yenilemek zorundasın, dedi.

CHP’nin yönetim tabakasının acilen yenilenmesi, kan tazelemezi gerektiğini dün akşam CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve Ercan Karakaş bir kez daha göstermiştir.

Nasıl bir siyaset, nasıl bir konuşma Allah aşkına? Asık suratlılığı bırakın, biraz kendinize güvenin! Ve değişimi, yeniliği takip edin! Bu ülkenin insanına sahip çıkın, vatandaşın kendini yenilediğini, ileri gittiğini görün de ders alın. Halkı öcü geliyor diye korkutarak siyaset yaptınız bugüne kadar, ama korkan halk değil, siz oldunuz. Şeriat gelmez, korkmayın! Korkutarak veya karşı tarafı suçlayarak siyaset yapılmaz, bu tür siyaseti yapan ancak kendine güvenmeyen, zayıf insan göstergesidir. Siz halkı ne zannediyorsunuz?

Sayın Ercan Karakaş dün akşam Mustafa Sarıgül ile tartışırken, demokrasi için ben 20 yıldır çalıştım, dedi. Herhalde çalışacaksınız! Siz bu işe talip olmuş, milletvekili olmuşsunuz, bu işi milletvekili aylığı alarak yapmışsınız. Yani bu işe memur olmuşsunuz! Öte yandan, iktidar partisi kurban politikası yapıyor da siz yapmıyor musunuz? Bu sözleriniz kurban politikası değil de nedir?

Ama kurban bayramı bitti! Geçmiş olsun.

Sayın Önder Sav’ın konuşmasını izledim sonra, daha doğrusu izleyemedim: yüz ifadesine bakan, Türkiye battı, bitti sanır. İnsanın içini karartan bir ifade. Halka hiç güven ve umut vermeyen bir ifade.

Sayın Sav’ın ifadesi ve konuşma tarzı bana merhum Cem Karaca’nın bir şarkısını hatırlattı: Yalan da olsa söyle!. Hep kahır hep kahır… Yeter be!

Ya kendinize güvenin ya da bırakın bu işi de kendine güvenenler yapsın! Bu seçimde halkın CHP’ye temkinli de olsa verdiği primin kıymetini bilin! İyi çalışın! Eleştiri, laf salatasıyla, öcü korkutmasıyla, asık suratla bu gemi yürümez.

Çünkü halk kendine güveniyor!