Sekizinci ayna ve yedinci rüya

çığ ve lav
kılıç ve ipek
coğrafya ve tarih
yeniden keşfedilsin
ışığın kırılma yerlerinden
geçerken
giz ve ihanet ödeşsin
düş erisin
masal bitsin
büyü tutmaz olsun
efsunlu sözcükler unutulsun

unutulmadan
yeniden keşfedilsin
kadim diller
öğrensin insan aynayı
mithosu ve ötekini
küller küllere karışsın

yeniden düşünmeye
ağır yalnızlıklardan
geçtik ödeştik kendimizle
bunca zaman taşıdığımız
birçok yükü atarak olgunlaştık
ve bağışlamayı göze aldık

geç kalmış tüm soruları
yüksek sesle haykırma zamanı
tozu alınmış herşey
yalnızca geçmişi yineler
utanırsınız utanırsınız
yaşam çıplak siz giyinik
kuşandığınız tüm kavramlar
tüm klişeler dağıldı
okunacak bir kitap arayıp durursunuz

kısık ışıklı odalarda
kendi rüyalarımıza dalar dağılırdık
oysa vahşi siyah bir atlasa düştük
kentin loş ışıklarında
kendi özünü arayan
herşeyi kanatırken yaralarımız
duvarların aydınlığına sarıldı
faşizme inat ölmedik
yaşam galip geldi
özgürlük çığlıklarıyla

Mehmet Özgür Ersan 1 mayıs 2014 e beş kala Üsküdar