Seks, para, alışveriş: İşte hayat

Biz bankacılara insanlar dışarıdan gıptayla bakarlar: Kışın soğuğunda sıcacık, yazın sıcağında buz gibi mekanlarda çalışırız. Akşama kadar gelsin çaylar gitsin kahveler şeklinde bir çalışma tempomuz vardır. Canımız sıkıldı mı, çıkarız dışarıya gezer geliriz. Soran olursa ‘müşteri ziyaretindeyizdir’. Paraya para demeyiz zaten. Aybaşı geldiğinde maaşımızı çeker, hemen bodrum kattaki kiralık kasalarımıza banknotları sığdırmaya çalışırız. Cumartesimiz pazarımız tatildir. İki gün ne yapacağımızı şaşırırız. Bir de yılda 2-3 hafta yıllık izinlerimiz olur. Ege senin Akdeniz benim gezer dururuz. Evlerimiz geniş ve güzel semtlerdedir. Eşlerimiz bizimle olmaktan mutludur. Çocuklarımız a dediler mi ayıcık, b dediler mi bilgisayar alırız. Hayat bizim için ne kadar da güzeldir. Allah’ım olmayanlara da ver ya Rabbim.

Şimdi bir banka şubesine gidelim ve yaşananlara bir de içeriden bakalım:

-Arkadaşlar, herkes burda mı?
-Burda…
-Çaycı yok gibi.
-Cumartesileri de şubeye gelirsem maaşım yol parasına yetmeyecek diye gelmedi komutanım. Pardon, müdür bey.
-Banka verirdi canım parasını. İşe gelmek için 3 vesait değiştiriyorsa banka bunun parasını vermekle batacak mı?
-Banka fazla mesai ödemesi bile yapmıyor müdür bey. Çaycının yol parasını mı verecek?
-Hepiniz dilli düdük olmuşsunuz maşallah. İnsan işini severek yapmalı, herşey para mı arkadaşlar.
-Hayır müdürüm.
-Hadi herkes masalarına, kolay gelsin.
-Saol.

Bir dakika sonra Müdür’ün sesi:

-Meeeeeeeeeeeeeeert…
-Efendim müdür bey.
-Bugün kredi ödemelerini aksatanları, takibe girenleri ve icralık olanları arayacaksın. Borçlarını hemen ödemelerini söyleyeceksin. Sonra da, mevcut müşterileri arayacaksın, onları krediye ihtiyaçları olduğuna inandıracaksın ve kredi satacaksın. Ayrıca, şubenin tüm müşterilerine Suyundan da Koy sigortası yapacaksın.
-Müdür bey, poliçelere imza almayacak mıyız?
-Ne imzası ya? O zaman kime satacaksın sigortayı? Sen herkese yap, itiraz eden olursa biraz nazlanırsın. İşi büyütenlerinkini iptal edersin. 100 sigortadan 10 tanesini iptal etsen bir şey olmaz.
-Ekip toplanın. Müdür beyin talimatıdır: Sen müşterileri arayıp para istiyorsun, sen arayıp kredi veriyorsun, sen de herkese sigorta yapıyorsun. Haydi başlıyoruz.

Akşam ev hali:

-Mert, yine saat 9 oldu. Hadi hafta içinde saat 9’dan önce işten gelemiyorsun, hafta sonu zorunuz ne?
-Hanım, yorgunum zaten. Üzerime gelme.
-Kendimi geçtim, şu çocuklarının yüzüne bari bir gül, onlara ben sizin babanızım de ara sıra.
-Gelirken onlara çikolata aldım. Al da oyalansınlar.
-Yazıklar olsun!

İlerleyen saatlerde:

-Mert… Mert… Meeeeeeeeeeert. Yine koltukta uyuya kaldın. Kalk da yatağına git bari. Bankaya gidiyorum diye başka kadınlara mı gidiyorsun kör olası. Bankaya her gün 13-14 saatini veriyorsun ama, bana iki ayda bir bakıyorsun, o da 5 dakika. Yetti artık. Benim de bir canım var.

Pazar günü:

-Mert kalk artık öğlen oldu. Saat 12.
-Git başımdaaaaaaaan.
-Zaten bir araya geldiğimiz yok ki gideyim. Çocuklar denize gidelim diyor.
-Kafam kazan gibi.
-Gidip dağlara taşlara vuralım o zaman o kafanı.
-???
-Ailecek çıkıp, şöyle bir gezseydik bari.
-Sen gezdiriver canım, hala üzerimde bir tır var gibi geliyor.
-Çocuklara, eve, bana birkaç bir şey alsaydık.
-www.kombinemarket.com
-Ne dedin?
-Kombine market diyorum.
-O ne ki?
-Alışveriş sitesi, bilgisayarı açın, siteye girin, alışverişinizi yapın. Beni rahat bırakın.
-Allah belanı versin Mert.
-Sana da…

Hoşçakalın sevgili okurlar.