Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '14

 
Kategori
Öykü
 

Selim amca . . .

Selim amca . . .
 

. . . . kendini öldürüp kaza süsü vermek istiyordu .


Kendini öldürüp kaza süsüvermek istiyordu, ancak ilk defa kendini öldüreceği için bu konuda yeterli tecrübeye sahip değildi. Hatta kaza süsü nerede satılır onu bile bilmiyordu.

Bu düşünceler içinde çıktı yola berber Selim.

Berber Selim devlet dairesinde berberken rüşvet almak ile suçlanmış, ve sekiz sene de hapiste yatmıştı. Ancak rüşvet almamış ama arkadaşlarının kurbanı olmuştu berber Selim. Bunun sebebi ise berber olduğu için kulağının delik ve nerede ne oluyor biliyor olmasıydı. Bu hapis olayı ise onun sonu olmuş ve hapishane çıkışında bir başına ortada kalmıştı. O günden sonra da ona kucak açan annesinin Yıldızbakkal mahallesinde ki evine yerleşmiş ve onun ile yaşamaya başlamıştı. Bir sene sonra da annesini kaybetti berber Selim onun hayatındaki en yıkıcı olay olmuştu bu, kendini bir süre toparlıyamadı .

Aylak aylak gezer oldu, komşularının yardımı ile yaşamını sürdüyordu. Bir gün kuş satan dükkanların önüne kafeslere bakarken bir papapağan gördü kafesinde yatan. Garip bir halde tünekte değil de yerde yatıyordu. Sordu kuşçuyu ,

- bu neden tünekte değil de yerde yatıyor diyerek, kuşçu cevap verdi ,

- amca bey kedi kafesine saldırdı, o kargaşada ayağını kırdı tellere sıkıştırıp fazla da yaşamaz zaten dedi.

Berber Selim eve dönerken elinde ayağı kırık bir papağan vardı. Zor çıktı yorgun eski binanın merdivenlerini, trabzanlara tutunarak çıktı trabzanın çatırdayan sesleri arasında.

Papağanın krık ayağının kendi yöntemi ile toparladı ne de olsa berber Selim'di o. Zamanın da sünnet yapmış ve de diş çekmişti, kırık bir kuşayağı ne olabilirdi ki onun için.

Sonra o papağan ona yoldaş oldu yıllarca ta ki kendini öldürüp kaza süsü vermek isteyene kadar.

Bu arada kaza süsü satan dükkanın önüne gelmişti berber Selim, bir an düşündü baktı ve içeri girdi.

- kaza süsü istiyorum ben dedi tezgahta duran tek gözü kör, parmakları eksik ve kafatası çökük adama. Adam baktı berber Selim'e ,

- nasıl ödeyeceksiniz ? Diye sordu berber Selim'de,

- nakit yani peşin olarak dedi. Adam da ,

- tamam o zaman anlaştık, zaten kart ile satışımız da yok, diyerek berber Selim'i kaza süslerinin bulunduğu rafların önüne götürdü ve,

- işte burada sen seçben sana yardımcı olurum dedi sonra da yerine döndü. Baktı bir süre kaza süslerine berber Selim, en üst raftaki trafik kazası süsü vardı. Ezilmişbir kafa yok olmaz beni böyle görmesinler diyer geçirdi içinden. Tüpgaz zehirlenme süsü gördü mosmor bir adam teni onu da beğenmedi. Bir ara intihar süsü gördü ve bir kahkaha attı aniden ulan intiharın da süsü mü olurmuş dedi kendi kendine. Beğenmedi kaza süslerini eve doğru çıktı gitti dükkandan. Bir taraftantan da nasıl kendini öldürüp kaza süsü vereceğini düşünüyordu. Kuruyemişçinin önüne geldi papağan için tuzsuz çekirdek aldı beşliralık kendine de içmek için limon kolonyası. Eve doğru yaklaştığında iyice yorulduğunu hissetti . Bir taraftan da acaba papağının kafesini açıkmı bıraktım ya kaçarsa diye de endişe içindeydi. Ağır ağır çıktı merdivenleri yine trabzanın çatırdayan çatırdayan sesleri arasında. Durdu soluklandı sırtını yasladı ahşap trabzanın orta kısmına o zaman büyük bir çatırtı koptu trabzanda. Dayanamadı trabzan kendisi gibi yaşlı berber Selim'in ağırlığına kırıldı ve beraberce düştüler dördüncü kattan merdiven boşluğuna. Berber Selim ise aşağı düşerken kaza süsünü unutmuş sadece aklında papağanın kafesinin açık olup olmadığı kalmıştı. 

 
Toplam blog
: 37
: 234
Kayıt tarihi
: 05.09.12
 
 

Munis, halis öyle işte .. Bazen ben bile şaşırıyorum kendime... Ya bu ben değilim diye... Ben bende..