Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '15

 
Kategori
Güncel
 

Sen de beni desteklersen...

Sen de beni desteklersen...
 

The Beatles in 1957. George Harrison is 14, John Lennon is 16, and Paul McCartney is 15


1966 yılında, John Lennon bir dergi muhabiri ile röportaj yaparken, "Hıristiyanlık giderek zayıflıyor. İleride tamamen yok olabilir. Şimdiden Beatles İsa'dan daha popüler. Hıristiyanlık belki de “Rock’n Roll” kadar sürmeyecek " gibi bir laf etmiş.
 
“Christianity will go. It will vanish and shrink. I needn't argue about that; I'm right and I will be proved right. We're more popular than Jesus now; I don't know which will go first - rock 'n' roll or Christianity. Jesus was all right but his disciples were thick and ordinary. It's them twisting it that ruins it for me.” John Lennon
 
Bu röportajın İsa ile ilgili cümlesi ABD'de yayınlanınca kıyamet kopmuş. Radyolar Beatles şarkılarını boykot etmeye başlamış, Beatles plakları yakılmış, Ku Klux Klan tehditler savurmuş. O kadar ki, John Lennon defalarca özür dilemiş ve sonunda Beatles konser vermekten vazgeçip sadece stüdyoda müzik yapmaya başlamıştır.
 
Yıllar sonra John Lennon'ı öldüren adam onu Hz. İsa hakkındaki sözleri ve Hıristiyanlığı hor gören düşüncesi yüzünden öldürdüğünü söylüyor. Yani John Lennon aykırı düşüncesini açık ettiği ve defalarca maksadının Hz. İsa ve Hıristiyanlığı küçümsemek olmadığını anlatıp özürler dilediği halde hayatından oldu.
 
Kısacası birisi geniş kitlelerin hassas olduğu konularda, hakaret içermese de alenen aykırı laflar edince, bir veya birkaç kişi üstüne alınıp lafın sahibine ölümüne kafayı takabilmektedir. Hatta konuyla ilgisiz bazı örgütler bile bu tür toplumsal alınganlıkları ortalık karıştırıcı eylem fırsatına dönüştürebiliyorlar. Bazıları bu eylemleri açığa çıkmış bir düşünceye karşıtlığın ifade hakkı olarak demokrasinin temel özelliği sayabilir. Aslında öyledir de; ta ki, düşünceyi baskılamak ve susturmak için tehdit ve aşağılama biçimleriyle aba altından sopa göstermedikçe veya daha ileri giderek şiddet tepkimesiyle kendini savunmadıkça karşıtlığın her tür ifadesi demokratik bir hak kullanımıdır.
 
John Lennon’ın sözleri Batılı Hıristiyan toplumlarında yükseltilen bugünkü İslam karşıtı tehditkâr ve aşağılayıcı görsel ve yazılı yayınların yanında çok masum kalır. Dünya sömürüsünü politika edinmiş devletlere hizmet eden medyatik algı güçleri demokrasinin düşünce ifadesi maskesini takınarak İslam inancını bir terörist bataklığı, Müslümanları da birer terörist sivrisinek gibi göstermeyi kendilerine hak saymaktadırlar. Gene aynı hak üzere Yahudiliğe ve Hıristiyanlığa toz konduran her kimse onu da insanlıktan aforoz edecek kadar yerip dışlayabilmektedirler. Oysa azıcık beyni olan herkes bilir ki teröristin dini imanı olabilse de terörün yoktur; din ve inançlar terör politikası için sadece lojistik bir ikna malzemesidir.
 
Düşüncenin saygı içinde kalan ifade ve savunma hakkının desteklenmesini toplumsal ahlâk yapamamış bir demokrasi asla ileri değildir.
 
***
 
“Düşüncelerine katılmıyorum, ama senin düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim.” der Voltaire’in felsefesi. “Senin de benim düşüncelerimi savunma hakkımı sonuna kadar desteklemen kaydıyla” diye ekler hemen uyanık aklın teki.
 
Şimdi ben J. Lennon’ın düşüncesine katılmıyorsam, onun düşüncesini savunma hakkını desteklemek için kendisinin de benim düşüncemi savunma hakkımı desteklemesini mi bekleyeceğim?
 
***
John Lennon büyük olasılıkla haklı da çıkabilir. Üstelik Hıristiyanlığın zaman dışına itilmekte olduğu görüşü tüm dinler için de geçerli bir insanlık evriminin önsezisi gibi durmaktadır. Lennon’ın bu önsezisi uygarlıkta insanca ilerlemek için dini yolların vazgeçilmez olmadığına kanaat getiren insanların dinsel bağları gevşetilmiş veya hepten çözülmüş bilimsel yaşam biçimlerine geçebileceğini işaret etmektedir.
 
John Lennon düşüncesini ifade biçiminde özensiz davranmış olabilir; fakat aşağılama maksadı taşımayan kişisel bir öngörü olduğu besbellidir. İşte bu yüzden ifade özgürlüğü içinde kalan görüşü karşıt eleştiriden saygı görmelidir. Lennon’ın kendisinin de üyesi olduğu “Beatles” grubunu İsa’dan daha popüler görmesi, kaldı ki doğru bile olsa bence en kınanacak ifadesidir; çünkü kibirden başka bir değeri yoktur. “Çok böbürlenme Lennon, senden büyük Allah var!” derdim sağ olaydı.
 
Her şeye rağmen, her demokratik gerçeklik ve özellikle de aydın sayılan kişiler karşıt görüşlerini diklenip kabalaşmadan sunmalıdırlar. Bunun için kendi görüşünü beyan ve savunma hakkının tanınmasını ön koşul yapmak demokrasi bilincine ve aydın kişiliğe yakışmaz. Voltaire felsefesinden çıkarımlı özdeyiş adil bir davranış biçimini betimliyor gibi görünse de insanın sözünü bağlayan bir tuzak da olabilir. Birisi benim düşüncemi savunma hakkımı destekliyor diye, doğrusu ben de kalkıp o kişinin kendi düşüncesini insana ve insan türevlerine saygısızlık yaparak savunmasını destekleyemem. Ayrıca, hiç hemfikir olmadığım hâlde, birisi düşüncesini insana ve insan türevlerine o kadar saygılı bir güzellik içinde ifade ettiğinde, benim o kişinin ifade ve savunma hakkını koşulsuz desteklemem kendi özgürlük anlayışımı onurlandırır. Bu yüzden, ben düşünceyi ifade ve savunma hakkını destekleme sözümü, kendimin de aynı biçimde desteklenmesi koşuluna bağlamak istemem. Bağlarsam, kendi karşıt düşünce özgürlüğümü de bağlamış olurum. Her kim ki, tehdit ve aşağılama içermeyen ifadeyle düşünceyi savunma hakkını sonuna kadar savunmayı demokrasinin gözde ilkesi sayar, koşula bağlamadan Voltaire felsefesini kendine yol yapmalıdır.
 
Sadece ve sadece, “Düşüncelerine katılmıyorum, ama senin düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim” demelidir.
 
Muharrem Soyek
 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..