- Kategori
- Şiir
Sen günaydın demeseydin / Gecenin karası silinmeyecekti

Fotoğraf : Hülya USLU
Sen günaydın demeseydin
Gecenin karası silinmeyecekti
Gözlerimde
İpince bir dala yaslanıyorum
Sonu gelmeyen/düşünceler içinde
Düşün yalnızlıklar içinde
Bilinmez/dünya hali bu
Belki dönersin bir akşam vakti
Uzakları yakın ederek
Sabahın çiyi gibi düşüyor
Tatlı iniltilerle / ah
Şu hayatımız baharı
Islığıyla/bir yay gibi gerili
Çekip gidiyor
Ağamayan bir bulut
Aynadaki yansımanın
Sudaki gölgesi/çoçuk düşleri
Çocuk gülücükleriyle
Bir kumru sesi sanki
Ölümsüz vadilerde/çiçeklenmek için
Senin şarabını arıtıyor / yaldızlı ballar
Biten her küçük bitkinin
Yaprağına saçtığı kokunla
Ben seni/zambak yaprağına sarınmış
Bir bebek/olarak görüyordum
Çaresiz çıplak ve gözyaşları
İçinde yatıyorsun/bakıyorum
Bir anne şefkatiyle
İhtiyaçlarına karşılayacak
Üstüne titreyecek/kimsen yok
Gülmenin hiç görülmediği
Acıların ve gözyaşlarının toprağı
Neden kulak/kendi yıkımına/kapalı kalır
Her parlayan göz/bir gülüşün zehirine
Kanar ve gider
Yine mi öyle olacak
Dolap çevirecek/manasız insanlar
Rahat rahat çılgınlıklarına
Yenilerini ekleyerek
Tüm giden günlerin ezgisi
Arınmış yüzlerin aydınlığı / bize kalır
Sonsuz denizde / küçük bir adada
Yırtılmış yelkenleriyle
Mehmet Özgür Ersan