Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sen yakamoz gecelerde ağlardın

Sen yakamoz gecelerde ağlardın
 

Alıntı


“GiTtiN... Solan bir mevsim değil sadece bendim. Şimdi ay güneşim oldu..”

Herkesin bir tanımı vardı aşka dair. Herkesin farklı bir aşk sunumu. Benim de...

Mutsuz aşktı benim sahnemde hayat bulan aşkın adı...

Donuk ve mat ama kutsal bir aşktı.
Madde bağımlılığı gibiydi, nefes alamayan astımlı bir hastaydı o, ama onurlu bir aşktı.

Maskeli balo müdavimlerinin adını aşk koydukları ölüm ayinlerinden değildi.

Aynaya bakmaya korkan yüreklerin harcı da değildi böyle bir aşk

Aşkı, aşk yapan tek kişilik olmasıydı belki de. Kana karışan yoksunluğun her geçen saniye artarak daha çok acı vermesiydi... Çaresizlikti o. Asla tutku ya da şehvet değildi.
Vücutlar yoktu onun içinde, ne maskeler ne de hesaplar.....
“Şehir, ışıklarını yine söndüremedi. Şehir, yaşanılan cinayetlerin tek tanığıydı. Özenle çıkarılıyordu maskeler, özenle takılıyordu sonra...”

Aşk, yürek işiydi, yürek yoksa aşk da olmazdı.
O bir iç kanamasıydı. Tutku ya da şehvet değil...
Bir de utanmadan aşktan söz edenler vardı, kirletenler. İnce hesap duayenleriydi onlar. Dudaklarında şehvet, tenlerinde ihanetin dövmesi vardı. Kaslarında bir gece önceki sahte dokunuşların sızısı, o sızı ki bir tek kaslarındaydı...

Mekanikti bedenleri gibi yürekleri de. Her yerde görebildiğiniz türdendi bu ince hesap duayenleri. Başkalaşmış aşkların başkalaşmış adam ve kadınlarıydı onlar. Yüzlerinden tanırdınız onları, ifadelerinden, pazarlıklı gülüşlerinden. Masum olanı yaşatmazdı yürek müsfetteleri. Sürekli yenilerlerdi belleklerini. Acıyı da böyle uyutmuşlardı, aşkı da...

Oysa aşk, içinde acı olmadan ne kadar onurlu olabilirdi ki...

Çıplaklık yoktu benim aşkımda. Hesaplar, beklentiler, yoktu.

Korku vardı, dinmeyen sancılar vardı. Ağustos gecesinde üşüten ayazlar vardı.
Çaresizlik vardı dört duvarda. Çaresizlik vardı dört duvarda.....

"Şimdi gözlerinde sakladığım mevsimleri de getiremem artık sana... Şimdi bir güvercin gibi tünedim yaşam yalnızlığına"

Kızıla çalıyordu ölen gözlerin Düşlerim, hayalin, hayalimiz ölüm bendim ama sen yaşam değildin.

 
Toplam blog
: 78
: 787
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

 Kısaca özendiğimiz aşklardan eser kalmadı ya da günümüz şartları zemin için uygun değil ya da in..